Mesajı Okuyun
Old 20-10-2009, 15:27   #184
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Yetkisiz kişinin bir başkasına ait taşınmazı kiralaması halinde, bu akde rıza göstermeyen malikin kiracıya karşı müdahalenin meni davası açabileceği ve kiracıyı "kira akdine rağmen" taşınmazdan çıkarabileceğine ilişkin bir karar.



T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2003/12800
K. 2004/6666
T. 14.6.2004

DAVA : Taraflar arasında görülen davada İ Asliye 2. Ticaret Mahkemesi'nce verilen 01.04.2003 tarih ve 2001/1071 - 2003/314 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, davalı şirketin 3/4 oranında hissedarı olduğu taşınmazın 22.02.2000 tarihli kira sözleşmesi ile 20 yıllığına müvekkiline kiraya verildiğini, taşınmazın 1/4 hissesine sahip olan Rubabe 'nin müvekkili aleyhine açtığı men'i müdahale davası sonucu taşınmazın tahliye edilmek zorunda kalındığını, ayrıca bu şahsın ecrimsil davası da açtığını, bu davacıların ihbar edildiği davalının, sözleşme süresince taşınmazın müvekkilinin kullanımına uygun bulundurma borcunu yerine getirmediğini, diğer hissedarın kira sözleşmesine muvafakatını temin edemediğini ileri sürerek anılan davalardaki taleplerin toplamı ve taşınmazı süresinden önce tahliye etmekten kaynaklanan zararlar karşılığı 50.000.000.000 TL.nın ihtarname tebliği tarihi olan 31.01.2001 tarihinden itibaren işleyecek reeskont oranında faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalı vekili, davacının taşınmazın hisseli olduğunu bilerek 3/4 hissesini kiraladığını, sözleşmede müvekkilinin diğer hissedarın muvafakatını temin edeceği şeklinde bir taahhüdü bulunmadığını, taşınmazı bir yıl kullanan davacının sözleşmeyi düzenlerken basiretli bir tacir gibi davranmadığını, ödemediği borç için dava açamayacağını, kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, taraflar arasındaki sözleşmede davalının kendi payı dışında kalan 1/4 hisse için Rubabe nın sözleşmeye onayının sağlanacağı yönünde bir taahhüdünün bulunmadığı, 1/4 hisse sahibi tarafından kiracının taşınmazdan çıkarılması halinde bununla ilgili giderlerin ödenmesinin davalı tarafça üstlenilmediği davacının, Rubabe'ye ecrimisil ödemediği dolayısıyla davacının alacak talebiyle ilgili isteminin sözleşme koşullarına uygun düşmediği gerekçesiyle kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.

1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen ve aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2-Dava, kira sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki 22.02.2000 başlangıç tarihli 20 yıllık kira sözleşmesinin 2. maddesinde, sözleşme konusu taşınmazda müşterek mülkiyet esasının geçerli olduğu, taşınmazın 3/4 hissesinin davalı şirket, 1/4 hissesinin ise Rubabe isimli şahıs adına kayıtlı olduğu, taşınmazın tamamının M.K.'nun 624.maddesi uyarınca büyük hissedar şirket tarafından kiraya verildiği belirtilmiştir.

Kira aktinin geçerli olması için kiralayanın mecurun maliki olması gerekmez, bir kimsenin başkasına ait bir şeyi kira sözleşmesine konu yapması halinde dahi akit süresince onu kullanmaya hazır halde bulunduramaması halinde, kiracının müsbet zararlarını tazmine mecburdur. Somut olayda ise, kira sözleşmesine taşınmazda müşterek mülkiyet esasının geçerli olduğu ve taşınmazın ¼ hissesinin üçüncü şahsa ait olduğuna dair açık hüküm konulduğundan bu hususu bilerek sözleşme imzalayan ve bu üçüncü şahsın açtığı dava sonucunda taşınmazı tahliye eden davacı şirket ancak akit süresince onu kullanıma hazır bulundurmayan davalıdan ancak menfi zararlarını talep edebilir. Dolayısıyla mahkemece, taşınmazın 1/4 hissedarı Rubabe tarafından davacı aleyhine açılan ve İ 8.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2000/371 Esas sayılı dosyasında görülen men'i müdahale davası sonucu verilen 05.12.2000 tarihli karar nedeniyle davayı kaybeden davacının icra dosyasına ödemek zorunda kaldığı yargılama giderlerinden, sözleşme gereğince edimini yerine getirmeyen ve yaklaşık 10 ay boyunca aktin devamı suretiyle güven duygusu veren davalının davacının menfi zararlarından sorumlu olduğu gözetilmeden yazılı gerekçelerle davanın tamamen reddi doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda 1 nolu bentte belirtilen nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 14.06.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.