Mesajı Okuyun
Old 15-09-2008, 20:19   #3
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Sn.Katılımcı

Meslektaşımın yanıtına aynen katılıyorum.

Ek olarak aşağıda belirtilen bazı kavramları açıklamanın yararlı olduğunu düşünüyorum.

Boşanmaya bağlı maddi tazminat:
1-Boşanmanın eki niteliğindedir.
2-Kusursuz veya daha az kusurlu kişi,mevcut veya beklenen haklarında boşanma nedeniyle uğrayacağı kayıplar nedeniyle istenebilir.
3-Tazminat borçlusunun kusuru dikkate alınır.Kusur yoksa tazminat da yoktur.


Boşanmaya bağlı mal rejimi tasfiye /katılım alacağı:
1-Boşanma kararının kesinleşmesine bağlıdır.
2-Talep eden kişi zina veya cana kast eylemleri nedeniyle kusurlu olmamalıdır.
3-Katılım borçlusunun kusuru aranmaz.
Yeni Medeni Kanun ile 1 Ocak 2002 sonrası karşılığı verilerek elde edilmiş adinimlerin yarı değerleri üzerinden talep edilir.

Boşanmaya bağlı katkı payı
1-Hem 743 sayılı eski medeni kanunda hem 4721 sayılı medeni kanunda var olan bir düzenlemedir.
2-Alacaklının da,borçlunun da kusuru tartışma dışıdır.
3-Bu alacak kalemi,ödünç verilen bir malın geri istenmesi gibidir.Diğer malların arasına karışmış olsa da katkı değeri varlığını devam ettirir..Örneğin takılar bozularak evin alımında kullanılmışsa bu bir katkıdır ve geri istenebilir.

SONUÇ:
Soruda belirtilen eşlere ait kusurlar tazminat ve katılım alacağında dikkate alınacak fakat 2002 öncesinde işyerinden alınan tazminat ve takıların değerleri ve değer atışları tarafların kusurundan etkilenmeden hesaplanacaktır.

SON SÖZ:Sorun sahibi kadın barodan avukat talep ettiğine göre meslektaşımız davanın özelliklerine göre savunmayı hazırlayacak ne yapıp yapmaması gerektiğini kendisi takdir edecektir.

Bu nedenle bu alanda delillerin tartışılması doğru ve yerinde olmayacaktır.

KAHDEM e gösterdiğiniz ilgi için teşekkür ediyoruz.