Mesajı Okuyun
Old 14-08-2015, 15:07   #4
Av.Duygu Işık Behrem

 
Varsayılan

Tespit, ilam niteliğinde değildir. Hele ki tebligatı sağlanmamış bir delil tespiti, muhatabı yönünden kesinleşmesi için gerekli süreleri de geçmemiş olacağından, tek taraflı olarak yapılmış bir tespitten ibaret kalacaktır, delil niteliği dahi olamaz.

Usuli kurallara göre bu tespite ilişkin hazırlanmış bilirkişi raporunun, ilgililere tebliğ edilerek kendilerine rapora ilişkin itiraz süreleri tanınmalıdır. Oysa bahsettiğiniz dosya yönünden bu gerçekleştirilmemiştir.

Ben yerinizde olsam, ilgili tespit dosyasına karşı yanın doğru adres bilgisini bildirerek, raporun bu adrese tebliğini talep eder,gerekli itiraz süreleri geçtikten sonra da bu dosyayı da delil göstererek dava açarım. (Bu dosyayı da diyorum çünkü başka delilleriniz de mutlaka vardır.)

Alıntı:
T.C.YARGITAY HUKUK GENEL KURULU

E. 2010/13-26 K. 2010/73

T. 10.2.2010

• DELİL TESPİTİ İSTEMİ ( Talebinde Bulunulabilmesi İçin Öncelikle Henüz Açılmamış Fakat Açılması Düşünülen Bir Davada Delil Olarak İleri Sürülebilecek Bir Vakıa Olması ve Hukuki Yarar Bulunması Gerektiği )

DELİL NİTELİĞİ ( Karşı Tarafa Tebliğ Edilmeyen veya Tebliğ Edilip İtiraza Uğrayan Delil Tespiti Tutanağı ve Bilirkişi Raporu Delil Olarak Esas Alınamayacağı )

BİLİRKİŞİ RAPORU ( Maddi ve Manevi Tazminat - Karşı Tarafa Tebliğ Edilmeyen veya Tebliğ Edilip İtiraza Uğrayan Delil Tespiti Tutanağı ve Bilirkişi Raporu Delil Olarak Esas Alınamayacağı )

• TEBLİĞ EDİLMEYEN DELİL TESPİT TUTANAĞI ( Karşı Tarafa Tebliğ Edilmeyen veya Tebliğ Edilip İtiraza Uğrayan Delil Tespiti Tutanağı ve Bilirkişi Raporu Delil Olarak Esas Alınamayacağı )

1086/m. 368, 369, 372

ÖZET : Dava, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Delil tespiti talebinde bulunulabilmesi için öncelikle, henüz açılmamış fakat açılması düşünülen bir davada delil olarak ileri sürülebilecek bir vakıa olmalıdır. Sonradan açılması düşünülen dava ile hiçbir ilgisi bulunmayan bir vakıanın tespiti istenemez. Delil tespiti talebinde bulunulabilmesi için hukuki yarar bulunması gerekir. Şimdiden tespit edilmemesi halinde ileride kaybolacağı veya gösterilmesi çok güç olacağı tahmin edilen delillerin önceden tespit edilmesinde hukuki yarar vardır. Delil tespiti tek başına dava olmadığından bu talebe üçüncü kişiler müdahale edemez ve karşı dava da açamaz. Kural olarak delil tespiti, karşı taraf da hazır olmak üzere her iki tarafın huzurunda yapılır. Karşı tarafa tebliğ edilmeyen veya tebliğ edilip itiraz uğrayan delil tespit tutanağı ve bilirkişi raporu delil olarak kullanılamaz.

Alıntı:
T.C. YARGITAY 6. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/243 K. 2005/1884
T. 7.3.2005

Davacı kiralananda meydana gelen hasarların tespiti için Gürsu Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2003/11 D.işler dosyasında inşaat mühendisi marifetiyle hasar tespiti yapılmış bu rapor davalıya tebliğ edilmemiştir.

Dava bu tespit raporuna dayanarak açılmıştır. Davacı tarafından yaptırılan tespit tek taraflıdır. Mahkemenin tek taraflı olarak yapılan tespit raporuna dayanarak hüküm kurması doğru değildir. Mahkemece yapılacak iş taşınmaz kiraya verilmemiş ise yeniden mahallinde keşif yapılarak hasar bedelinin tespiti, kiraya verildiğinin anlaşılması halinde tespit dosyasındaki inşat mühendisi haricindeki başka bir inşaat mühendisi marifetiyle tespit raporu üzerinde değerlendirme yapılarak hasar bedelinin belirlenmesi ve varılacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken, bu husus gözardı edilerek tek taraflı düzenlenen tespit raporuna göre yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.