Mesajı Okuyun
Old 04-03-2009, 14:11   #2
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan FATMA_06
Mrb Bİz EŞİmle Nette TaniŞtik Ve Ben Ona Yalan SÖledİm Evlenelİ 6 Ay Oldu Ve EŞİm Bu Yalani Ortaya Çikardi Ve Dava AÇti Benİm AĞir Kusurlu OlduĞumu DÜŞÜnÜyor Ve Ben Davaya Gİtmesemde Gİtsemde Bu EvlİlİĞİn İptal OlacaĞini SÖylÜyor BÖyle Bİr Durum SÖz Konusu Olabİlİrmİ?ben Zaten DuruŞmaya Gİdemİcem Amelİyat OlduĞumdan Dolayi Raporluyum Yolculuk Yasak İlk DuruŞmayida BÖylece Ertelemek İstİyorum Yardim Edermİsİz??saĞlik Raporumuda Kalememİ Faxslamam Gerek?

Sayın Konuk,

"Evlilik İptali" deyimini bilinçli olarak mı kullandınız bilemiyorum. Ama, evliliğin iptalinin istenebileceği durumların hüküm altına alındığı maddeleri aktarıyorum. Sebep yazmadığınız için buna göre karar vermelisiniz. Çünkü hangi konuda yalan söylediğinizi yazmamışsınız.

Alıntı:
A. Mutlak butlan

I. Sebepleri

MADDE 145.- Aşağıdaki hallerde evlenme mutlak butlanla batıldır:

1. Eşlerden birinin evlenme sırasında evli bulunması,

2. Eşlerden birinin evlenme sırasında sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun bulunması,

3. Eşlerden birinde evlenmeye engel olacak derecede akıl hastalığı bulunması,

4. Eşler arasında evlenmeye engel olacak derecede hısımlığın bulunması.

II. Dava açma görevi ve hakkı

MADDE 146.- Mutlak butlan davası, Cumhuriyet savcısı tarafından re'sen açılır.

Bu dava, ilgisi olan herkes tarafından da açılabilir.

III. Dava hakkının sınırlanması veya kalkması

MADDE 147.- Sona ermiş bir evliliğin mutlak butlanı Cumhuriyet savcısı tarafından re'sen dava edilemez; fakat her ilgili, mutlak butlanın karar altına alınmasını isteyebilir.

Ayırt etme gücünün sonradan kazanılması veya akıl hastalığının iyileşmiş olması durumlarında mutlak butlan davasını yalnız ayırt etme gücünü sonradan kazanan veya akıl hastalığı iyileşen eş açabilir.

Evliyken yeniden evlenen bir kimsenin önceki evliliği mutlak butlan kararı verilmeden önce sona ermişse ve ikinci evlenmede diğer eş iyiniyetli ise, bu evlenmenin butlanına karar verilemez.

B. Nisbi butlan

I. Eşlerin dava hakkı

1. Ayırt etme gücünden geçici yoksunluk

MADDE 148.- Evlenme sırasında geçici bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun olan eş, evlenmenin iptalini dava edebilir.

2. Yanılma

MADDE 149.- Aşağıdaki durumlarda eşlerden biri evlenmenin iptalini dava edebilir:

1. Evlenmeyi hiç istemediği veya evlendiği kişiyle evlenmeyi düşünmediği halde yanılarak bu evlenmeye razı olmuşsa,

2. Eşinde bulunmaması onunla birlikte yaşamayı kendisi için çekilmez bir duruma sokacak derecede önemli bir nitelikte yanılarak evlenmişse.

3. Aldatma

MADDE 150.- Aşağıdaki durumlarda eşlerden biri evlenmenin iptalini dava edebilir:

1. Eşinin namus ve onuru hakkında doğrudan doğruya onun tarafından veya onun bilgisi altında bir başkası tarafından aldatılarak evlenmeye razı olmuşsa,

2. Davacının veya altsoyunun sağlığı için ağır tehlike oluşturan bir hastalık kendisinden gizlenmişse.

4. Korkutma

MADDE 151.- Kendisinin veya yakınlarından birinin hayatı, sağlığı veya namus ve onuruna yönelik pek yakın ve ağır bir tehlike ile korkutularak evlenmeye razı edilmiş eş, evlenmenin iptalini dava edebilir.

5. Hak düşürücü süre

MADDE 152.- İptal davası açma hakkı, iptal sebebinin öğrenildiği veya korkunun etkisinin ortadan kalktığı tarihten başlayarak altı ay ve her halde evlenmenin üzerinden beş yıl geçmekle düşer.


Eğer eşiniz "Evlilik İptali" değil de boşanma davası açtıysa sizin geçimsizlikte kusurlu veya daha fazla kusurlu olduğunuzu ispatlaması gerekecektir.

Her iki dava da ilk duruşmada bitecek davalardan değildir. Bu nedenle ilk duruşmaya gitmezseniz, hemen evliliğin bitmesine karar verilmeyecektir. İlk duruşmada genellikle taraflara delillerini bildirmeleri konusunda süre tanınmaktadır.

Ancak dava dilekçesini tebellüğ ettikten itibaren 10 günlük cevap süresi içinde bildirilmesi gereken itirazlar olabilir(Yetki itirazı, karşılk dava gibi). Davaya cevap vermemek veya duruşmalara hiç gitmemek "davanın inkarı" anlamına gelmektedir.

Raporu, mahkeme kalemine fakslarsanız, dosyaya konulmayabilir. Bunun yerine, tanıdığınız vasıtasıyla elden götürülmesini sağlayın.

Ancak, burada verilen bilgilere göre yardımcı olabildiğimizi; bir avukata müracaat etmenizin hak kaybına uğramamanız bakımından önemli olduğunu anımsatmak isteriz. Maddi durumunuz elvermiyorsa(Bu durumu kanıtlayarak) bulunduğunuz ilin Barosunun Adli Yardım Bürosuna müracaat edebilirsiniz.