Mesajı Okuyun
Old 07-01-2011, 14:22   #21
avenginakbaba

 
Varsayılan

aynı daire tarafından aynı tarihlerde verilmiş ve birbirinin zıddı olan ve benim kafamıda yeterince karıştıran iki farklı kararı sunuyorum. değerlendirirseniz memnun olacağım.

1. kararda, adli yargının görevsizlik nednei ile davayı reddetmesi üzerine 30 gün içerisinde idare mahkemesinde dava açılmamaış olsa bile, iyuk 13. madde gereğince 1 yıllık süre dolmadığından davada süre aşımı (hak düşürücü) uygulanmayacağı belirtiliyor. benim görüşüm de bu yönde...
T.C.
DANIŞTAY
Onuncu Dairesi
Esas No : 2006/5568
Karar No : 2007/335
Tarih : 13.02.2007

ÖZET : • ADLİ YARGININ GÖREVİ RED KARARI ( Üzerine 30 Gün İçerisinde İdari Yargıda Dava Açılmasa Bile 1 Yıllık Süre İçerisinde İdari Yargıda Dava Açılmışsa Davanın Süre Yönünden Reddedilemeyeceği )
• MADDİ ZARARIN TAZMİNİ ( Adli Yargının Görev Ret Kararı Üzerine 30 Gün İçerisinde İdari Yargıda Dava Açılmasa Bile 1 Yıllık Süre İçerisinde İdari Yargıda Dava Açılmışsa Davanın Süre Yönünden Reddedilemeyeceği )
• DAVA AÇMA SÜRESİ ( Adli Yargının Görev Ret Kararı Üzerine 30 Gün İçerisinde İdari Yargıda Dava Açılmasa Bile 1 Yıllık Süre İçerisinde İdari Yargıda Dava Açılmışsa Davanın Süre Yönünden Reddedilemeyeceği )
İÇTİHAT METNİ
ÖZETİ:
Adli yargının görev ret kararı üzerine 30 gün içerisinde idari yargıda dava açılmasa bile, 1 yıllık süre içerisinde idari yargıda dava açılmışsa, davanın süre yönünden reddedilemeyeceği hakkında.
İstemin Özeti : Davacılara ait Bayburt İli, Aydıntepe İlçesinde, ... sayılı parselde bulunan tarlanın yanından geçen DSİ'ye ait sulama kanalından taşma nedeniyle sular altında kalmasından dolayı uğranıldığı iddia olunan 6.000 YTL maddi zararın yasal faizi ile birlikte tazmini istemiyle açılan dava sonunda; Trabzon İdare Mahkemesince, süre aşımı nedeniyle davanın reddi yolunda verilen 21.5.2003 tarih ve E: 2003/377, K:2003/431 sayılı kararı temyiz istemini reddederek onayan Dairemizin 8.2.2006 tarih ve E:2003/4248, K:2006/1171 sayılı kararının düzeltilmesi istenilmektedir.
D.S.İ Genel Müdürlüğü Savunmasının Özeti : Hukuki dayanağı bulunmadığı ileri sürülen karar düzeltme isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Aydıntepe Sulama Birliği Başkanlığı Savunmasının Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi Yunus Çetin'in Düşüncesi : Uyuşmazlıkta, görevsizlik kararının kesinleşme tarihinden itibaren 30 gün içinde idari yargıda dava açılmadığı gerekçesiyle süre aşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de, 2577 sayılı Yasanın 13. maddede belirtilen 1 yıllık süre içerisinde İdare Mahkemesinde bu davanın açıldığı anlaşıldığından, davanın süresinde olduğunun kabulü ile temyize konu mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı Nevzat Özgür'ün Düşüncesi : Karar düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından istemin reddi gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince, 2577 sayılı Yasanın 54. maddesi uyarınca karar düzeltme istemi kabul edilerek Dairemizin 8.2.2006 tarih ve E:2003/4248, K:2006/1171 sayılı kararı kaldırıldıktan sonra işin esasına geçildi, temyiz istemi yeniden incelenerek gereği görüşüldü:
Dava, davacılara ait Bayburt İli, Aydıntepe İlçesinde, ... sayılı parselde bulunan tarlanın yanından geçen, DSİ'ye ait sulama kanalından taşma nedeniyle sular altında kalmasından dolayı uğranıldığı iddia olunan 6.000 YTL maddi zararın yasal faizi ile birlikte tazmini istemiyle açılmıştır.
Trabzon İdare Mahkemesince, İdare Mahkemesinin görevine girdiği halde görevsiz yargı yerinde açılan davanın görev yönünden reddi halinde görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren otuz gün içinde İdare Mahkemesinde dava açılması gerekirken, kesinleşme tarihinden sonra ellinci gün olan 25.4.2003 tarihinde açılan davanın süresinde olmaması nedeniyle esasını inceleme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu iddiasıyla temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
2577 sayılı Yasanın doğrudan doğruya tam yargı davası açılmasını düzenleyen 13. maddesinde; idari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların idari dava açmadan önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka suretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri gerektiği, bu isteklerin kısmen veya tamamen reddi halinde, bu konudaki işlemin tebliğini izleyen günden itibaren veya istek hakkında altmış gün içinde cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren dava süresi içinde dava açılabileceği kurala bağlanmıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacıların ekili ürünlerinin bulunduğu ... sayılı parsel sayılı taşınmaza 25.6.2002 tarihinden itibaren DSİ kanalından su sızmaya başladığı, ekili ürünlerin gördüğü zararın belirlenebilmesi için 9.9.2002 tarihinde tespit yaptırıldığı, tespit sonrası düzenlenen 8.10.2002 tarihinde bilirkişi raporuyla zarar gören taşınmazların durumunun, 14.10.2002 tarihli raporla idarelerin kusur oranlarının, 17.10.2002 tarihli bilirkişi raporuyla da uğranılan zararın miktarının belirlendiği, bu raporlara istinaden davacılar tarafından 28.11.2002 tarihinde adli yargıda tazminat davası açıldığı, adli yargı yerince 21.1.2003 tarihinde idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiği, bu kararın 6.3.2003 tarihinde kesinleştiği, daha sonra dava dosyasının Nisan 2003 ayında İdare Mahkemesine gönderildiği, İdare Mahkemesinin 16.4.2003 tarihli kararıyla esas kaydı kapatılarak dosyanın Mahkemesine gönderilmesi üzerine, idare mahkemesinde 25.4.2003 tarihinde bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, her ne kadar görevsizlik kararının kesinleşme tarihinden itibaren 30 gün içinde idari yargıda dava açılmadığı gerekçesiyle süre aşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yukarıda metni yazılı 13. maddede belirtilen 1 yıllık süre içerisinde İdare Mahkemesinde bu davanın açıldığı anlaşıldığından, davanın süresinde açıldığının kabulü gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesine uygun bulunan davacıların temyiz isteminin kabulüne, Trabzon İdare Mahkemesinin 21.5.2003 tarih ve E: 2003/377, K:2003/431 sayılı kararının bozulmasına, dosyanın yeniden karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, 13.02.2007 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
AZLIK OYU
Kararın düzeltilmesi dilekçesinde öne sürülen hususlar 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun değişik 54. maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından karar düzeltme isteminin reddi gerektiği oyu ile çoğunluk kararına katılmıyoruz.


2. kararda ise, bir yıllık süre (iyuk 13. maddede belirtildiği gibi) idareye başvurma süresi olup, idarenin talebi red etmesi veya red etmişs ayılması durumunda davanın 60 gün içinde açılması gerektiğini, adli yargının görevsizlik kararı vermesinden sonra davanın idari yargıda 60 gün içinde açılmadığı gerekçesi ile süre aşımı yönünden reddinin gerekli olduğunu belirtiyor.

2. kararda kafayı karıştıran unsur,
a) adli yargı görevsizlik nedeni ile reddetmiş olsa bile, 1 yıllık hak düşürücü süre dolmadı ise, davanın her halükarda süresinde olduğu, bu güne değin ki düşüncemdi.
b) uygulamada"ıslah" müessesi olmadığı için her halükarda 1 yıl içinde fazlaya ilişkin olarak düşündüğümüz haklarımıza ilişkin tam yargı davası açabiliyorduk. oysa olayı öğrendiğimiz tarihten itibaren bir yıl içerisinde idareye başvurmaksızın, idare mahkemesinde dava açsak bile, idari merci tecavüzü sebebi ile idare mahkeemsince dilekçemiz, idareye yolanacağı ve bu durumda da idarenin talebimizi reddettiğini düşünürsek, açabileceğimiz herhangi bir ek davayı, idarenin idare mahkemesine verdiği cevap tarihinden itibaren 60 gün içerisinde açmamaız icap eder. ama danıştay, olayın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıl içinde ( en geç davanın açıldığı tarih olayın öğrenildiği tarih sayılacak) ek dava açabileceğimizi belirtiyor.

KARAR-2:
T.C.
DANIŞTAY
Onuncu Dairesi
: 2003/2606
: 2006/2572
: 20.04.2006

ÖZET : • YARGILAMA USULÜ
• GÖREVSİZLİK KARARI
• İDARİ YARGIDA DAVA
İÇTİHAT METNİ
ÖZET :
Görevsizlik kararı üzerine otuz günlük süre içinde idari yargıda dava açılmamış ise, davanın diğer yargı yerlerinde açılmış olan dava dikkate alınmadan, 2577 sayılı Kanunun 13. maddesi uyarınca davanın süresi içinde açılmadığının incelenmesi gerektiği hakkında.
İstemin Özeti : Kayseri İdare Mahkemesince verilen 18.7.2002 tarihli ve E:2001/68, K:2002/736 sayılı kararı hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi Birgül Kurt'un Düşüncesi: İdari eylemden zarar gören ilgililerin, 2577 sayılı Yasanın 13. maddesi uyarınca idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri zorunlu olup, bu yönde yapılan başvuru açılacak olan davanın süresine de başlangıç oluşturmaktadır. Başvuru yapıldıktan sonra süreç başlamış olduğundan, maddede öngörülen süre içerisinde dava açılması gerekmektedir. İdareye başvuruları söz konusu olmamak koşulu ile idari yargının görev alanına giren bir tam yargı davası nedeniyle adli veya askeri yargı merciilerine açılan tam yargı davalarında verilen görev yönünden ret kararından sonra, 2577 sayılı Yasanın 9. maddesinde belirlenen 30 günlük süre içinde yada dava hakkı ihlal edilenlerin eylemi öğrenmelerinden itibaren bir yıllık ( her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ( süre geçmemiş ise idareye başvurularak veya doğrudan anılan Yasanın 13. maddesinde belirlenen süre içerisinde dava açılması mümkün ise de; 2577 sayılı Yasada idareye başvuru yapmadan önceki döneme ilişkin olarak öngörülen 1 ve 5 yıllık sürelerin, idareye başvurularak dava açma süresinin başlatılmasından sonra yeniden dikkate alınmasına olanak bulunmamaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; davacıların davalı idareye 1.6.2000 tarihinde başvurarak maddi ve manevi tazminat istediği, istemlerinin cevap verilmeyerek reddedildiği, Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğü, Erciyes Üniversitesi ve Erciyes Üniversitesinde görevli üç doktor aleyhine tazminat davası açtıkları dava sonucu, Kayseri 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.12.2000 tarihinde kesinleşen kararı ile davanın Erciyes Üniversitesi ile ilgili kısmının görev yönünden, doktorlarla ilgili kısmının husumet nedeniyle reddine, Sosyal Sigortalar Kurumu ile ilgili olarak ise dava dosyasının ayrılmasına karar verildiği, davacıların 2577 sayılı Yasanın 9. maddesinde öngörülen otuz günü geçirerek 12.01.2001 tarihinde bu davayı açtığı bu davanın 2577 sayılı Yasanın 13. maddesinde öngörülen süre içinde de açılmadığı gerekçesiyle temyize konu kararın ile bozulması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı Radiye Tiryaki'nin Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle İdare Mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği görüşüldü:
KARAR :
Dava, vaktinden önce doğan ...'a yanlış tedavi uygulaması sonucu gözlerinin görme yetisini kaybettiğinden bahisle yasal faiziyle maddi ve manevi tazminat verilmesi istemiyle açılmıştır.
Kayseri İdare Mahkemesince, davacıların tazminat ödenmesi istemiyle adli yargıda açtıkları davanın görev yönünden reddi yolunda verilen kararın kesinleşmesinden sonra 2577 sayılı Yasanın 9. maddesinde öngörülen 30 günlük süre içinde bu davanın açılmadığı ancak idari dava açma süresi aşılmadığından, davada süre aşımı bulunmadığı, ...'un gözlerinin görme unsurunda eksiklik meydana gelmesinde, davalı idareye bağlı ... Hastanesinde yapılan tedavinin etkisinin olup olmadığının tespiti amacıyla dava dosyasının Adli Tıp Kurumu Başkanlığına gönderildiği, bu Kurumun 2. İhtisas Kurulunca verilen 27.5.2002 tarihi raporda, Rabia Koç'un her iki gözünde bulunan retrolental fibroplazi hastalığının ( ROP ( , bebeğin vaktinden önce ve düşük doğum tartılı doğmasına bağlı olarak ana karnında gelişmesini tamamlayamaması, retina damarlarının normal konsantrasyonunda da olsa oksijenle temas etmesi halinde, göz içi retina hasarlarının meydana gelebileceğinin tıbben bilindiği, ... Tıp Fakültesi Hastanesinde yapılan tıbbi işlemlerin usulüne uygun olduğu ve bebeğin gözlerinde ortaya çıkan arızanın bakım kusuru veya hatalı tedaviden kaynaklanmadığının bildirildiğinin anlaşıldığı, ...'un tedavi ve bakımında davalı idareye yüklenebilecek bir kusur bulunmadığı, dolayısıyla bebeğin gözlerinin zarar görmesinin asıl nedeninin prematüre doğmuş olmasından kaynaklandığı anlaşıldığından, davacılar tarafından talep edilen maddi ve manevi tazminatın kabulüne olanak bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacılar, anılan kararın temyizen incelenerek bozulmasını istemektedirler.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 9. maddesinde;
"1- Çözümlenmesi Danıştayın, idare ve vergi mahkemelerinin görevlerine girdiği halde, adli ve askeri yargı yerlerine açılmış bulunan davaların görev noktasından reddi halinde, bu husustaki kararların kesinleşmesini izleyen günden itibaren otuz gün içinde görevli mahkemede dava açılabilir. Görevsiz yargı merciine başvurma tarihi, Danıştaya, idare ve vergi mahkemelerine başvurma tarihi olarak kabul edilir.
2- Adli veya askeri yargı yerlerine açılan ve görevsizlik sebebiyle reddedilen davalarda, görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra birinci fıkrada yazılı otuz günlük süre geçirilmiş olsa dahi, idari dava açılması için öngörülen süre henüz dolmamış ise bu süre içinde idari dava açılabilir," hükmü yer almıştır.
Anılan yasa hükmü, görevsiz yargı yerine başvuru halinde ilgililere görevli yargı yerinde dava açma hakkını tanımakta; süresi içinde dava açılmak şartıyla görevsiz yargı yerinde açılan davanın, görevli yargı merciinde açılmış sayılmasına olanak sağlamaktadır..Ancak görev ret kararı üzerine otuz gün içinde dava açılmaması halinde, anılan yasa hükmünün uygulanamayacağı, ilgililerin diğer yargı merciine açtıkları davanın idari yargıda açılmış sayılamayacağı da açıktır. Dolayısı ile görevsizlik kararı üzerine otuz günlük süre içinde idari yargıda dava açılmamış ise, davanın diğer yargı yerlerinde açılmış olan dava dikkate alınmadan yukarıda anılan madde hükmü uyarınca, doğrudan doğruya tam yargı davası açılması halinde dava açma süresini düzenleyen, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 13. maddesinde belirtilen dava açma süresi içinde açılıp açılmadığının belirlenmesi gerekmektedir.
2577 sayılı Yasanın 13. maddesiyle ise ;"1- İdari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların idari dava açmadan önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka suretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri gereklidir. Bu isteklerin kısmen veya tamamen reddi halinde, bu konudaki işlemin tebliğini izleyen günden itibaren veya istek hakkında altmış gün içinde cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren, dava süresi içinde dava açılabilir.
2- Görevli olmayan adli ve askeri yargı mercilerine açılan tam yargı davasının görev yönünden reddi halinde sonradan idari yargı mercilerine açılacak davalarda, birinci fıkrada öngörülen idareye başvurma şartı aranmaz" düzenlemesi yapılmıştır.
Davanın incelenmesinden, ...'un 24.9.1999 tarihinde Kayseri ... Hastanesinde dünyaya geldiği, aynı gün ... Hastanesine sevk edildiği, bilateral retrolentral fibroplazi tanısıyla 25.4.2000 tarihinde ... Göz Hastanesine sevk edildiği, bu hastanece yapılan incelemeler sonucu retrolental fibroplazi ( ROP ( hastalığı tanısı konulduğu, davacıların 1.6.2000 tarihinde maddi ve manevi tazminat istemiyle yaptıkları başvurunun cevap verilmeyerek reddedildiği, Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğü, Erciyes Üniversitesi ve Erciyes Üniversitesinde görevli üç doktor aleyhine açılan tazminat davası sonucunda, Kayseri 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.12.2000 tarihinde kesinleşen kararı ile davanın Erciyes Üniversitesi ile ilgili kısmının görev yönünden, doktorlarla ilgili kısmının husumet nedeniyle reddine, Sosyal Sigortalar Kurumu ile ilgili olarak ise dava dosyasının ayrılmasına karar verildiği, davacıların 2577 sayılı Yasanın 9. maddesinde öngörülen otuz günlük süreyi geçirerek 12.01.2001 tarihinde bu davayı açtıkları anlaşılmıştır.
Bu durumda, 2000 yılı Nisan ayında ...'un görme yetisini kaybettiğini öğrenerek yanlış tedavi ( fazla oksi£en verilmesi nedeniyle görme kaybına uğranıldığı ( nedeniyle zarara uğradıklarından bahisle tazminat verilmesi istemiyle, Erciyes Üniversitesi Rektörlüğü'ne 1.6.2000 tarihinde başvuran ve istemlerine altmış gün içinde cevap verilmeyen davacıların, 2577 sayılı Yasanın 13. maddesinde öngörülen ikinci altmış günün sonu olan 29.9.2000 tarihine kadar dava açmaları gerekirken, 12.1.2001 tarihinde açtıkları davada süre aşımı bulunmaktadır.
SONUÇ :
Açıklanan nedenler ile davacıların temyiz isteminin reddiyle 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca Kayseri İdare Mahkemesinin verilen 18.7.2002 tarihli ve E: 2002/68, K:2002/736 sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle sonuç itibariyle onanmasına, 20.04.2006 oybirliğiyle karar verildi.