Mesajı Okuyun
Old 16-04-2013, 23:44   #1
bkaya

 
Varsayılan Güvence Hesabı kurumunun Sayıştay' ca denetlenmesi

Güvence Hesabı Kurumu Zorunlu sigortalarda başvuru şartları oluştuğunda Müracaat edilecek bir kurumdur. Bu kurum yasalar çerçevesinde zorunlu sigortalardan yapılan yüzde ikilik bir kesinti + sigorta şirketlerinden yüzde bir oranında yapılan kesinti ve fonda birikmiş olan birikimin vadeli hesaplarda değerlendirilmesi sonucu oluşan nemalar olarak belirlenmiştir. 2007 yılına kadar sadece ZMMS hususunda sorumlu olan Güvence Hesabı kurumu 14 Haziran 2007 tarihinden itibaren zorunlu olan tüm sigorta branşlarından sorumlu olmuş ve garantörlük görevini üstlenmiştir. Bu kurum ilk olarak Ticaret Bakanlığı bünyesinde kurulmul olan Garanti fonudur.Kurulduğu zamanlarda sayıştay denetimine tabi olan kurumun çalışanları ise 657 sayılı Devlet memurları yasasına tabii idi aradan geçen zamanlarda kurum çalışanları özel sektör kimliğine büründü ve kurum sayıştay denetiminden ayrıldı.
İlk kurulduğu zamanlarda vatandaşın ve kamuoyunun gözünden kaçan bu kurum Hazine Müsteşarlığına bağlandı ardından Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği emrine verildi Kurumun sıkıntıları bu dönemden sonra başladı kurumun sakıncalı davranışları maddeler halinde sıralanırsa;
1. Kurum dışa kapalı hakkında bilgi edinilmesi zor ve şeffaf olmayan bir yapıya sahiptir.
2. Kurum idarecileri sadece Hazine Müsteşarlığı tarafından göstermelik bir denetime sahiptir. Ahbap çavuş ilişkisinin bulunduğu izlenmiştir.
3. Kurum gelirleri hakkında bilgi sahibi olmak neredeyse imkansızdır. Kurum yöneticileri kuruma yapılan müracatlar ve ödenen tazminatlar hakkında detaylı bilgi verirken kurumun varlığı konusunda bilgiye ulaşmak mümkün değildir.
4. Kurum idarecileri hukuki delillere karşı kapalıdırlar Bu hususu kurumla ilişkisi olan bir çok meslektaşımız bilmektedir.
5. Kurum dava yoluyla ödeme yapmak şeklinde açık kanunları hakimlere yorumlatmak nedeni ile kuruma yüklü miktarlarda faiz + icra inkar tazminatı ve avukatlık ücreti ödemektedir.Bu tutum kanuni bir hak olarak gösterilse bile açık olan mevzuata göre karar vermeyerek dava yoluna gitmek hem vatandaşı hemde kurumu mağdur etmektedir. Malesef bu zarardan sorumlu olanlar hiç bir bedel ödememektedirler.
6. Kurumun Sayıştay' ca denetlenmesi gerekliliği üzerinde meslektaşlarımızın görüşleri ve bu hususta kamuoyu oluşturulması amacıyla konuyu görüşlerinize açıyorum