Mesajı Okuyun
Old 03-02-2012, 18:12   #5
Av. Tuğba K.

 
Varsayılan

Açmış olduğum davada ben de aynı şekilde süre yönünden itirazla karşılaştım. bu konuda yazdığım beyan şu şekilde;

"Davalı kurumun, Vergi dairesinin yapmış olduğu işlemin vergi hatası kapsamında yani 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 117 ve 118. Maddeleri kapsamında değerlendirilemeyeceği yönündeki beyanları da doğruluk payı taşımamaktadır. Zira; Vergi Usul Kanunu 118/3’te;
“Mevzuda hata; Açık olarak vergi mevzuuna girmeyen veya vergiden müstesna bulunan gelir, servet, madde, kıymet, evrak ve işlemler üzerinden vergi istenmesi veya alınmasıdır.”

Yine Vergi Usul Kanunu 117/2’de;

“Vergi miktarında hatalar; Vergi nispet ve tarifelerinin yanlış uygulanması, mahsupların yapılmamış veya yanlış yapılmış olması, birinci bentte yazılı vesikalarda verginin eksik veya fazla hesaplanmış veya gösterilmiş olmasıdır.”

Düzenlenmiştir. Vergi kesintisi yapılması gereken miktar, yani verginin mevzuu, kanunun da açıklıkla “menkul sermaye iradı” olarak belirttiği, yani anaparanın getirisi olan miktar iken, Vergi Dairesince toplam miktar üzerinden işlem yapılması bariz bir vergi hatası oluşturmaktadır. Kaldı ki; davalı kurumun “hukuki uyuşmazlık” olarak nitelendirdiği ve yasanın yorumlanmasından doğabilecek uyuşmazlıkların da vergi hatalarına yol açabileceği aşikârdır. Dolayısıyla; davanın usul yönünden reddine olanak bulunmamaktadır."

Umarım yardımcı olabilmiştir.

Bu konuyla ilgili davaları sonuçlanmış meslektaşlarım, süreçle ilgili bilgi verirlerse çok sevinirim.

İyi Çalışmalar.