Mesajı Okuyun
Old 08-11-2008, 09:57   #104
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Ağlama, çalış...

Yoğurt...
En sevdiğim kelimedir.
Biz icat ettik.
Adını da biz koyduk.
Dünyanın neresine giderseniz gidin, yoğurdun üzerinde yoğurt yazar.
İnsan, gurbet ellerdeki marketleri gezerken, rafta, emmioğlunu görmüş gibi olur.
Ama yoğurt dışında, insanlığa pek katkımız olduğu söylenemez.
Bu nedenle, tıp, fizik, kimya ve barış Nobel'leri sayılırken, bizi hatırlayan pek olmaz.
Çünkü "sahte para" icat ederek, kimya ödülü almak mümkün değil.
SSK'yı soymak için erkeklere sezaryen faturası keserek, tıp ödülü almak da imkansız...
Ya da ne bileyim...
"Pinpon topu titreyince deprem olacağını anlıyoruz" diyene, fizik ödülü vermiyorlar.
Geriye ne kalıyor?
Edebiyat Nobeli.
Gidin kitapçılara...
Şaheser dolu.
Kimi, Nişantaşı'nda nasıl suşi yediğini karalamış, "roman" diye satıyor.
Kimi, gazete köşesindeki eski yazılarını ciltleştirmiş, "öykü" niyetine kakalıyor.
Nasıl doğurduğunu kitaplaştıran bile var...
Zannedersin Hazreti İsa'yı doğurdu kadın.
Bu yüzden çok önemsiyorum Orhan Pamuk'un Nobel'e aday olmasını...
Evet, "Türkler 1 milyon Ermeni'yi ve 30 bin Kürt'ü öldürdü" dediği iddia ediliyor.
Hatta bu yüzden yargılanıyor.
Hatta bu yüzden...
Nobel'i alabilir.
Öfkelenirsin, sevmezsin, okumazsın... Ayrı konu.
Ama gurbet ellerde kitapçı gezme merakı olanlar, Türkiye'den sadece onu görüyor...
Market rafındaki yoğurt gibi.
Böyle yazmışım 2 yıl önce.
Ve, Pamuk, Nobel'i aldı.
Fransa'daki rezaletle birleştirince, bugünkü durumumuz özetle şudur:
"Soykırım yoktur" diyene...
Hapis.
"Soykırım vardır" diyene...
Nobel.
Orhan Pamuk, 1 milyon Euro alacak.
Biz, adam başı, birer yıl yatıp, 45'er bin Euro ödeyeceğiz.
Hazindir.
Lütfen, hiç kimse çıkıp, "edebiyat ödülüdür" falan demesin.
Ödül, siyasidir... Kasıtlıdır.
Ama bu hazin durum, şu gerçeği değiştirmez...
Var mı "soykırım yoktur" u belgelerle, kanıtlarla "tüm dünyaya" haykıran, edebiyatla anlatan bir tane Türk yazar?
Yok.
Çıkarabilmiş misin, Orhan Pamuk'a rakip?
Çıkaramamışsın.
Ağlamayacaksın o zaman.
Bu iş yumurta atmakla olmaz.
Fransa gibi bir süper gücü, yumurta kapıya dayandıktan sonra tehdit etmekle de olmaz...
Lobiyle olur.
Halkla ilişkilerle olur.
"Adam satın almakla" olur.
Akılla olur.
Hukukla olur.
Dünyanın dört bir yanındaki Türkler'i... Heba ettiğin, hiç ilgilenmediğin... İnanılmaz insan gücünü organize etmekle olur.
Yoksa neden... Cephede erkek gibi kazandığını, masada dansözlere kaybettiğini sanıyorsun bunca zamandır?

Yılmaz Özdil'in yazılarına hayranım. Zeka pırıltıları taşır. Eğlencelidir de...

Ancak bu yazısındaki kurgu sanıyorum uykulu zamanına denk gelmiş olmalı.

Nobel Edebiyat Ödülü, mahalle maçını kazanan takıma verilen bir kasa kolaya benzemez. Adam akıllı ağırlığı olan bir ödüldür.

Bu ödülü bu güne kadar hiç bir Ermeni alamamıştır. Hiç bir Kürt te alamamıştır.

Türkiye'yi kötüleyen tek kişi Orhan Pamuk da değildir...

Türkiye'yi eskiden sadece Türk olmayanlar kötülerdi belki... ama şimdi halkımızın %99'u kötülüyor.

Malımıza, Türk Malı deyip kalitesiz damgası vuruyoruz...
o
İnsanımıza Kıro deyip, aşağılıyoruz. Geçmişimizi inkar edip, geçmişe dair ne varsa atıyoruz, satıyoruz. Yazımızı farklılaştırıp, kültürümüzden koparılıyoruz... Köreliyoruz. Kütükleşiyoruz.

Yani demek istediğim şudur: Hiç kimse Türkler kötüdür, katildir, soykırımcıdır diyor diye hiç kimseye ödül mödül vermez. Öyle olsaydı; bütün Ermeniler, Yahudiler, Rumlar, Kürtler, Hindular, Yamyamlar da bu ödülü çoktan alırdı! Hatta Aziz Nesin de alırdı. O hazin zeka tespiti nedeniyle. Belki de kırmızı kurdelalı Nobel ödülü bile alabilirdi.

Haksızlık etmeyelim.

Alabiliyorsanız siz de alın. Hatta bu defalık hoş göreceğiz, "çıtıpıt" kabilinden göz bile yumacağız, siz de aynı cümleyi söyleyin görelim. Kim yüzünüze bakacak? Kim size kartondan Nobel ödülü verecek, bilelim...

Bırakın Allah aşkına...