Mesajı Okuyun
Old 12-12-2010, 22:46   #21
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2007/19148
K. 2009/4972
T. 18.3.2009

SOYBAĞININ REDDİNDE HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRELER ( Gecikme Haklı Bir Sebebe Dayanıyorsa Bir Yıllık Süre Bu Sebebin Ortadan Kalktığı Tarihten İtibaren Başlayacağı )

HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE ( Soybağının Reddi İstemi - Gecikme Haklı Bir Sebebe Dayanıyorsa Bir Yıllık Süre Bu Sebebin Ortadan Kalktığı Tarihten İtibaren Başlayacağı )

HUSUMET ( Soybağının Reddi İstemi - Küçüğe Kayyım Tayini ve Kayyımın Davaya Dahili Varsa Onun da Göstereceği Delillerin Toplanması Sonucuna Göre Karar Verilmesi Gerektiği )

KAYYIM TAYİNİ ( Soybağının Reddi İstemi - Küçüğe Kayyım Tayini ve Kayyımın Davaya Dahili Varsa Onun da Göstereceği Delillerin Toplanması Sonucuna Göre Karar Verilmesi Gerektiği )

4721/m.289, 426
ÖZET : Dava soybağının reddi isteğine ilişkin olup, anaya ve çocuğa karşı açılmıştır. Yasal temsilcinin menfaati ile çocuğun yararı çatışmaktadır. Türk Medeni Kanunu'nun 426/2. maddesi gereğince 2001 doğumlu küçüğe kayyım tayini, kayyımın davaya dahili, varsa onun da göstereceği delillerin toplanması, sonucuna göre karar verilmesi gerekir.

Türk Medeni Kanunu'nun 289. maddesinin son fıkrasına göre gecikme haklı bir sebebe dayanıyorsa bir yıllık süre bu sebebin ortadan kalktığı tarihten itibaren başlar. Davacı dilekçesinde küçük O.un kendisinden olmadığını dava tarihinden üç ay önce öğrendiğini ileri sürmüştür. Bu iddianın sözü edilen yasanın son fıkrası çerçevesinde değerlendirilip, deliller toplanıp sonucu uyarınca karara bağlanması gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR :

1- Dava soybağının reddi isteğine ilişkin olup, anaya ve çocuğa karşı açılmıştır. Yasal temsilcinin menfaati ile çocuğun yararı çatışmaktadır. Türk Medeni Kanunu'nun 426/2. maddesi gereğince 2001 doğumlu küçüğe kayyım tayini, kayyımın davaya dahili, varsa onun da göstereceği delillerin toplanması, sonucuna göre karar verilmesi gerekir. ( TMK. md. 426 ) Bu yön gözetilmeden davaya devamla eksik hasımla yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.

2- Kabule göre de;

Türk Medeni Kanunu'nun 289. maddesinin son fıkrasına göre gecikme haklı bir sebebe dayanıyorsa bir yıllık süre bu sebebin ortadan kalktığı tarihten itibaren başlar. Davacı dilekçesinde küçük Onur'un kendisinden olmadığını dava tarihinden üç ay önce öğrendiğini ileri sürmüştür. Bu iddianın sözü edilen yasanın son fıkrası çerçevesinde değerlendirilip, deliller toplanıp sonucu uyarınca karara bağlanması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün 1. bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.03.2009 gününde oybirliği ile karar verildi.

Kazancı