Mesajı Okuyun
Old 04-02-2006, 19:44   #9
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Yeni TCK'ya "Namus Saiki" Eklenmeli
Töre/Namus Cinayetlerini Araştırma Komisyonu, kadına yönelik şiddetin önlenebilmesi için hazırlanan taslak raporda yeni TCK'da değişiklik yapılması; 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun'un adının, "Koruma Kanunu" olarak değiştirilmesi isteniyor.

BİA Haber Merkezi
02/02/2006 Ayşe DURUKAN ayse@bianet.org

BİA (Ankara) - Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)Töre/Namus Cinayetlerini Araştırma Komisyonu, kadına yönelik şiddetin önlenebilmesi için hazırladığı taslak raporda "Kadın-Erkek Eşitliği Komisyonu" kurulması, "Alo Şiddet Hattı" ile kadınlara 24 saat hizmet veren bir merkez oluşturulması gibi öneriler getirildi.

Ayrıca, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın hutbe ve vaazlarla şiddeti önlemesi, Anayasa ve Yeni Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) namus/töre cinayetlerine yönelik düzenlemelerin yapılması istendi.

Komisyonun görev süresi 11 şubatta bitiyor

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir milletvekili Gaye Erbatur, Pazartesi günü (30 Ocak)toplanan komisyonun son şeklini verdiği raporun milletvekillerine dağıtıldığını söyledi.

Raporda, 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun'un adının, "Koruma Kanunu" olarak değiştirilmesi de teklif edildi.

Araştırma komisyonunun görev süresi 11 Şubat'ta sona eriyor. Üç aylık sürede saha çalışanını tamamlayamadığı için bir ay ek süre alan komisyonun hazırladığı ilk rapor milletvekillerine sunuldu.

292 sayfadan oluşan raporda, Türkiye ve dünyadaki töre/namus cinayetleri ile kadına ve çocuğa yönelik şiddetin durumu tespit ediliyor.

Toplumsal cinsiyeti gözeten bütçeleme analizleri

Erbatur, komisyonun dört aylık çalışması sonucunda elde edilen bulguların yaşama geçirilebilmesi için bir dizi önlemleri gerektirdiğini belirtti.

"Yasal değişikliklerin, mevzuatlarla da desteklenmesi gerekiyor. Hukuksal değişimin yanı sıra sosyal değişimde eğitim çok önemlidir."

"2006-2010 kadına ve çocuğa yönelik şiddetin önlemesi Türkiye Eylem Planı"nın hazırlanmasının önerildiği raporda, cinsiyet ayırımcı politikaların, yasal düzenlemelerde ve uygulamada kaldırılması gerektiği belirtildi.

Devletin, kadın ve çocuklara yönelik her türlü şiddet eylemini açıkça kınaması, bu alana yönelik bir bütçe oluşturulması ve toplumsal cinsiyeti gözeten bütçeleme (gender budgeting) analizleri yapılması istendi.

Sığınma evinden çıkan kadına güvence: İlk Adım Evleri

TBMM bünyesinde, daimi "kadın-erkek eşitliği komisyonu" kurulması teklif edilirken; Kadın konuk evlerinin, mevzuatlarda belirtilen standartlara uygun olması ve düzenli denetlenmesi, kadın konuk ve sığınma evlerinin yaygınlaştırılması gerektiği ifade edildi.

Ayrıca, Kadın sığınma evlerinden çıkan kadınlar için yaşamlarını kolaylaştırmak üzere "İlk Adım Evleri" açılması üzerinde duruldu.

Şiddet ve özellikle ensest faillerinin rehabilitasyona tabi tutulmalarının yasal bir zorunluluk haline getirilmesi ve masraflarının failler tarafından karşılanması ile şiddet faillerinin kamu cezası almaları sağlanmalı.

Raporda yer alan diğer öneriler

* Kent planlamasında, sokak ve parkların iyi aydınlatılması, telefon kulübelerinin sıklaştırılması gibi, kadına karşı şiddet konusunda duyarlı bir bakış açısı yer almalı.

* Medya çalışanlarına, toplumsal cinsiyet eğitimi verilmeli.

* Yeni TCK'da, nitelikli adam öldürme suçunun ele alındığı 82. maddesinin töre saikiyle ibaresine, namus saikiyle ibaresinin de eklenmeli.

* Cinsiyet ayrımcı politikaların, yasal düzenleme ve uygulamaların kaldırılması, toplumda kadın ve erkek eşitliği sağlanıncaya kadar kadınlara pozitif ayrımcılık yapılmasını bir devlet politikası olarak kabul edilmeli; Kadına yönelik şiddet konusunda, erkeklerde zihniyet dönüşümünü sağlayacak eğitim programlarına öncelik verilmeli,

* Hak arama sürecindeki yasal prosedür, mağdurlar lehine basitleştirilmeli, şikayetin tamamlanması için sağlıkla ilgili kayıtlar başta olmak üzere gerekli belge ve kayıtların ücretsiz hazırlanması sağlanmalıdır. Başlatılan adli sürecin uzamasının önüne geçecek düzenlemelere gidilmelidir.

* Türkiye'de aile içinde şiddete uğramış (fiziksel, ruhsal, cinsel)kız çocuklarına yönelik hizmetlerin sunulabileceği kurumlar ve acil yardım hatlarının kurumlaşması sağlanmalı,

* Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK), Ayni ve Nakdi Yardım Yönetmeliği'ne, 'Bağımsız kuruluşların kurmuş oldukları kadın sığınaklarından yararlanan kadın ve çocuklara ayni ve nakdi yardım yapılır' hükmü eklenmeli,

* Kadın ve çocuğa yönelik şiddet ve namus cinayetleri konusundaki veriler yetersizdir. Bu nedenle bu konularla ilgili bakanlıkların veri toplaması ve toplumun kullanımına açık veri tabanları oluşturması sağlanmalı.

*Evlilik öncesi çiftlerin yardım almaları ile ilgili olarak 'Evlilik ve Evlilik Danışmanlığı' hizmetlerinin kurumsallaşması ve yaygınlaştırılması gerekli. (AD)