Mesajı Okuyun
Old 04-04-2022, 16:34   #1
avukat.fks

 
Acil Boşanma davasında bir buçuk yaşındaki bebeğin velayeti

Merhaba meslektaşlarım vaktini ayırıp tecrübelerini paylaşacak meslektaşlarıma şimdiden çok teşekkür ediyorum.

Müvekkil erkek eş; kadın eşin sorumsuz davranışları, ev işleriyle hiç ilgilenmemesi ve 2020 yılında dünyaya gelen müşterek çocuklarını emzirmek istememesi, bebeğin bakımını üstlenmemesi üzerine tartışmalar yaşamış ve kadın eşin psikolojik problemleri olduğunu düşündüğünden eşini psikoloğa götürmek istemiş fakat kadın eşin gitmemekte direnmesi ve müvekkilin bebeğinin sağlığından ve güvenliğinden endişe etmesi üzerine jandarmaya başvurarak devlet eliyle eşinin tedavisini sağlamak istemiş ve 6284 Sayılı Kanun gereğince kadın eş aleyhine önleyici uzaklaştırma tedbir kararı aldırmış. Toplamda 5 aylık bir uzaklaştırma kararı uygulanmış. Bu süre zarfında 5395 Sayılı Yasa gereği çocuk lehine koruma kararı alınmış. Sosyal İnceleme Raporu doğrultusunda 1 yıl süre ile bakım tedbiri uygulanmasına hükmedilmiş fakat Sosyal Hizmet Merkezi Müdürlüğü müvekkilin bebeği ile özverili bir şekilde ilgilendiğine kanaat getirdiğinden karara itiraz ederek hazırladıkları yeni tarihli Sosyal İnceleme Raporunu da dosyaya sunmuş. Bu rapora göre çocuğun baba ve babaanne ile duygusal bağ kurduğu, bakım tedbiri verilmesine gerek olmadığı, danışmanlık sağlık tedbiri ve sosyal ekonomik destek hizmeti verilmesinin çocuğun yüksek yararına uygun olacağı kanaatine varılmış. Ayrıca anne hakkında alınan sağlık raporu ile "klinik olarak sınırda mental retarde" yani hafif zeka geriliği tanısı ile vasi tayini gerekmediği, müşavir tayini gerektiği, mahkemece dinlenebilir olduğuna oy birliği ile karar verilmiş. Bu itiraz doğrultusunda bebek babanın bakımına bırakılmış.

Müvekkil baba, annenin düzelebileceğine ve çocuğa bakacağına dair bir umudu kalmadığından boşanmak ve velayeti almak istiyor. Fakat bebeğin bakımıyla ilgilenmek zorunda kaldığından düzenli bir işte çalışamıyor, yarım günlük yevmiye işlerine gidebiliyor ve ekonomik durumu iyi olmadığından annesi ve abisi ile yaşadıkları evin durumu da pek iyi değil.

Evlilik birliği içinde eşi ile yaşamakta iken video kaydına almış olduğu bir takım görüntüler de var. Bu kayıtlarda eşine çocuğu emzirmesini söylüyor fakat eşi tuhaf hareketler sergiliyor bir süre çocuğu emzirmiyor, çocuk ağlamasına rağmen çocukla ilgilenmiyor kucağına dahi almıyor. Bunlara ek olarak sürekli sinkaflı küfürler savuruyor.

Benim kanaatim şu an bir buçuk yaşında (19 aylık) olan bebeğin fiziksel ve ruhsal açıdan sağlıklı büyüyebilmesi adına kesinlikle velayetin babaya verilmesi gerektiği yönünde. Yargıtay 2013 tarihli bir kararında, anne ve babasında doğuştan hafif zekâ geriliği bulunduğu sosyal inceleme raporu ile belirlenen çocuğa danışman atanmasının yeterli olmayacağı gerekçesiyle, başka bir koruma önlemine hükmedilmesi gerektiğini belirtmiş. Bu karara dayanarak çocuğun velayetinin anneye verilmemesi gerektiğini savunabilir miyiz?

Boşanma davasında bu video kayıtlarını sunmamız, alınan sağlık raporu ve sosyal inceleme raporuna dayanmamız velayeti almaya yeterli olur mu?