Mesajı Okuyun
Old 11-09-2017, 13:11   #29
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

T.C.
Yargıtay
3. Hukuk Dairesi

Esas No:2017/1222
Karar No:2017/1412
K. Tarihi:


MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I


Davacı; tarafların 29/04/2009 tarihinde kesinleşen karar ile boşandıklarını, davacı için hükmedilen aylık 100,00 TL yoksulluk nafakası ve müşterek iki çocuk için hükmedilen ayrı ayrı aylık 75,00 TL iştirak nafakasının aradan geçen süre ve çocuğun ihtiyaçlarında artış olması nedeniyle yetersiz kaldığını belirterek; yoksulluk nafakasının aylık 300 TL'ye ve iştirak nafakasının ayrı ayrı aylık 200,00 TL' ye artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, talep edilen nafaka miktarlarını ödeyecek durumunun olmadığını, asgari ücretle çalıştığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile; yoksulluk nafakasının aylık 150,00 TL'ye ve iştirak nafakasını ayrı ayrı aylık 100,00 TL'ye artırılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı tarafın yoksulluk nafakasının artırımına ilişkin temyiz itirazları itirazlarının reddi gerekir.
2-) Davacı tarafın iştirak nafakasının artırımına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Türk Medeni Kanunu'nun 327/1.maddesinde; Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin ana ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır. Aynı yasanın, 328.maddesi hükmü gereğince; Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler. Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir.(TMK. nun 329/1.maddesi)
Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur. (TMK. nun 330/1. maddesi)
TMK.'nun 331.maddesine göre; Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler.
Tüm bu maddeler doğrultusunda, mahkemece, iştirak nafakası artırım oranı belirlenirken; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları gözönünde bulundurulmalıdır.
Somut olayda; davalı babanın kargo şirketinde çalıştığı, 1.116,09 TL gelir elde ettiği, 500,00 TL kira ödediği, anne ve babasıyla yaşadığı, davacı annenin ise, ev hanımı olduğu, geçimini babasının sağladığı, müşterek iki çocuğun 12/06/2006 doğumlu ve 3. sınıf öğrencisi oldukları, iştirak nafakasının daha önce artırılmadığı, eldeki davanın 12/12/2014 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Tarafların gerçekleşen sosyo-ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, müşterek çocukların yaşı ve ihtiyaç düzeyine göre; yerel mahkemece takdir edilen iştirak nafakası miktarı az bulunmuş, bu konu hakkaniyet ilkesine aykırı görülmüş, bu sebeple hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
O halde, mahkemece yapılacak iş; müşterek çocukların yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, davacı anne ile nafaka yükümlüsü davalı babanın ekonomik durumu gözetilerek, TMK'nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak, daha yüksek nafakaya hükmetmek olmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı tarafın yoksulluk nafakasının artırımına ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı taraf yararına HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacı tarafa iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 15.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.