Mesajı Okuyun
Old 29-11-2007, 22:20   #2
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

14. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/3144

K. 2004/3976

T. 13.5.2004

• TAPU KAYDININ DÜZELTİLMESİ ( Elbirliği Mülkiyeti Esaslarına Tabi Taşınmazda Kimlik Bilgileri - İzlenmesi Gereken Yöntem )

• KİMLİK BİLGİLERİNİN DÜZELTİLMESİ ( Tapu Kaydında - Elbirliği Mülkiyeti Esaslarına Tabi Taşınmazda/İzlenmesi Gereken Yöntem )

• ELBİRLİĞİ MÜLKİYETİ ( Taşınmazın Tapu Kaydında Düzeltme İçin Ortaklardan Her Biri Tarafından Dava Açılabileceği - Kimlik Bilgilerinin Düzeltilmesi )

1086/m.13

4721/m.702

ÖZET : Tapuda isim tashihi davalarında; düzeltilecek tapu kaydının tüm dayanakları ile birlikte getirilmesi, nüfus müdürlüğünden kayıtta adı geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığının sorulması, C. Başsavcılığı aracılığıyla taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığının araştırılması, tanık dinlenmesi tüm bunlara rağmen kesin kanaat oluşmadığı takdirde mahallinde keşif yapılması gerekir.
Elbirliği mülkiyet esaslarına tabi bir taşınmazın tapu kaydında düzeltme için TMK'nun 702. maddesi gereğince ortaklardan her biri tarafından dava açılabilir.
DAVA : Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.
KARAR : Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet veya diğer hak sahiplerinin isim, soy isim, baba adı, doğum tarihleri gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu nedenle de bu tür davalarla kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.
İsim düzeltme davaları, taşınmazın aynına ilişkin bulunduğundan HUMK.nun 13. maddesi uyarınca, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılır.
Böyle bir davayı tapu maliki ile mirasçıları açabilir. Bunun yanı sıra 1.1.2002 tarihinde yürürlüğe giren yeni Türk Medeni Kanununun 702. maddesinin son fıkrası ile ortaklardan her birinin topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabileceği ve bu korumadan bütün ortakların yararlanabileceği öngörüldüğünden, elbirliği mülkiyetinde, ortaklardan herhangi biri de, tek başına tapuda miras bırakanla ilgili düzeltme isteyebilir. Ayrıca bu tür davanın, bir başka dava nedeniyle verilen yetkiye dayanılarak açılması da mümkündür. Böyle bir yetki verildiğinde, yetkiye dayanılarak dava açan kişinin, aktif dava ehliyeti vardır.
Tapu Sicil Müdürlüğüne yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir.
1- Düzeltilecek, tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir.
2- Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta adı geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir.
3- Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla, taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.
4- İstem konusunda tanık dinlenmelidir.
5- Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır.
Açıklanan bu hususlar çerçevesinde inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir.
Ayrıca, davanın niteliği gereğince, yargılama harcı ve gerektiği hallerde vekalet ücreti maktu olarak belirlenmelidir.
Tapu Sicil Müdürlüğü de yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamalıdır.
Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında;
Davacı; 1289 parselin tapu kaydında ""G.B."" olarak yazılı bulunan isminin ""G.B.Y."" olarak düzeltilmesini istemiş,
Mahkemece davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmü davalı idare vekili temyize getirmiştir.
Dosya kapsamına, toplanan delillere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıda belirtilen hususlar dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak; mahkemece davanın kabulüne karar verilip kısa kararda ""1289 parsel sayılı taşınmazda 1/4 hisseye sahip olan S. kızı G.B.'un tapudaki isminin G. olarak tashihi ile tapu kütüğüne S.K.G. B. olarak kayıt ve tesciline"" denildikten sonra ve bu yönde bir talep olmadığı halde, gerekçeli kararda"" 1289 parsel sayılı taşınmazda 1/4 hisseye sahip olan S. kızı G.B. isminin G. olarak tashihi ile tapu kızı G.Y. ( B ) olarak kayıt ve tesciline, olarak kayıt ve tesciline"" yazılmak suretiyle kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmış olması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 13.05.2004 gününde karar verildi. (kazancı)