Mesajı Okuyun
Old 25-04-2007, 00:48   #10
ömer adaleti

 
Varsayılan

ÇOCUKLARA KIYANLAR !

33 kişi, İzmir'den Kapadokya gezisi için neşeyle yola çıkan minik öğrenciler, ülkelerini tanımanın heyecanını yaşıyorlardı, bir çoğu ilk kez oturdukları yerden dışarıya çıkmışlardı. Etraflarına ilgiyle bakıyorlar, öğretmenleri ve velileri ile doyasıya eğleniyorlardı. Derken vakit akşam oldu yemek için mola verildi, neşe içinde yemeklerini yerken bulundukları lokantaya da neşe doldurmuşlardı, çocukların bu neşeli hali etraflarında yemek yiyen diğer yorgun insanlara da enerji vermiş, içlerine neşe ve huzur doldurmuş tu. Artık hareket saati gelmişti, bütün çocuklar sabahleyin Kapadokya'yı görecekleri için acele ile otobüse bindiler, varacakları yere bir an önce varmak ve ülkelerini tanımaya başlamak istiyorlardı... ama bilmedikleri bir şey vardı. Ülkelerinde kural tanımayan yaratıkların, umursamaz bir şekilde her tarafta dolaştıklarından haberleri yoktu, bir gün önce uykusunu alamamış bir şoför amca ile hedeflerine doğru yola koyuldular, minik bebeler rüyalarında yemyeşil yerler, etrafların da uçan ve onlarla oynayan melekler görüyorlardı, neşeyle sordular; burası neresi, Kapadokya mı ? dediler; melekler -'' sizler artık Cennettesiniz'' diye cevap verdiler...

Evet, bu evlatlarımız acı bir şekilde aramızdan ayrıldılar, ülkemizde kurallara uymamayı görev sayan kişiler sebep oldular, ama bu yaratıklara gerekli cevabı, hepsi birbirinden değerli hakimlerimiz ve savcılarımız verecekler, elbette verilecek en ağır ceza bile ailelerin acısını dindirmeyecek ama en azından örnek teşkil edecek bir ceza verilirse, ülkemizde kurallara uymama diye bir sorun kalmayacak. Yalnızca trafik için geçerli olmayacak bu karar. Aynı şekilde vurdumduymazca hareket ederek masum canlara kıyan yada bu tür olaylara sebep olan her kişi için geçerli olacak. Rögar kapağını çalan da, alan da, o kapağı yerine monte etmeyen de cinayete ortak olmaktan yada TCK da mevcut bulunan olası kastın en üst sınırından hüküm giydikten sonra, öyle inanıyorum ki ülkemizde insan hayatı en ön plana çıkacak, özel yada tüzel kişiliklerin hepsi önce insan ilkesini düşünerek daha doğrusu alacakları ceza korkusuyla, insan hayatını düşünerek hareket edeceklerdir. Bu konuda değerli hakimlerimize ve savcılarımıza çok önemli görev düşmektedir. Böyle bir durumda Yargıtay'a giden davalarda da sayın Yargıtay üyelerimiz üst sınırdan verilen cezaları, gerekçesini aramadan onaylarsa, halka çok büyük hizmet etmiş olacaklar ve halkın adalete olan güvenini sağlamış olacaklardır. Masum insanlar adalet arıyorlar.
Şimdi gelelim bu feci olayın sorumlularına, uykusunu alamayan şoför, karşı yöne geçerek bir kum kamyonuna çarpıyor, benim düşünceme göre kum kamyonu ve o kumu yükleyen firmada birinci derecede sorumlu. Tıpkı 44 kişilik bir otobüse 66 kişiyi dolduran turizm firması sahipleri gibi.
Eğer 15 tonluk kum kamyonu, 25 ton kum yüklemeseydi bu kazada kayıplarımız çok daha az olacaktı. Normal tonajda yüklenen bir kamyonun manevra yeteneği daha seri olacak ve belki de üstüne doğru gelen otobüsten kaçabilecekti, o anda da uyanan otobüs şoförü, aracını toparlayabilecekti.
Eğer kum yükleyen firma, karayolları kanununa uygun hareket ederek, kum kamyonunu istiap haddi kadar yükleseydi, bu çocuklarımızın kurtulma şansı yine olacaktı. Kum kamyonuna çarpan otobüs, tıpkı sabit bir kayaya çarpmış gibi oldu ve yerinden dahi kımıldayamayan bu kum kamyonunun tüm enerjisi fizik kuralları gereği otobüsün üzerine binerek, otobüsü paramparça hale getirdi.
Eğer turizm firması daha fazla kazanmak uğruna, fazla yolcu almasaydı yada yine karayolları kanununa göre her koltuğa bir yolcu alarak hareket etseydi! bu facia daha az can kaybına sebep olacaktı. Evet veliler yada okul yöneticileri daha ucuza çıkması için fazla yolcu talebinde bulunabilirler ama bu turizm firmasının kanunları çiğnemesini gerektirmez !
Şimdi soruyorum
Kum kamyonu şoförü aşırı yüklü olduğu zaman frenlerinin iyi tutmayacağını ve bir kaza anında ölüme sebebiyet vereceğinin bilincinde değimlidir ?
Kumu yükleyen firma, aynı şekilde bu kamyonun kaza yapma olasılığını düşünerek, olabilecek bir kazada ölümle sonuçlanacağını bilemez mi ?
Üç kuruş fazla para kazanmak için fazla yolcu alan bir turizm firması, yine bir kaza anında ölüm oranının,çarpmanın etkisiyle ezilmelerle olabileceğini bilmiyor mu ?
Uykusunu tam almadan yola çıkan bir şoför, direksiyonda uyuyup ölümlere sebep olabileceğini bilemez mi ?
Sorumluluk sahibi olan ve insan hayatına değer veren herkes, bu sonuçları görür. Eğer ülkemizde sorumluluk bilinci ile hareketi eğitimle öğretemiyorsak ya da bu yaratıkları eğitemiyorsak... Eğitecek kurumumuz mevcut, yani, Yargı. Evet görev size düşüyor değerli hakimlerimiz ! Bu çocuklar hepimizin çocukları, sizin yada bizim çocuklarımızda bu otobüsün içinde olabilirlerdi. Aramızdan uçup melek olan bu yavrularımız ahret'te bizlere hesap sorarlarsa... Ne diyeceğiz ? Kaderiniz buymuş deyip geçiştirecek miyiz? Yoksa boynumuzu bükerek susacak mıyız ?
Adalet diye çırpınan ailelerin yüreğine su serpin Hakim bey !
Hayatlarının ilk baharında aramızdan ayrılan yavrularımızın, hayatına sebep olanların hesabını görün Hakim bey !
Adalet, Adalet diye inleyen sessiz feryatları duyun Hakim bey !
Evladını eliyle kara toprağa veren babayı hissedin Hakim bey !