Mesajı Okuyun
Old 25-07-2010, 16:18   #5
Gülümse

 
Varsayılan One Liter of Tears (Bir Litre Gözyaşı)

"Bu sabah günışığı hoş bir esintiyle, mutfak penceresinin sarı dantelli perdelerinin arasından süzülüyordu. Ben ise ağlıyordum. Bedenim niçin bu kadar zayıftı? Üstüne üstlük bugün denge aletinde testimiz vardı.

Annem ağladığımı görünce, “ama diğer konularda iyisin, bu yüzden herşey yolunda, öyle değil mi?” dedi. “İleride yetenekli olduğun bir konuyu seçerek onun üzerinden gidebilirsin. Mesela İngilizce’de çok iyisin. Niçin onu denemiyorsun ve iyice geliştir miyorsun? Hem İngilizce uluslararası bir dil, bu yüzden ileride senin için oldukça faydalı olacağından eminim. Beden eğitimi dersinden bir almanın o kadar önemli bir şey olduğunu düşünmüyorum…”

Ağlamayı kestim. Annem halen bir umudumun olduğunu anlamamı sağlamıştı.

Ev ödevi yapmak konusunda tembel miyim diye telaşlanıyorumdum, çünkü ödevlerimi günde yaklaşık beş saat harcadıktan sonra anca bitirebiliyordum. Hayır, bunun tembellikle bir alakası yoktu. Vucudumun içerisinde bir şeyler ters gidiyordu.

Korkuyorum.
Yüreğimi daraltan bir his var.
Bütün gücümle koşmak istiyorum.
Ders çalışmak istiyorum.
Düzgün bir şekilde yazmak istiyorum."

Bu satırlar 15 yaşında ki Haya Kito'ya ait. Ne o ne de ailesin onun hayatını tümden değiştirecek bir hastalığa tutulduğundan habersiz. Ders çalışmak adına yemek yemeği unuttuğunu o yüzden halsiz kaldığını zannediyor. Halbuki Spinocerebellar degenaration hastalığı önce yürümesini, ellerini iyi kullanmasını daha sonra konuşma, görme gibi tüm reflekslerini elinden alacak. Düşünen bir beynin içine hapis olarak yaşayacak.


Haya Kito'nun doktoru, hastalığını yakında takip etmek için her hastasından istediği gibi Haya'dan da günlük tutmasını ister. Haya hastalığının seyrini yazmanın yanı sıra çevresini, arkadaşlarını hastalığının gelişiminin hoş bir dille anlatmış. Bu günlük; o yaşarken bölüm bölüm, öldükten sonra da tümüyle yayınlanmış.

Günlüğünü yazarken ; Yazmalıyım çünki yazdığımda yaşadığımı anlıyorum. Yaşama sevinci ile kendisi gibi olan hastalara örnek olan Haya'nın günlüğü İngilizce ve Japonca olarak 18 milyon baskı yaptı...

İşte Bir Litre Gözyaşı da bu günlüğün ve Haya'nın hayatına anlatan duygusal bir dizi. Evet gencecik bir insanın mum gibi eriyip gitmesini seyretmek hoş değil, ama onun hayata bağlılığı ve hastalığına yaklaşımı gerçekten çok güzel örnek.

Zaten bu dizinin seyircileri de gençler, hem de tüm dünya gençleri. Türkiye'de de bu diziyi izleyenler hatta kitabını edinip onu Türkçeye çeviren, arkadaşları ile paylaşanlar çoğunlukta. Hatta Türkiye'de onun küçükte olsa bir fan grubu var.

Dizi Japonca olup İngilizce alt yazısı bulunmaktadır.