Mesajı Okuyun
Old 18-10-2007, 12:04   #16
halit pamuk

 
Varsayılan

Bana, borçlu mu? yoksa kötüniyetli alacaklı mı? diye sorsalar ben borçluya sebepsiz zenginleşme davası açalım, derim. Kötü niyeti kanıtlamak zor iş...






Şu içtihata bir bakın, tartışmaya devam ederiz.

T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/6270
K. 2005/3399
T. 7.4.2005
• SEBEPSİZ ZENGİNLEŞME ( Haciz İhbarnamesine Dayalı Olarak Takip Borçlusunun Borcunun Ödenmesi - Borçlunun Sebepsiz Zenginleştiği Gerekçesiyle Üçüncü Kişinin Ödemek Zorunda Kaldığı Pararının İadesini İsteyebileceği )
• HACİZ İHBARNAMESİ ( Sebepsiz Zenginleşme - Haciz İhbarnamesi Üzerine Yapılan Ödemenin Borçlunun Haksız Olarak Zenginleşip Zenginleşmediğinin Belirlenmesi Gereği )
818/m. 61
ÖZET : Haciz ihbarnamesine dayalı olarak takip borçlusunun borcunu ödeyen üçüncü kişi, yaptığı bu ödeme nedeniyle borçlunun sebepsiz olarak zenginleştiği gerekçesiyle ödemek zorunda kaldığı paranın iadesini isteyebilir.
DAVA : Taraflar arasında görülen davada Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 05.03.2004 tarih ve 2003/603-2004/112 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Mutlu Pınar Şengel tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif aleyhine yapılan icra takibi sırasında gönderilen haciz ihbarnameleri nedeniyle borcu ödemek zorunda kaldığını, bu nedenle yapılan takibe karşı davalının haksız olarak itirazda bulunduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının müvekkili kooperatif aleyhinde yapılan icra takibi sırasında gönderilen haciz ihbarnamelerine karşı gereken itirazı yapmadığını, eski yönetici olan davacının kooperatif aleyhine yaptığı usulsüz işlemler nedeniyle yargılandığını, kooperatif aleyhine yapılan icra takibine dayanak çekin de usulsüz olarak düzenlenmiş olduğunu, bu nedenlerle davacının yaptığı takip ve açtığı davanın haksız olduğunu savunarak reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, borçlu kooperatifin aleyhine yapılan icra takibi nedeniyle itirazda bulunmadığı, borcun bir kısmını ödediği, Erdoğan'ın da kendisine gönderilen haciz ihbarnamesi nedeniyle kooperatif adına ödeme yaptığı gerekçesiyle davalının asıl alacağa yönelik itirazının iptaline, 1.905.000.000 TL üzerinden takibin devamına, takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, koşulları bulunmadığından inkar tazminatı verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, kooperatif ortağı olan davacının kooperatif aleyhine yapılan icra takibi sırasında gönderilen haciz ihbarnameleri nedeniyle ödemek zorunda kaldığı bedelin rücuan tahsili istemine ilişkindir.
Haciz ihbarnamesine dayalı olarak takip borçlusunun borcunu ödeyen üçüncü kişi, yaptığı bu ödeme nedeniyle borçlunun sebepsiz olarak zenginleştiği gerekçesiyle ödemek zorunda kaldığı paranın iadesini isteyebilir. Bu durumda, ödemeyi yapan üçüncü kişinin takip borçlusuna karşı gerçekten haciz ihbarnamelerinin tebliği tarihinde doğmuş bir borcunun bulunup bulunmadığı ve yapılan bu ödemenin takip borçlusunun haksız olarak zenginleşmesine neden olup olmadığı hususlarının araştırılması gerekmektedir.
Somut davada davalı kooperatif, takibe konu davacının ödemek zorunda kaldığı çekin davacının da aralarında bulunduğu kooperatifin eski yöneticileri tarafından usulsüz olarak düzenlendiğini, karşılığında kooperatife yapılan bir iş veya verilen bir mal bulunmadığını, davacı hakkında kooperatifi zarara uğrattığı iddiasıyla hakkında zimmet suçundan cezalandırılması için dava açıldığını, bu nedenlerle kooperatifin davacıya borcu olmayıp, alacaklı olduğunu savunmuştur. Dosyaya sunulan iddianame içeriği ve hazırlık soruşturması sırasında yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapora göre, davacının da aralarında bulunduğu kooperatif yöneticilerinin görev yaptıkları dönemde usulsüz işlemler yaparak kooperatifi zarara uğratmak suretiyle zimmetlerine para geçirdikleri belirtilerek, zimmet suçundan dolayı cezalandırılmaları amacıyla haklarında ceza davası açılmıştır. Davacının ödemek zorunda kaldığı çekin de kooperatif eski yöneticileri tarafından usulsüz olarak düzenlendiği belirlenerek, bu çek bedelinin bir kısmının kooperatife ait banka hesabından karşılanmış olmasından dolayı karşılanan bedelin kooperatifin zararını teşkil ettiği hususlarında ceza mahkemesinde dava açılmış olmasına göre, mahkemece ceza davası sonucunun beklenerek, takibe konu ve davacı tarafından bir kısmı ödenen çek karşısında davalı kooperatifin hukuki durumunun değerlendirilmesi, buna göre davacının yaptığı ödeme nedeniyle kooperatifin sebepsiz olarak zenginleşip zenginleşmediği hususlarının tespiti gerekirken, yazılı şekilde icra takibi sırasında ödeme yapılmasının rücu için yeterli görülerek, işin esasına girilmeden karar verilmesi doğru görülmediğinden, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 07.04.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.