Mesajı Okuyun
Old 29-01-2013, 15:26   #1
feel-in-law

 
İnceleme Tacirler arasında sözlü olarak akdedilen eser sözleşmesinin varlığının ispatında kullanılacak delil olarak ses kaydı

İyi çalışmalar değerli meslektaşlarım. Bu kadar uzun bir başlık koymamdaki ana sebep vakıf olduğum eser sözleşmesinde kullanılacak bir delilin cezai boyutuna ilişkindir. Sizlerden bir hüküm kurulmasını istemekten ziyade birer hukukçu olarak konuyla ilgili olarak bilgilerinize başvurmak istiyorum.
A:Müteahhit
B:İş sahibi
A şirketi ile B şirketi arasında sözlü olarak bir eser sözleşmesi akdediliyor. A şirketi sözleşmede yer alan bütün yükümlülüklerini yerine getirip işi teslim ediyor fakat B şirketi edimi yerine getirmiyor. Daha sonra A şirketi B şirketine noter vasıtasıyla işin teslim edildiğine fakat B şirketinin edimini yerine getirmediğine ilişkin olarak bir ihtarname keşide ediyor. B şirketi ihtarnameye itiraz etmiyor. Daha sonra ihtarname A tarafından icraya konuluyor, B şirketi yine süresi içerisinde takibe itiraz etmiyor.
Her şey bu vakitten sonra başlıyor, A şirketi fiili haciz yaptıktan sonra B şirketi menfi tespit davası açıyor.
İlk olarak sözleşmenin varlığının tespiti açısından şu anda ihtarname, A şirketi tarafından eser imal edilirken çekilen fotoğraflar, autocad görüntüleri, A şirketi ortağının B şirketi ortağına gönderdiği teklifleri gösterir mailler ve B şirketi temsilcisinin ödeme yapmayacağını söylediği sırada kayda alınmış ses kayıtları mevcut.
Soru 1: Söz konusu sözleşmenin varlığını ispat açısından keşide edilen ihtarname yeterli midir?

Soru 2: Eserin yapımı sırasında çekilen fotoğraflar, mailler, sözleşmenin varlığını ispat etmekte 6100 sayılı HMK 202'ye göre delil başlangıcı sayılır mı?(Not: Mailler A şirketi tarafından gönderiliyor)

Soru 3: Ses kayıtlarının mahkemede delil olarak gösterilmesi TCK açısından A şirketi temsilcisine karşı herhangi bir cezai sorumluluk yaratır mı?

Soru 4: Bu olayda eser sözleşmesinin varlığını ne şekilde ispat etmek mümkündür?

Değerli görüşleriniz için şimdiden teşekkür ederim.