Mesajı Okuyun
Old 14-07-2006, 17:03   #2
hukukçu42

 
Varsayılan

Alıntı:
Türk kökenli Yunan vatandaşı Mehmet Emin Aga tarafından 1999 yılında Strasbourg’da Atina’ya karşı açılan davanın kararını açıklayan AİHM, Yunan devletinin Batı Trakyalı Müslümanların din işlerine “gereksiz yere karıştığı” sonucuna varmıştı.

Aga, 17 Ağustos 1990 tarihinde Batı Trakyalı Müslümanlar tarafından İskeçe müftüsü seçilmiş, Atina ise bu seçimi geçersiz sayıp, bölgeye merkezden bir müftü atamıştı. Merkezin kararını tanımayan Aga, istifa etmeyi reddedince, yasalara aykırı davrandığı gerekçesiyle yargılanıp mahkûm edilmişti.

AİHM’nin davayla ilgili gerekçeli kararında “Demokratik toplumlarda devletin, dini toplulukların birleşik bir yönetim altında toplanması veya böyle bir yönetime maruz bırakılmaları için önlem alma ihtiyacı olamaz” ifadeleri kullanıldı.

AİHM, Yunan hükûmetinin “dini topluluklar arasındaki gerilimi önlemek için araya girdim” şeklindeki savunmasına ise, “dini topluluklar arasında gerilim ve bölünmüşlük yaşanabilir, ancak bu çoğulculuğun vazgeçilmez sonuçlarındadır. Böyle bir durumda devletin görevi, çoğulculuğu yok etmek değil, değişik grupların birbirlerine hoşgörüyle bakacağı ortamı yaratmaktır” yanıtını vermişti.

AİHM ayrıca, Yunan hükümetinin Strasbourg’a sunduğu savunmalarda, müftü seçimlerinin “Müslümanlar ile Hıristiyanlar veya Yunanistan ile Türkiye arasında gerilime neden olacağına dair hiçbir kanıt sunamadığını” da belirtmişti.
Merkezden atanan müftüye karşı çıkan Mehmet Aga’nın “haksız” yere yargılanıp mahkum edildiğine de kanaat getiren AİHM, bu mahkumiyetin “mecburi bir sosyal ihtiyaçtan kaynaklanmadığını” belirterek, Yunan devletinin vatandaşının din özgürlüğünü ihlal ettiği hükmünde bulunmuştu.

Yunanistan bu davada Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin din ve vicdan özgürlüğüyle ilgili 9’uncu maddesini ihlalden hüküm giydi. AİHM bu hükme karşılık, Atina’yı maddi tazminatla cezalandırmadı.
AİHM’nin bu kararı Batı Trakya’daki müftü seçimlerine ilişkin ilk karar değil. Atina’nın itirazına rağmen halk tarafından seçilen diğer müftü İbrahim Şerif de Strasbourg’a taşıdığı davayı 1999 yılında kazanmış ve bu davada da Atina vatandaşlarının din özgürlüğünü ihlal etmekten mahkûm olmuştu.
http://www.diplomatikgozlem.com/haber_oku.asp?id=1435