Mesajı Okuyun
Old 27-04-2018, 16:29   #3
Av.Duygu Işık Behrem

 
Varsayılan

Genel görüşüm Av. Zeynep Hanım ile aynı doğrultuda. Tespit talebi neticesinde tanzim olunan bilirkişi raporu İİK m.68 anlamında bir belge değildir. Salt bu rapora dayanarak itirazın kaldırılması davası açarsanız kuvvetle muhtemel davayı kaybedersiniz.

Bunun yanında şu sorulara vereceğiniz yanıtlar da önem taşıyor:

*Tespit dosyasından alınan rapor karşı yana tebliğ edildi mi?
*Tebliğ edildi ise karşı tarafça itiraz edildi mi?
*Kısacası, tespit neticesinde tanzim olunan bilirkişi raporu kesinleşmiş miydi?

Karşı tarafa tebliğ edilmemiş, kesinleşmemiş delil tespiti raporlarının hükme esas alınması bile Yargıtay kararları uyarınca mümkün değilken; İİK m.68 anlamında delil kabul edilmesi hiçbir şekilde olanaklı olamaz düşüncesindeyim.

"Kural olarak delil tespiti, karşı taraf da hazır olmak üzere her iki tarafın huzurunda yapılır. Karşı tarafa tebliğ edilmeyen veya tebliğ edilip itiraz uğrayan delil tespit tutanağı ve bilirkişi raporu delil olarak kullanılamaz." (Yargıtay HGK E. 2010/13-26 K. 2010/73 T. 10.2.2010)