Mesajı Okuyun
Old 13-07-2009, 17:05   #22
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2008/2615
K. 2009/4787
T. 16.3.2009

• BOŞANMA ( Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılmasına Neden Olan Olaylarda Eşini İstemediğini Söyleyen Davacı/Davalı Koca Yanında Eşini İstemediğini Söyleyen ve İntihara Teşebbüs Eden Kadının da Kusurlu Olduğu - İstemin Kabulü Gereği )

NAFAKA ALACAĞI ( Her Gün Doğan ve İşlemeye Başlayan Alacaklarından Olduğu - İşlemiş ve Muaccel Hale Gelmiş Nafaka Olmadıkça Nafakaya Faiz Yürütülemeyeceği )

• FAİZ ( Nafaka Alacağı Her Gün Doğan ve İşlemeye Başlayan Alacaklarından Olduğu - İşlemiş ve Muaccel Hale Gelmiş Nafaka Olmadıkça Nafakaya Faiz Yürütülemeyeceği )
4721/m.166/1-2

ÖZET : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda eşini istemediğini söyleyen davacı-davalı koca yanında eşini istemediğini söyleyen ve intihara teşebbüs eden kadın da kusurludur. Bu halde, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesinin aradığı koşullar gerçekleşmekle boşanmaya karar verilmesi gerekirken reddi doğru değildir.

Nafaka alacağı her gün doğan ve işlemeye başlayan alacaklarındandır. İşlemiş ve muaccel hale gelmiş nafaka olmadıkça nafakaya faiz yürütülemez. Bu nedenle davalı-davacı kadın lehine hüküm altına alınan tedbir nafakasına yazılı şekilde faiz yürütülmesi usul ve yasaya aykırıdır.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-davalı kocanın aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2-Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda eşini istemediğini söyleyen davacı-davalı koca yanında eşini istemediğini söyleyen ve intihara teşebbüs eden kadında kusurludur.Bu halde, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesinin aradığı koşullar gerçekleşmekle boşanmaya karar verilmesi gerekirken reddi doğru değildir.

3-Nafaka alacağı her gün doğan ve işlemeye başlayan alacaklarındandır. İşlemiş ve muaccel hale gelmiş nafaka olmadıkça nafakaya faiz yürütülemez. Bu nedenle davalı-davacı kadın lehine hüküm altına alınan tedbir nafakasına yazılı şekilde faiz yürütülmesi usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ :
Hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyize konu diğer hususların yukarıda l. bentte gösterilen nedenle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kazancı Bilişim