Mesajı Okuyun
Old 14-02-2011, 14:06   #13
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 19.09.1995 T., Esas-Karar:10978-11547: "İİK. nun 269 ve müteakip maddeleri gereğince ancak gayrimenkul kiraları ile ilgili olarak icra takibi yapılabilir. Oto kira sözleşmesi İİK m.68'de sayılı belgelerden olmayıp karşılıklı edimleri ihtiva eder. İtiraz halinde alacaklı, merciiden itirazın kaldırılmasını isteyemez. Merciice bu gerekçelerle "itirazın kaldırılması isteminin reddine" karar verilmek gerekirken, yazılı şekilde "istemin kabulüne" karar verilmesi isabetsizdir."

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 31.12.1963 T., Esas-Karar: 13940-13995: "269.maddeye tevfikan banka kasasının tahliyesine karar verilemez. Çünkü 269. madde gayrimenkullerin tahliyesine dairdir."

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 23.01.2001 T., Esas: 2000/20494, Karar:2001/831: "Borçluya gönderilen 51 örnek ödeme emri 10.04.2000 tarihinde tebliğ edilmiş ve kira alacağının aslı 10.05.2000 tarihinde icra dosyasına ödenmiştir. İİK nun 269/1. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken BK nun 260. maddesinde yazılı 30 günlük temerrüt süresi içinde kira alacağının icra dosyasına yatırıldığı anlaşılmaktadır. Yargıtayın yerleşik içtihatlarına göre kira parası dışındaki fer'ilerin süresinde ödenmemesi temerrüde esas alınmayacağı için "tahliye" isteminin reddi yerine kabulü isabetsiz olduğu gibi İİK.nun 269 ve sonraki maddelerine göre yapılacak ilamsız tahliye takibinin sadece gayrimenkuller için mümkün bulunduğunun, menkul niteliğindeki büfeye uygulanamayacağının gözönünde tutulmaması da yasaya uygun görülmemiştir."

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, 16.05.2006 T., Esas-Karar: 3311-5400: "Uyuşmazlık, "kira parasının tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın kaldırılması, kiralananın tahliyesi ve icra inkar tazminatı"na ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı kiralayan vekili, dava dilekçesinde "mülkiyeti müvekkiline ait şehir içinde bulunan reklam panoları ve bilboardların 01.07.2003 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile davalı kiracıya kiralandığını, Temmuz 2004 ayı bakiye kirası ile aylık 12.052 YTL den Nisan-Haziran arası aylar kirasının tahsili için hakkında icra takibi yapıldığını, davalının bu takibe haksız şekilde itiraz ettiği gibi verilen süre içinde de kira paralarını ödemediğini belirterek "itirazın kaldırılmasını, takibin devamını, davalının kiralanandan tahliyesini ve %40 tazminata mahkum edilmesini" talep etmiş, 02.11.2005 tarihli dilekçesi ile de "davalının davadan önce ve kira sözleşmesinin sonunda kiralanan yerleri tahliye ettiğini tahliye isteminin dilekçeye sehven yazıldığını, alacak ve fer'i hakları yönünden taleplerinin devam ettiğini" belirtmiştir. Davalı duruşmalara gelmemiş ve bir savunmada bulunmamıştır.

İcra takibinde dayanılan ve karara esas alınan tararflar arasında düzenlenmiş kira sözleşmesi 01.07.2003 başlangıç tarihli ve iki yıl sürelidir. Kira sözleşmesi ile şehirde bulunan 83 adet otobüs durağı, 50 adet çift yüzlü reklam panosu, 4 adet ışıklı ayaklı reklam panosu ve 130 adet klasik bilboard davalıya kiralanmıştır. Davacı kiralayan Temmuz 2004 ve Nisan-Haziran 2005 ayları kirasının tahsili için "Denizli 5. İcra Müdürlüğünün 2005/5233 sayılı dosyası ile tahliye istemli icra takibi yapmış, davalı kiracı bu takibe "borcun talep edildiği kadar olmadığını, davacıda 19.800 YTL bedelli teminat mektuplarının bulunduğunu, geri kalan borcu ve faiz hesaplamalarını da kabul etmediklerini" belirterek itiraz etmiştir. Yargılama sırasında davacı kiralayan tahliye istemlerinin bulunmadığını beyan etmiştir. Mahkemece her ne kadar icra takibi yoluyla ancak taşınmazların tahliyesinin istenmesinin mümkün olduğu belirtilerek istemin reddine karar verilmiş ise de; kiralananların taşınır niteliğinde olması, ilamsız icra yoluyla kira parasının istenmesine engel oluşturmaz. Davacı kiralayan da yargılamada taleplerini alacağa yönelik olarak "itirazın kaldırılması"na hasretmiştir. Bu durumda davalı tarafından "talep edilen kira parasının ödendiği" iddia ve ispat edilemediğinden mahkemece "kira alacağı yönünden istemin kabulüne" karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir."

Saygılar...