Mesajı Okuyun
Old 24-10-2008, 17:09   #10
halit pamuk

 
Varsayılan

Sayın BaharB'ye katılıyorum.(özellikle 5 nolu iletiye)

Kanaatimce, avukat ancak duruşmada istifa ettiğini bildirse, bunun müvekkile tebliği gerekir.

Fakat,duruşma öncesi mahkemeye istifa ettiğini yazılı olarak bildirilirse ve de vekil ya da müvekkil duruşmaya gelmezse, dosya işlemden kaldırılmalıdır.Bu durumda tebliğ zorunluluğu yoktur.

Bunun haricinde avukat ancak istifayı tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde sorumlu olur. 15 günlük süreden sonra müvekkilinin duruşmaya katılmaması nedeniyle dosyanın işlemden kaldırılmasından sorumlu değildir, diye düşünüyorum.

T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 1999/8975
K. 1999/10729
T. 23.12.1999
DAVA : Taraflar arasındaki davanın Beyoğlu 2.Asliye Ticaret Mahkemesince görülerek verilen 29.9.1999 tarih ve 1997/563-1999/428 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Deniz Biltekin tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü.
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şubede vadesiz döviz tevdiat hesabı olduğunu, ancak hesabın çeşitli tarihlerde H... isimli şahsa ödendiğinin öğrenildiğini, bu şahsın müvekkili ile ilgisinin olmadığını ileri sürerek 61.000 USD.nin ihtarın tebliği tarihi olan 3.6.1997 tarihinden itibaren döviz mevduat faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamından dosyanın 30.4.1998, 18.6.1998 ve 11.3.1999 celse işlemden kaldırıldığı gerekçesiyle HUMK. 409/son maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Vekilin, vekaletten istifa etmesi (çekilmesi) ile davadaki vekalet görevi son bulur. HUMK.67/3.madde uyarınca, vekil duruşmada vekaletten istifa ettiğini bildirirse, mahkeme duruşmayı başka güne bırakamaz ve istifa eden vekilin kusuru ile yargılamaya devam edecektir. Mahkeme, istifa eden vekilin müvekkilini ancak bundan sonraki duruşmaya çağıracaktır.
Bu çağrıda, müvekkile vekilin istifa ettiği, bu nedenle duruşmaya çağrıldığının açıkça bildirilmesi gerekir. Vekil duruşmadan önce vekaletten istifa ettiğini mahkemeye yazılı olarak bildirirse, istifa eden vekilin ya kendisinin yada müvekkilinin duruşmaya gelmesi gerekir. Her ikisinde duruşmaya gelmezse mahkeme karşı tarafın talebi üzerine dosyayı işlemden kaldırabilir.
Ayrıca, tebligat Kanunu 10.madde uyarınca tebligat, tebliğ yapılacak kişiye bilinen en son adresinde yapılır. Muhtaba usulüne uygun tebligat yapıldıktan sonra adresini değiştirirse, yeni adresini hemen tebliği yaptırmış olan yargı merciine bildirmek zorundadır. Bu mecburiyeti yerine getirmemiş olan muhataba tebligatta ise, yeni adrese tebliğ edilmezse tebliğ evrakın bunu çıkaran mercie iade edilir.
Bu merci, diğer taraf yeni adres bildirirse oraya tebligat çıkarır.
Kimse tarafından yeni adres bildirilmezse, bu merci ayrıca soruşturma yapmaksızın tebligatı Tebligat Kanunu 35.madde uyarınca eski adrese yaptırır. Yukarıdaki merasim yerine getirilmeden yapılan tebligat usulsüzdür.
Yine Tebligat Kanunun 32.madde uyarınca usulsüz tebligat öğrenildiği tarihte geçerlidir. Somut olaya gelince; davacı vekilleri 28.1.999 celse duruşmaya gelerek davadan çekildiklerini, asile tebligat yapılmasını bildirerek, masraf verip asile tebligat çıkarılmasını talep etmişlerdir.
Mahkemece asile çıkarılan tebligat, yapılamadan mahkemeye iade edilmiş, mahkemece 11.3.1999 da dosya işlemden kaldırılmıştır. Davacı asil yeni vekilde davayı 9.4.1999'da yenilemiştir. Ve yeni vekil tebligatın müvekkiline ulaşmadığını öğrendikten sonra davayı yenilediklerini beyan etmiştir. O halde mahkemece yukarıdaki açıklamalar dikkate alınarak, davanın 3.kez takipsiz bırakılmadığından yargılamaya devam edip, deliller toplanılıp, sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesis doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 23.12.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.