Mesajı Okuyun
Old 29-07-2007, 14:00   #2
mutlakadalet

 
Varsayılan

Söz konusu taşınmaz üzerinde elbirliği mülkiyeti söz konusu olduğundan, ilgili taşınmaz üzerindeki tasarruflar, tüm maliklerin birlikte hareket etmesi sonucunda hukuki netice meydana getirecektir.

Söz konusu taşınmazın bulunduğu yerde kadastro çalışmalarının başlaması hasebiyle yapılacak olan tespit işleminde, iştirak halindeki maliklerden yalnızca birinin tescil isteminde bulunması; tescil isteminin yani tasarruf işleminin geçersiz olması dolayısıyla yolsuzdur.

Süresi içinde itiraz edilmediği ya da kadastro mahkemesine başvurulmadığı için kesinleşmiş olan bu tutanak uyarınca yapılan tescil, adına tescil yapılan kişi lehine bir hak karinesi yaratır. Bu karinenin aksinin ispat edilebilmesi ise genel mahkemelerde açacağınız bir dava ile mümkün olabilecektir. Ancak bu noktada KK m12'nin getirdiği şu sınırlamaya dikkat etmek gerekir:

KK m.12 (3): Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.

Şu halde Sayın ocean__005, yapılan tescil MK 1025 anlamında yolsuz bir tescildir. Diğer paydaşların paylarını geri almaları -tutanak kesinleştiği için- genel mahkemelerde açacakları dava ile mümkündür; meğerki tutanağın kesinleşmesinden itibaren on yıl geçmiş olsun.

Bu arada iyi niyetli bir kazanım olmaması için, derhal dava açılıp geçici tescilin şerhini verdirmekte fayda var.

Saygılarımla.