Mesajı Okuyun
Old 16-06-2009, 10:24   #13
didem8521

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
1.Ceza Dairesi

Esas: 2002/1450
Karar: 2002/2504
Karar Tarihi: 12.06.2002

ÖZET : Sanığın o zamana kadar sabretmiş olmasının bu zinayı affetme, hoşgörme veya göz yumma olarak değerlendirilmesinin hata olacağı, mağdure ile müşterek 4 küçük çocuğu olan çobanlık yapan birinin iyiniyetli, yoksul ve çaresiz kişiliğinin yansıması olarak değerlendirilmesi gerektiği cihetle her biri tek başına ağır tahrik teşkil eden, tevali ve teselsül suretiyle en üst seviyeye çıkan ağır tahrikin boyutu dikkate alınarak TCK.nun 51/2. maddesi ile azami indirim yapılması gerekirken sanığın geçmişte bu ilişkiyi bildiğinden ve kısmen göz yumduğundan bahisle 1/2 indirim yapılmak suretiyle fazla ceza tayini yasaya aykırıdır.



(765 S. K. m. 448, 51) (5237 S. K. m. 29, 81)

Dava: Hüsnüyü kasten öldürmekten, eşi Şerife'yi bıçakla yaralamaktan sanık Halif'in yapılan yargılanması sonunda: Hükümlülüğüne ilişkin ( Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi )nden verilen 16.10.2001 gün ve 60/192 sayılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle, sanığın duruşmaya müdafii göndermemesi nedeniyle duruşmasız olarak incelendi ve aşağıdaki karar tespit edildi.

Karar: Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin, kanuni ve takdiri cezayı azaltıcı sebeplerin nitelik ve ağır tahrikteki indirim oranı dışarıda derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma sebebi dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık ve müdafiinin TCK.nun 462. maddesinin uygulanması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, Ancak;

Sanığın eşi mağdure ile maktülün uzunca bir süreden beri sanığın "herkesin diline düştüm, utancımdan dışarıya çıkamaz duruma geldim" tarzındaki ifadesine hak verdirecek şekilde pervasızca ev içinde, bahçede vesair yerlerde cinsel birleşmeleri de içeren ilişki içinde bulundukları, sanığın ve çocuklarının da bu hale vakıf oldukları, sanığın; maktül ve mağdureyi birden ziyade birlikte bahçede gördüğü, bunu farkeden maktülün kaçtığı, sanığın eşiyle bu yüzden defaatle kavga ve münakaşa ettiği ve nihayet olay günü çocukları da yanında bulunan mağdurenin yanına gelen maktülün mağdurenin elini tutarak oturup konuştukları sırada, eşinin maktül ile yine buluşacağından şüphelenerek gelen sanığın bu durumu görerek bıçakla maktülü öldürüp eşini yaraladığının oluş ve delillerden anlaşılması karşısında, sanığın o zamana kadar sabretmiş olmasının bu zinayı affetme, hoşgörme veya göz yumma olarak değerlendirilmesinin hata olacağı, mağdure ile müşterek 4 küçük çocuğu olan çobanlık yapan birinin iyiniyetli, yoksul ve çaresiz kişiliğinin yansıması olarak değerlendirilmesi gerektiği cihetle her biri tek başına ağır tahrik teşkil eden, tevali ve teselsül suretiyle en üst seviyeye çıkan ağır tahrikin boyutu dikkate alınarak TCK.nun 51/2. maddesi ile azami indirim yapılması gerekirken sanığın geçmişte bu ilişkiyi bildiğinden ve kısmen göz yumduğundan bahisle 1/2 indirim yapılmak suretiyle fazla ceza tayini,

Sonuç: Kanuna aykırı, sanık ve vekilinin sair temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 12.6.2002 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)