Mesajı Okuyun
Old 14-09-2007, 07:09   #1
mutlakadalet

 
Varsayılan Yeni Anayasa Taslağı İle Getirilen Yenilikler – Pozitif Ayrımcılık

Yeni Anayasa Taslağı İle Getirilen Yenilikler – Pozitif Ayrımcılık

Son yıllarda birçok ülkede gündeme gelen ve gerçek anlamda eşitliği sağlamak için yasalarda yerini alan bu tartışmalı kavram 1982 Anayasa’mızın 10.maddesinde de şu şekilde ifadesini bulmuştur:

Madde 10
(Ek fıkra: 07/05/2004 - 5170 S.K./1.mad) Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür.

Yeni Anayasa taslağında kapsamı genişletilen pozitif ayrımcılık “eşitlik” başlıklı 9.maddede şu şekilde ifade edilmiştir:
Eşitlik
Madde 9 (3) Kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve engelliler gibi özel surette korunmayı gerektiren kimseler için alınan tedbirler, eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz.

Madde gerekçesi:

Alıntı:

Üçüncü fıkrada sayılan toplumun korunmaya muhtaç kesimleri için devletin özel tedbirler alması olarak ifade edilen pozitif ayrımcılık, kanun önünde eşitliği sağlamaya yönelik politikaların bir gereği olarak görülmektedir. 1982 Anayasasının eşitlik ilkesini düzenleyen 10 uncu maddesi 2004 yılında değiştirilerek maddeye kadınlar açısından pozitif ayrımcılığa imkân tanıyan bir ifade eklenmiştir. Bu değişiklik, Türk pozitif hukuku açısından önemli olmakla birlikte, yeterli değildir.

İnsan hakları alanındaki gelişmeler incelendiğinde eşitlik ilkesini güçlendirmek amacıyla sadece kadınlar lehine değil, aynı zamanda toplumun özel korunmasını gerektiren başka kesimler için de pozitif ayrımcılık kuralının benimsendiği görülecektir. Bu yüzden maddenin üçüncü fıkrasındaki hüküm, eşitlik ilkesinin pozitif ayrımcılık kuralıyla değişmekte olan içeriğine ve bu yöndeki çağdaş gelişmeye uyum sağlayacaktır.

Öte yandan, Avrupa Birliği Temel Haklar Şartının 23 üncü maddesine göre, “Eşitlik ilkesi, eksik temsil edilen cinsiyet lehine olan tedbirlerin muhafazasını veya kabul edilmesini engellemez.” Benzer hükümler, yaşlılar, çocuklar ve engelliler gibi özel surette korunmayı gerektiren toplum kesimleri için de söz konusudur. Bu sebeple, Anayasanın “Eşitlik” maddesinde yer alan bu hüküm, Avrupa Birliği hukukuyla uyumun sağlanması bakımından önemlidir.

1982 Anayasasının 10.maddesine 2004 yılında eklenmiş olan fıkra ile yeni Anayasa taslağında yer alan bu hükmü karşılaştırdığımda dikkatimi çeken bir nokta şu oldu: “1982 Anayasasında yer alan hükümle Devlet, bir yükümlülük altına sokulurken, yeni Anayasa taslağında yer alan hükümle Devlet, bir yükümlülük altına sokulmamış ve fakat Devlet’in eşitliği sağlamak için aldığı tedbirlerin, eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamayacağı ifade edilmiştir."

Sizce toplum içerisindeki eşitsizlikleri gidermek ve gerçek anlamda eşitliği sağlamak için düzenlenen bu hüküm yeterli midir?