Mesajı Okuyun
Old 09-10-2007, 13:57   #24
Toygar Yavuzcan

 
Varsayılan

Herkese Merhaba
Gazetelerde okuduğumda da aynı şeyi düşünmüştüm şimdi sizlerle paylaşmak istedim.
Hobi olarak biraz felsefe ile biraz mitoloji ile ilgileniyorum, dünyanın çok eski tarihinde evlilik kurumunun hiç olmadığı, insanların klanlar ve kabileler halinde yaşadıkları, doğan çocukların tüm klan toplumunun malı sayıldığı, özel mülkiyetin söz konusu olmadığı, klanın tüm mülkiyetinin ortak olduğu, insanların iş bölümü içinde çalıştıkları, eşit olarak paylaştıkları bir dönem var.
Buna bazı tarih kitapları ana erkil düzen derken bazıları ise gaia veya toprak ana kültürü demekte.
Zaman içerisinde nufus artışına, kaynakların azalmasına, klanlar arası savaşlara, fetihlere bağlı olarak ortadan kalkmış.
Evlilik kurumu ise bu düzenin ortadan kaldırılması, özel mülkiyetin girmesi, toplumlara zengin ve güçlülerin egemen olmasıyla girmiş insan dünyasına.
İnsanoğlu' nun evlilik kurumu ile tanışması erkek egemen ataerkil düzene geçiş ile birlikte olmuş.
Yani evlilik kurumun gelişinin esas sebebi kuşaktan kuşağa mal aktarımını (miras müessesini)ve sermaye birikimini sağlamak. haliyle de buna bağlı olarak nesep, veraset, varis gibi kavramlarla tanışmışız.
Yine ataerkil düzene geçiş ile birlikte sömürü, kölelik, kastlar, toplumsal sınıflar, zenginlik, fakirlik, soylular, rahipler, burjuvalar vb. yapılar da girmiş insan hayatına.
Acaba süreli evlilik önerisini ortaya atan Gabriele Pauli' nin önerisi bu iki düzen arasında bir orta yol olabilir mi?
Saygılarımla