Mesajı Okuyun
Old 06-12-2007, 18:22   #2
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
13.Hukuk Dairesi

Esas: 1999/4141
Karar: 1999/4675
Karar Tarihi: 10.06.1999

ÖZET: Davacı, dava konusu ettiği döneme ait kar payından daha sonraki bir döneme ait kar payını, ihtirazi kayıtsız tahsil etmişse, önceki döneme ait kar payını isteyemez. Her yıla ait kar payının, o yılın sonu itibariyle ödenmesi gerektiğinden, zamanaşımının da o tarihten itibaren hesap edilmesi zorunludur.

(818 S. K. m. 88, 126, 530/2)

Dava: Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

Karar: Davacı, davalı ile ortaklık konusu 50 ... 476 plaka sayılı kamyonun mahkemece ortaklığın feshine karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, dava konusu kamyonun saha memurluğunca satıldığını, mahkemece kamyonun 24.7.1985 tarihine kadar olan kazancının hüküm altına alındığını, kararın kesinleşme tarihi olan 9.3.1993 tarihi ile aracın muhafaza altına alındığı 5.10.1994 tarihi arasındaki süre ile ilgili aracın kazanç hesabının da ayrıca açılan dava ile mahkemece karar altına alındığını ve kararın Yargıtayca onanarak kesinleştiğini, ancak ortaklığın feshine ilişkin dava tarihi olan 24.7.1985 tarihi ile bu kararın kesinleştiği 9.3.1993 tarihi arasındaki dönemle ilgili olarak kamyonun kazanç ve kendisine isabet edecek kâr payı hesabının yapılmadığını, ununla ilgili hakkının kararda mahfuz tutulduğunu ileri sürerek, fazlaya ait her türlü dava hakkı saklı kalmak üzere 250.000.000 TL kâr payının kanuni faiziyle birlikte davalıdan alınmasını istemiştir.

Davalı, davacının talep ettiği dönem için kazanç payının daha önceki davada karar altına alındığını, ayrıca davanın zamanaşımı nedeniyle de reddini dilemiştir.

1- Mahkemece, 63.007.050 TL'nin dava tarihi olan 7.3.1996 tarihinden 1.1.1998 tarihine kadar olan bölüm için %30 1.1.1998 tarihinden sonraki bölüm için %50 yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı, davalı ile ortak oldukları kamyonun davalı tarafından çalıştırılması suretiyle kâr elde edildiğini ileri sürerek 24.7.1985 gününden 9.3.1993 tarihine kadar gerçekleşen kâr payının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Borçlar Kanunun 530. maddesinin 2. fıkrası hükmü uyarınca yönetici ortağın her yıl en az bir defa hesap vermesi ve kâr pay ödemesi zorunludur.

Değişik bir anlatımla davacının her yıla ilişkin kâr payının en geç o yılın sonnda gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Yine Borçlar Kanunun 88. maddesi hükmü uyarınca faiz veya kira bedeli gbi belirli zamanlarda ödenmesi gereken sair borçlardan ihtirazi bir kayıt dermeyan etmeksizin, bir taksit için makbuz veren alacaklının ondan önceki taksitleri de tahsil etmiş sayılacağı kabul etmiş sayılır. Davacının bu davadan önce nevşehir Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1994/386 Esas 1995/282 karar sayılı dava dosyası ile temyize konu iş bu davanın konusunu teşkil eden dönemden sonraki 9.3.1993 tarihinden 5.10.1994 tarihine kadar gerçekleşen kâr payının tahsilini istediği ve mahkemece davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Davacı, anılan davanın konusunu teşkil eder kâr payını bu davayı açmadan önce tahsil etmiş ise, ondan önceki döneme ilişkin iş bu davanın konusunu teşkil eder kâr payını Borçlar Kanunun 88. maddesi hükmü uyarınca isteyemez. Öyleyse mahkemece, anılan davanın konusunu teşkil eden kâr payının bu dava açılmadan önce tahsil edilip edilmediğinin araştırılması ve konucuna göre hüküm kurulması gerekir. Eksik incelemeyle isteğin kabul edilmiş olması bozmayı gerektirir.

2- Kaldı ki, davalı süresi içinde zamanaşımı defini ileri sürmüştür. Borçlar Kanunun 126. maddesi hükmü uyarınca, bu nevi alacaklar 5 yıllık zamanaşımına bağlı bulunmuştur. Az yukarıda da açıklandığı üzere Borçlar Kanunun 530. maddesinin 2. fıkrası hükmü uyarınca her yıla ait kâr payının o yılın sonu itibariyle ödenmesi gerektiğinden, zamanaşımının da o tarihten itibaren hesap edilmesi zorunludur. Öyle ise bu davanın açıldığı 7.3.1996 tarihinden beş yıl geriye doğru 7.3.1991 tarihine kadar gerçekleşmiş bulunan kâr payının zamanaşımına uğradığının kabulü gerekir. Mahkemece bu yönünde gözetilmemiş olması bozmayı gerektirir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın açıklanan nedenle davalı yararına (BOZULMASINA), peşin harcın istek halinde iadesine, 10.6.1999 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
*************************************