Mesajı Okuyun
Old 17-11-2007, 15:47   #201
NİLGÜN SEYMEN

 
Kitap Köşe başından FLU KADIN fotografları...

Yolumuza çıkar gözümüze ister istemez takılır yaşamlarını idame ettirmek için tek seçenek olarak BEDENLERİNİ BEDEL OLARAK sunmaya rıza göstermiş kadın fotografları!
Acaba ne hissederler diye sordum kendime, şiir diliyle onları anlatmak geçti içimden.
Köşe başından FLU KADIN fotografları...

BAKTI ARDINDAN UZUNCA VE KESKİN BAKIŞLARLA,
BEDENİNİN BEDELİNİ,
YÜREĞİYLE DEĞİL CÜZDANIYLA ÖDEYEN ADAMIN ARKASINDAN USULCA...

Köşe başında,
ıssız ve korumasız,
bedeninin örselendiği bu kaldırımlarda,
saçaklardan sicim gibi süzülen yağmur damlalarının altında
BİR KADIN uzattı elini,
karşısındaki yüzü görünmeyen adama.
Belli belirsiz duyulan sessizliğiyle,
merhaba dedi,
tüm silikliğiyle.Çıkarken,
üçüncü sınıf bir otel odasının merdivenlerini,
aynı yaşadığı hayat kadar kaygan ve de kirli kademelerini,
gözyaşlarının köpüğünde yıkandı pişmanlıkları ve çaresizliği.

Arındı sanki her basamakta,
ruhundan akan feryat dolu ümitsizliği,
arındı tüm karanlıklardan,
arındı tüm kahırlardan...
Geceye soyundu,
akşamdan kalan bu günün son dakikalarında,tanımadığı,
ve kimbilir bir daha hiç karşılaşmayacağı bu bedenin soğunda,
kayboldu sabaha kadar,
soyundu gözlerini sımsıkı kapatarak,
görmemek için bedeninde tırmanan soluk ve dokunuşları.
Soyundu sabah kadar,
olanca utancı,
duvardaki saatin vuruşlarına karıştı
ve de yalnızlığına sığınarak,
genzine dolan bu alkol kokusunu duymazdan gelerek
gün ağarıncaya kadar dayandı.
Tenine değen hoyrat bir dokunuşla uyandı,kalk giyin diyordu,
gece tüm zerafetiyle yanına uzanan adam:
-Hadi gitme zamanı!
Olanca heybeti ve azameti ile,
kendisine sahip olan,
ve şu an,
kulakları çınlatan bir uğultuyla,
kaçtığı gün doğumlarını kulağına haykırıyordu sanki.

Sanki sabah olmamış da,sanki yeni doğmuş,saf bir bebek edasıyla doğruldu yataktan,
giyindi alel acele bir yandan.
Hoşçakal diyordu, hoşçakal,
eline sıkıştırdığı bir tutam parayla,bu kahrolası odada,
çöktü kaldı bir anda.
Alışılagelmiş bir gündü oysa,bedenine değen ne ilk eldi, ne son temas.
Ama bu defa içi bir başka acımıştı,bir başka kesmişti yüreğini avcundaki para.

Uzunca bir zaman baktı ardından,kendisinde tek bir iz bırakmayan adama
bedeninin bedelini,yüreğiyle ödeyemeyen binlercesi gibi,
onun da ardından sessizce baktı,
köşebaşından uzaklaşana kadar...

NİLGÜN ÇAKICI/ BURSA
17 KASIM 2007/ CUMARTESİ
15.43