Mesajı Okuyun
Old 02-04-2006, 00:56   #5
JUDAS

 
Varsayılan

Sayın Dülger,
Cevabınızı ve ekinde sunduğunuz Yargıtay kararını ilgiyle okudum. Karar gerçekten ilginç. Ancak sorduğum konu ile ne yazık ki bağlantılı değil.
Açıklamak gerekirse;
1- Sizin verdiğiniz kararda doğrudan Türk mahkemelerinde açılan bir soyadı tashihi davası sözkonusu iken, benim sorduğum olayda yabancı bir mahkeme kararının tenfizi sözkonudur.
2- Sunduğunuz Yargıtay kararına konu olayda gerçektende "yabancılık unsuru" bulunmazken, benim olayımda, müvekkilin uzun yıllardır ABD'de yaşaması, ikametgahının orası olması, yabancı bir mahkeme kararının bulunması vs. gibi nedenlerle bu unsur mevcut.
3- Yargıtay kararına konu kararda yer alan "bir erkeğin evlendiği kadının soyadını alması" hususu gerçekten Türk Kamu düzenine aykırılık teşkil eder. Ancak belirttiğim olayda böyle bir durum yok. Yani, buradaki yabancı soyadı alma biçimi, "bir erkeğin evlendiği kadının soyadını alması" şeklinde değil sadece uzun yıllardır ikamet ettiği ülkede mahkeme kararıyla elde edilen soyadı değiştirme hakkının Türk hukuku nezdinde tenfizen dile getirilmesidir.
4- Örneğin şöyle bir soyadı değişikliği mümkün: Bir Türk kadın yabancı bir erkekle evleniyor ve Türk vatandaşlığında kalıyor. Erkeğin soyadını alıyor. Yeni aldığı bu yabancı soyadını Türkiye'deki nüfus kaydına işlettirebiliyor. Yani uygun şartlarda yabancı bir soyadı almak Türk Hukukuna göre mümkün.
5- Yine Danimarka hukukuna göre eşcinsel evlilik mümkün iken, bu türden bir evlilik Türk hukukunda tanınmaz. Bir erkeğin evlendiği kadının soyadıonı alması da işte bu türden bir kamu düzenine aykırılık. Ama yabancı bir soyadı almak, sunduğunuz kararda belirtilen "yabancılık unsuru"nu taşıması kaydıyla mümkün.

Özetlersek;
Sunduğunuz karar, benim sorduğum olaya ışık tutmuyor. Ancak bazı olumlu çağrışımlar yaptığını da söylemeliyim.

İlginiz ve sunduğunuz Yargıtay kararı için teşekkür ederim.
Saygıyla.