Mesajı Okuyun
Old 28-12-2006, 02:37   #14
Av.Ömer KAVİLİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan icra22
Danıştay kararının içeriğinden istenilen hususların cevabının bulunabileceği

T.C.
D A N I Ş T A Y
Birinci Daire

Esas No : 2002 / 26
Karar No : 2002 / 52

...

Uygulamadaki ... hususlarında Danıştay Başkanlığı'ndan istişari görüş alınması...

Gereği Görüşülüp Düşünüldü :
...

Sonuç olarak: istişari düşünce istemine esas olan maddi olay ve olgular da dikkate alındığında aşağıda sıralanan hususların taraflarca karşılıklı olarak değerlendirilmesinde, sorumluluklar arasında uygun ve ölçülü dengenin sağlanması halinde, duraksama konularının ortadan kalkacağı söylenebilir.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 2 nci maddesinin 4667 sayılı Kanunla değiştirilen üçüncü fıkrasında sayılan kurum ve kuruluşlara, avukatlara görevlerinin yerine getirilmesinde yardımcı olma zorunluluğu getirilmiştir. Yardımcı olma zorunluluğunun kapsamını ve sınırlarını belirlemede avukatların görevleriyle ilgili olarak yukarıda yapılan açıklamalar gözönünde bulundurulmalıdır.

Bu kurumlara, kanunlarındaki özel hükümler saklı kalmak kaydıyla avukatların gerek duyduğu bilgi ve belgeleri aşağıdaki kapsam çerçevesinde incelemelerine sunmak yükümlülüğü getirilmiştir.
a) İncelemeye sunma, bilgi ve belgenin bulunduğu kurum ve kuruluş bünyesinde, gerektiğinde bir görevli eşliğinde uygun bir yerde gerçekleştirilmesi gereken bir işlevdir.
b) İncelemeye sunma yükümlülüğünün, bilgi ve belgenin bulunduğu kurum ve kuruluş dışında bir yere veya şehire gönderilmesi suretiyle yerine getirilmesinin istenmesi, yasanın amacına uygun bir talep olarak değerlendirilemez.
c) Avukatın gerek duyduğu bilgi ve belgelerin kapsamı, avukatların görevleriyle ve gerek duyma ifadesiyle ilgili açıklamalarda belirtilen sınırlar içinde anlaşılmalı ve değerlendirilmelidir.
d) Yasa koyucu, kurum ve kuruluşların bünyesinde inceleme olanağı tanıdığı belgelerden örnek alınmasını vekaletname ibrazına bağlı tutmuştur. Avukatlarca incelenmesinden sonra bu belgelerin gerekli olanlarından konusu, tarih ve sayısı belirtilerek örnek alınabilmesi yasa hükmü gereğidir.

İncelemeye sunma yükümlülüğünün istisnası olan kanunlardaki özel hükümlerin sınırları ve içeriği, ilgili madde metinleriyle bu konuda yukarıda yapılan açıklamalarda belirtilen hukuki çerçeve içinde değerlendirilmelidir.

Duraksama konusu hakkında yukarıda açıklanan görüşle dosyanın Danıştay Başkanlığına sunulmasına 10.4.2002 gününde

Alıntıdaki kalınlaştırmalar ve altçizgiler tarafımızdan yapılmış olup, Yüksek Mahkemece verilen bu karar sondan başa doğru değerlendirilecek olursa:

Birinci olarak, mahkeme kararının "Sonuç d- bendi" içinde yer alan "Avukatlarca incelenmesinden sonra" deyimi, aslında sonraki aşamada örnek almak bakımından bu belgelerin gerekli olanlarından konusu, tarih ve sayısı belirtilerek demekte olup, bu karar bu yönüyle İNCELEME SIRASINDA BU YÜKÜMLERİ ÖNERMEMEKTEDİR.
Bizim bundan önceki ileti yazımızda karşı çıktığımız ise, avukatın belgelerden örnek alırken bile bilgi açıklamaması gerektiği yönündedir.

İkinci olarak, mahkeme kararının "Sonuç c- bendi" içinde yer alan "avukatların görevleriyle ve gerek duyma ifadesiyle ilgili açıklamalar" deyiminin meslek sırrı kavramı ile çatışacağı durumlarda savunma hukukuna üstünlük tanınması gerektiği düşüncesindeyiz.
Somut olayın özelliklerini değerlendirerek açıklama yapmayı uygun görmediği durumlarda avukatın, özgürlüğünü kullanarak hiçbir açıklama yapmaması, açıklama yapmaksızın onaysız veya onaylı örnekler alabilme hakkı olmalıdır. Aslında bu gizlilik, yargılama sürecinde yargıçlık makamının "Söz savunmanın" denilerek avukatın yargıç önünde savunma yapması aşamasına kadar sürecek olan, bazı durumlarda ise yargılama bitse bile yaşam boyu sürecek olan MESLEK SIRRI KAVRAMININ TA KENDİSİDİR.
Bu durumda Yüksek Mahkeme kararındaki açıklama savunma hukukuna uygun düşmemektedir. Bunun nedeni ise üçüncü madde olarak yaptığımız aşağıdaki açıklamamızdadır.

Üçüncü olarak, Yüksek Mahkeme kararının tümü, bir bütün olarak yalnızca ve yalnızca "istişari" "DANIŞMA, YOL GÖSTERİCİ" nitelikte bir karardır. Bu nitelik, gerek başvurucu yönetsel kurumun isteği içinde ve gerekse kararını veren Yüksek Mahkeme Kararı içinde açıkça yer almakta ve "istişari" özellikte olunduğu kabul edilmektedir.

Özgürlükçü hukuk anlayışıyla yapılan eleştirilerin "istişari" kararlarda da değişikliğe yol açabilmesi dileğimizle.

Ömer KAVİLİ
Hukukçu, Yeni sanık