Mesajı Okuyun
Old 20-11-2009, 13:49   #1
Av.BS

 
Varsayılan Avukat Yargı Görevi Yapan Kamu Görevlisi midir?

Saydıdeğer meslektaşlarım; yaşadığım bi olayı anlatmak istiyorum; bir haciz sırasında şahsıma yapılan ciddi tehditler ve iki kişinin fiilen saldırısı neticesinde borçluyla anlaşmak zorunda kaldık ve muhafaza talebimizden vazgeçtik. Sonrasında borçludan ve saldıran şahıslardan şikayetçi olduk, savcılık sanıkların TCK 265/2 den yargılanmaları için dava açtı. Ancak yargılama sonunda mahkeme sanıkların 265/1 den cezalandırılmalarına hükmetti.Gerekçe aynen şöyledir "herne kadar iddianame ile 5237 sayılı TCK nın 265/2 maddesi uygulanması talep edilmiş ise de, burada muhafaza altına alma görevini yapma işlemi icra memuruna ait olup alacaklı vekili olan müşteki işlem sırasında sadece hazır bulunan sıfatında olup amaç malların kaldırılmasını engellemek olup, belirtilen fiillerle icra memurunun işlemini yapması engellenmiş olduğundan eylem 5237 s. TCK nın 265/1-3 kapsamında olup......"
İcra memuruna karşı hiç bir eylem yapılmamışken fiil nasıl oluyor da icra memurunun işlemini yapmasını engellemek oluyor?
Eğer öyleyse şahsıma yapılan filler hakkında neden bir hüküm verilmemiştir?
TCK'nın 6.maddesi avukatları yargı görevi yapan kişiler olarak belirtmişse de sanırım biz hala yargının üvey evlatları olaak görülmeye devam ediyoruz, ne dersiniz? Ya da avukatlar sadece duruşma salonunda yerlerindeyken yargı görevi yapabiliyorlar.Bu nedenle saygıdeğer meslektaşlarım, keşifte, tespitte, hacizde kendinize dikkat edin çünkü sizi kendinden saymayan bir sistemle karşı karşıyayız....