Mesajı Okuyun
Old 07-02-2011, 20:07   #71
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:

Somutlaştırarak fikir jimnastiği yaptığımızda... Meşhur yargıtay kararına konu olay açısından bir somutlaştırma yaparsak 4721 S.K. m.24'e göre, davacı eşin "rıza"sının varlığı halinde kişilik hakkı zedelenmemiştir. Peki 6098 S.K. m.58'e göre kişilik hakkı zedelenmiştir ve manevi tazminata hükmedilecektir diyebilir miyiz???

Önceki metinde kişilik hakkını zedeleyen eylem aynı zamanda "hukuka aykırı ise..." manevi tazminat talep edilebiliyordu. Şimdiki metinde "hukuka aykırılık" cümlesi çıkarıldığı için kanaatimce MK.24 hükmü karşısında bu hükümde bir eksiklik söz konusu olacaktır.

Çünkü MK.24. maddeye göre hukuka uygunluk nedeninin varlığı halinde, eylem, kişilik hakkını zedelemekten çıkmış olmuyor sadece eylemde bulunan sorumlu tutulamıyor. Yoksa bu halde de kişinin yine kişiliği zedelenmiştir. "Rıza" olduğu için kişilik hakkı zedelenmesine rağmen eylemi yapan sorumlu tutulamıyor... (Diye biliyorum)

Bu itibarla bahsettiğiniz örnekte olduğu gibi Davacı eyleme rıza göstermesine rağmen yeni Borçlar Kanunu 58/2 hükmünün eylemin "hukuka aykırı" olmasını aramayan, sadece "kişiliğin zedelenmesini kafi gören" lafzı karşısında manevi tazminat talep etmesine engel kalmamaktadır. (Diye düşünüyorum)

Buna katılıyor muyum? Elbette ki hayır. Ama mevcut bu hükümden "Hukuka aykırı" cümlesi çıkarılmak suretiyle (bence) MK.24 hükmü ile uyumsuz bir hale sokulmuştur.

Alıntı:
Şayet evet 6098 S.K.'a göre manevi tazminata hükmedilmesi gerekir diyorsak hakkımızda dava ikame edilip redle sonuçlanarak kesinleşen kararlarda, basın haberlerinin içeriğinde yer alan durumlara ilişkin, tıbbi müdahalelerin birçoğunda... (örnekler çoğaltılabilir) da 6098 S.K. un uygulanması gerekecektir demeliyiz. Çünkü "hukuka uygunluk sebeplerini" yok saymak zorunda kalacağız(diye düşünüyorum )

Bu kısmı anlayamadım üstadım.

Ayrıca tekrar belirtmek istiyorum, hukuka uygunluk nedenlerini yok sayan ben değilim üstadım. Yeni Borçlar Kanununun 58/2 hükmü.



Alıntı:
Bir fiili "yasaklayan" bir kuralın olmaması ile bir fiil için "hukuka uygunluk nedeni"nin var olmasına bağlanacak sonuçlar farklı olacaktır üstadım; siz ne dersiniz?

Mesela?

Saygılar,