Mesajı Okuyun
Old 08-07-2007, 12:19   #28
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan calikusu_kamuran
Ama en güzeli gerçeğin kurallarını keşfedip onun kuralları ile düşünmektir. Salt düşünürken sinir oluruz, neden, çünkü gerçeğin kurallarını yürütüyor beyin. Arabam olsun istiyorum, param yok, ve salt bunun düşüncesi sıkıntıya sokuyor insanı, neden, ha düşüncede icra edemiyorsun ha gerçekte icra edemiyorsun neredeyse insan için her ikisi de bir sıkıntıyı veriyor, neden?

Salt bu nedenleri bile ararken insan aklının gerçeği aradığını ve gerçeği ararken de düşünceyi işletişin yine gerçeğin kuralları ile yapıldığını görmek çok da zor değil. Beyindeki düşünceler peş peşe ekleniyorken aslında gerçeğin ta kendisinin kuralları(determinantı) ile peşpeşe eklemelerin var olduğunu görmek zor değil. Beynimde gerçeğin kuralları ile var etmişsem bir şeyi artık eminim ki gerçekte de onu var edeceğimdir. İşte beyin gerçeğin kuralları ile düşünce ürettiği için emindir/ve artık bunu uygulayabilirim der. Ama biz gerçekteki bir şeyi eksik bırakmışsak düşünce/şekil/senaryo oluştururken elbetteki gerçekteki uygulama içine bu eksik olan şey katılırsa farklı sonuç alırız.

İns en nihayet aklına gerçeğin kurallarını alarak yürümek istiyor. Diğer yandan akıl kolaycılık taraftarı olduğu için daha kısa yollar bulmak adına sürekli savaşıyor. Şekilde kalmış hukuklar, bugün sonuç getirmiyor ve gelin görün ki ins beyni sonuç getiren şimdiki hal içindekine yönelmekte de hiç gecikmiyor, kısaca insan beyni gerçeğin ta kendisiyle birlikte yürümek istiyor, ama kolaya varmayı da kendinde barındırıyor. Sonuca vardıran daima galip geliyor.


Aslında buna hukuk felsefesi veya felsefe diyemiyoruz, kelimenin tam anlamıyla "insanlığın geriliği" diyebiliyoruz.

Verdiğiniz örnekler, kendini madde temelinden soyutlayamayan insanın, beş duyuyla hissedebildiği maddi varlıklara yönelişini anlatıyor. Yine bu yönelişte karşılaştığı engellere kızması veya acı çekmesiyse, sizin deyiminizdeki gibi aklın nihayet gerçekle birlikte yürümesini değil, insanın gelişememesinin altını çiziyor.

Nihayetinde insan olmak için de, felsefe yapabilmek için de araba gerekmiyor .

Saygılarımla...