Mesajı Okuyun
Old 15-01-2007, 17:45   #31
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

" Bağlı" ya da "bağımlı" tabirinden hoşlanmadım. Ancak, ciddiye aldığım bu tartışma içinde bu avukatlık biçimini inceleyeceğim. Zira, daha önce de söylediğim gibi Sn.Av.Uygar bu meseleye dikkat çekene kadar bunun bir sorun olduğunu/olacağını düşünmemiştim.

Avukatlık Kanunu m.1 uyarınca avukatlık bir kamu hizmeti ve bir serbest meslektir. Aynı kanunun 12 nci maddesi avukatlıkla birleşebilen işler başlığını taşımakta ve c bendinde özel hukuk tüzelkişilerinin hukuk müşavirliği ve sürekli avukatlığı ile bir avukat yazıhanesinde ücret karşılığında avukatlık yapmanın "avukatlıkla birleşebilen işlerden" olduğu düzenlenmektedir. Şimdi bu maddelerden tuhaf bir durum ortaya çıkıyor. Bizim yaptığımız aslında avukatlık ama "avukatlıkla birleşebilen bir avukatlık." Çünkü, avukatlık özünde serbest bir meslek.

Pekiyi, bu durumun sonuçları bize (bağımlı/bağlı demekten imtina ediyorum) nasıl yansıyor? Benim bugüne kadar hissetmediğim ancak, diğer arkadaşlarım tarafından dile getirilen örnekleri teker teker ele almak istiyorum. ( Özel firmalarda çalışma pratiğini bildiğim için bu bakımdan soruları ele alacağım. önce Jeanne d'arc'ın sorularından başlayayım.- "bağlı" sözcüğü soru soranın tercihi nedeniyle aynen bırakıldı.)

1. Avukatın topluluk sigortasını kim yatırıyor? - Bizlerin topluluk sigortası olmuyor. Bizler, çalıştığımız firmaların diğer işçileri gibi SSK primi yatırıyoruz ve bunun sorumlusu işveren. Bu durumu bağlı bulunduğumuz baroya bir dilekçe ile bildirmek suretiyle topluluk sigortasından çıkıyoruz ve normal SSK primlerimiz yatmaya başlıyor. ( avukatlık kanunu m.188 uyarınca )

2. Bağlı avukatların ücretleri ne kadardır? - Özel firmalarda çalışan avukatların ücretleri değişkenlik göstermektedir. Ancak, asgari ücret tarifesinde avukat yanında çalışan avukata ödenecek ücret kıyas edilmek suretiyle minimum ücret belirlemesi yapılması gerektiği kanısındayım. Bu ücretle ilgili Ankara Barosunun bir denetimi olduğunu biliyorum. Zira bana geçen yıl ücretli ve sözleşmeli çalışan avukat isimlerinin ve alınan ücretlerin sorulduğu bir bilgi isteme yazısı gönderildi baro tarafından. Alınan ücretlerin emeğin karşılığı olup olmadığı ise elbette tartışmaya açıktır ve tartışılmalıdır. (Bu, serbest çalışan avukatlar için dahi geçerlidir.)

3. Bağlı avukatın sağlık güvencesi SSK'dır ve bazı firmalar özel sağlık sigortası da yaptırmaktadır.

4. Kanuni vekalet ücreti tartışmasız avukata aittir. Bu hususta bir tartışma varsa ücretli çalışan avukatın buna direnmesi ve en önce kendi hakkını savunması şarttır. Barolar bu konularda ücretli çalışan avukatlara destek olmak durumundadır. Bazı firmalar veya avukatlık bürolarında vekalet ücretlerinin bir havuzda toplandığını ve bir tür uzlaşma ile avukatlar arasında pay edildiğini duymuşluğum vardır. Burada temel tartışma birden fazla avukatla dosyanın takip edilmesi halinde kimin emeğinin neye göre belirleneceğine ilişkin bir standart oluşturmaya doğru da evrilmelidir. Bu hususta yanlış yoruma yer vermeyecek açıklıkta bir düzenleme gerekiyorsa avukatlık kanununda bu düzenlemenin yer alması için çalışılmalıdır.

5. Mesleki kaza, hastalıklar 4857 sayılı yasaya da tabi olan ücretli avukat için tazminat alacağı doğurmalıdır.

6. Bağlı avukat olarak çalışmada hukuki risklerin önüne nasıl geçilebilir? bunun için serbest çalışan avukatların yaptığından başka bir yöntem yoktur. Müvekkilinizle yazışmalar yapmalı ve hatta bazı durumlarda yazılı onay alınmalıdır. İş en büyük özen ve dikkatle yapılmalıdır. Vs.vs.vs...

7. Şirketteki avukatlar arasındaki katı hiyerarşik ilişki - Bu ilişki biçiminin sorun olması meslek kültürünün algılanışı ve kişisel ego ile bağlantılı olmanın yanında firmaların organizasyon şemaları ile de ilgilidir. Çoğu dikey örgütlenme anlayışına sahip firmalarda organizasyon şemaları hukuk birimleri için de aynı katılığa sahiptir. bu durumda hukuk birimlerinde çalışan avukatların biraraya gelerek yeni bir sistem önermeleri uygun bir yaklaşım olabilir. ( Dosyaların paylaşılması - mahkemelere/konulara/sayıya göre- ve bu dosyalara bakan avukatın yönetime yani müvekkiline karşı doğrudan sorumlu olması hali düşünülebilir.)

8. Bağlı avukatların avukat olmayan üstlerine tabi oluşu - serbest avukatlar da müvekkillerine benzer bir bağlılık içinde çalışırlar, görüşündeyim. Burada yaşanan sorunun biraz daha açıklanması iyi olur, aslında. Bu durum "üst"ün avukatın savunmasına karışma imkanı vermesi biçiminde mi yorumlanmalı, özlük hakları bakımından mı, tam anlayamadım.

9. Çalışılan kurumun avukatlık mesleği ile bağdaşmayan sorumluluklar yüklemesi - Bu durumda avukat meslek yasasından bahisle bu sorumlulukları reddetmelidir. Bunlarla ilgili de somut örnek verilebilirse sevinirim.

10. Mesleğin gerektirdiği fizik şartların işverence sağlanamaması - Bu durum pekala hizmet akdinin geçerli nedenle feshi sayılabilir. Ancak, bu konu da ayrıca tartışılmalıdır, elbette.

11. İşi kabul ve red hakkı - Avukat gerekçe göstermeden işi red hakkına sahiptir. serbest çalışan avukatlar bu durumda ne yaparlar? İşi redderler ve o işi getiren kişi artık onların müvekkili olmaz. Ücretli çalışan bir avukat da işin reddini gerekli görürse aynen böyle yapmalıdır, işi reddetmelidir. Bu durumda artık onun da bir müvekkili olmayacaktır. Yani, söylenmek istenen bize verilen işlerden beşni reddedelim ama kalan yirmisini yapalım ve aynı firmada çalışmaya devam edelim gibi birşeyse bunun kabulü bence mümkün değil. Aksi halde serbest çalışanlarla aramızda bir haksız rekabet ortamı dahi oluşabilir. Müvekkil - vekil eden arasındaki güven ilişkisinin zedelenecek olmasına değinmiyorum bile.


Bazı açıklamalarım fazlaca " yiğit" gelebilir. Ancak hem meslek onurundan ve mesleğimizin özel öneminden bahsedip hem de "vay başımıza gelenler" diyerek hiçbir kişisel girişimde bulunmuyorsak; bu işi barolara havale etme eğiliminde olduğumuz halde barolara şikayet dilekçesi yazmıyorsak, biraraya gelip onları hareketlendiremiyorsak; "tepemizdeki avukat" bize dırdır yaptığı halde onu meslek onuruna yakışır şekilde davranmaya davet edecek cesaretimiz yoksa; bize üç kuruş veren bir firmada ekmek parası adı altında garip bir jargona sığınmaya niyetli isek bizde de sorun var. ( Bu konuda yapılan çalışmaları bilen arkadaşlarımız varsa bizi bilgilendirmelerini rica ediyorum.)

Bağlı/bağımlı/ücretli adına ne denirse densin madem bir sorun var, soruna sadece lafta sahip çıkmak yetmez. Bir başlangıç olduğu doğrudur ama bu başlangıcın kaç defa aynı biçimde yapıldığına da dönüp bakmak gerekir. Bence avukatlık yasasına girmesi gereken düzenlemeler varsa bunların madde madde tartışılması ve Sn.Av.Uygur'ın bahsettiği ankette çıkacak sonuca göre bir örgütlenme oluşturulmaya çalışılması daha yerinde olur.

Bir yanlış anlaşılmaya sebebiyet vermemek için küçük bir açıklamada bulumak isterim. Bana, hem sorun yok diyorsun hem de örgütlenelim diyorsun bu ne perhiz bu ne lahana turşusu diyecek arkadaşlardan mesajımı tekrar okumalarını rica ediyorum.

Bir sorun ben onu öyle görmüyorum diye yok hükmünde değildir. Belki ben yanlış bakmışımdır ya da başıma şu ana kadar birşey gelmemiştir. Ben burada gösterilen sorunlarla ilgili kendi tespitlerimi aktarmaya çalıştım.

Bu konu başlığındaki tartışmaları merakla bekliyorum.

Saygılar.