Mesajı Okuyun
Old 12-07-2007, 19:00   #3
halit pamuk

 
Varsayılan

İlk önce kabul sonra feragat;ilginç..

Öncelikle davalı, davayı tamamen kabul etmişse(ikrarla karıştırmamak gerekir.)
bu kabul beyanı mahkemeye ulaşması ile davanın kabulü tamamlanır.ayrıca kabul için davacının buna rıza göstermesine gerek yoktur.

Kabul ile taraflar arasında ihtilaf sona erer ve bu maddi anlamda kesin hüküm teşkil eder bu nedenle maddi hukuk anlamında temyiz yapılamaz,ancak usul hukuku anlamında temyiz mümkündür.

Hatta Yargıtay'a göre derdestlik bile sona erecektir.(Alangoya- usul esasları-Shf.453)

Yani Kabul ile birlikte yargılama maddi hukuk açısından sona ermiştir.İhtilaf çözülmüştür,sorun kalmamıştır..Beyanın hükme dönüştürülmesi,beyan tarihindeki olguyu belirlemekten ibarettir. Kararın şekli anlamda sonradan kesinleştirilmesi,beyanın sonuçlarını ortadan kaldırmaz,ileriye de götürmez.Beyan tarihi ile birlikte sonuçlanmış bir dava derdest olarak düşünülemez.Bu nedenle yargıtay feragatten ya da kabulden sonra müdahil olma taleplerinin dahi reddedilmesi gerektiğinden söz etmektedir.

Bu anlamda dava sona erdiğinden sona eren bir davadan feragat söz konusu olamayacağından feragat hukuki anlamda bir değer ifade etmeyecektir. Yapılan feragatin bir anlamı olmayacaktır.

Temyizde usul hukuku anlamında bir bozulma sebebi görülmezse dava maddi hukuk anlamında bozulmayacaktır.


Saygılarımla