Mesajı Okuyun
Old 09-01-2011, 13:28   #28
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan

Ben tartışmayı gene başa taşıyacağım.

Verilen bir yüksek mahkeme kararı ile İYUK 31 de sayılan hallerin "tahdidi" olduğu kabul edilmiş ve bu görüş üzerinden uygulamaya devam edilmiştir. (Sn. Akpunar tersi düşünceyi/yorumu içeren kararları eklemiştir.)

Ben hala sayılan hallerin tahdidi olmadığı kanısını taşımaktayım. Sayılan hallerin tahdidi olduğunun kabulü halinde "bu kanunda hüküm bulunmayan haller" ibaresi anlamsız kalacaktır.

Kanun koyucunun amacı bu halleri tahdidi olarak saymak olsaydı "bu kanunda hüküm bulunmayan haller" ibaresini koymadan HUMK'un uygulanacağı halleri sayıp geçerdi.

Açıkladığım gerekçe ile ben yüksek mahkeme kararlarına rağmen sayılan hallerin tahdidi olmadığı, tahdidi kabul edilmesi halinde "bu kanunda hüküm bulunmayan haller" ibaresinin anlamsız kalacağı, mahkemenin de yasa koyucu yerine geçerek yasanın içeriğini yorum yolu ile bu kadar değiştirmesinin yanlış olacağı, bu nedenle ıslahın mümkün olduğu kanısındayım.

Saygılar.