Mesajı Okuyun
Old 10-01-2008, 23:54   #17
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
E. 2007/1490
K. 2007/1544
T. 8.2.2007

• AYRI YAŞAMA ( Dayak Nedeniyle Ayrı Yaşamakta Haklı Olan Eş - Tedbir Nafakası Talebi Kabul Edilmesi Gereği )

• DAYAK NEDENİYLE AYRI YAŞAMAKTA HAKLI OLAN EŞ ( Hakkaniyet İlkesine Uygun Tedbir Nafakasına Karar Verilmesi Gereği )

• TEDBİR NAFAKASI ( Dayak Nedeniyle Ayrı Yaşamakta Haklı Olan Eşin Talebinin Kabul Edilmesi Gereği )

4721/m.197

ÖZET : Davacı kadın, davalı eşinin kendisini döverek evden attığı iddiasıyla tedbir nafakası talebinde bulunmuştur. Tanık anlatımlarından davacı kadının eşinden dayak yediği anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı ayrı yaşamakta haklı olduğundan hakkaniyet ilkesine uygun tedbir nafakasına karar verilmelidir.

DAVA : Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı, eşine karşı gereken saygıyı gösterdiği halde kendisini dövdüğünü ve evden kovduğunu son altı aydır kız kardeşinin yanında kaldığını beyanla 1000.YTL tedbir nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece; davacının evinden ayrı yaşamasını haklı kılan delil gösterilmediğinden tedbir nafakası talebinin reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.

TMK 197. maddesine göre; eşlerden biri ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin kusuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir.

Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır.

Somut olayda, davacı tanığı ( davacının kardeşi ) ablasının eşinden dayak yediğini ve kendisine sığındığını, 2 yıl önce de eşinden dayak yediği için evden kaçtığını beyan etmiştir. Davalı tanıkları da dövme olayı hakkında açıkça beyanda bulunmamış iseler de davacı tanığın beyanını doğrular nitelikte açıklamada bulunmuşlardır.

Bu durumda mahkemece, davacının ayrı yaşamakta haklı olduğu kabul edilmesi gerekirken davacı tanığının beyanına ve bunu destekler mahiyetteki davalı tanıklarının beyanına itibar edilmeksizin davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Mahkemece, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün koşullarına ve de TMK'nun 4. maddesinde yer alan "hakkaniyet" ilkesine uygun bir miktar nafakaya hükmedilmelidir.

SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.02.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

www.kazanci.com.tr