Mesajı Okuyun
Old 25-06-2020, 21:25   #11
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Paylı mülkiyette,her paydaş Kamulaştırma K. 31/b maddesine göre konulan kamulaştırma ile ilgili şerhin payı oranında kaldırılmasını tek başına isteyebilir. TMK.m. 1025'deki genel kural bu şekilde olmakla birlikte, Kamulaştırma K. 14/3 m.sindeki "iştirak halinde veya müşterek mülkiyette ,paydaşların tek başına dava hakkı vardır" şeklindeki özel hüküm de, paydaşa bu hakkı vermektedir.Konu böyle ise sorun olmaması gerekir. Aşağıdaki kararda da , "Kamulaştırma Kanunu kapsamında açılan davalarda paydaşlar arasındaki dava arkadaşlığının aranmayacağına" işaret edilmiştir.

Fakat paydaş tüm paylar yönünden şerhin kaldırılmasını talep ediyorsa , tapudaki düzeltme davasının paydaşların tamamı tarafından açılması gerekir.Bu gibi davalarda TMK.nun 693/3 m.sindeki "paydaşlardan her birinin bölünemeyen ortak yararların korunmasını diğer paydaşları temsilen sağlayabilir" hükmü uygulanmaz. Diye düşünüyorum.

T.C.
YARGITAY
5. HUKUK DAİRESİ
E. 2017/3876
K. 2018/8605
T. 7.5.2018


KARAR : Dava, imar uygulaması sebebiyle yerinde korunamayan yapı ve ağaç bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece davalılardan ... yönünden idari yargının görevinde olduğundan bahisle, ... yönünden ise dava şartı yokluğu sebebiyle reddine karar verilmiş ; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
3194 Sayılı İmar Kanununun 18/10 maddesindeki "Bu maddede belirtilen kamu hizmetlerine ayrılan yerlere rastlayan yapılar, belediye veya valilikçe kamulaştırılmadıkça yıktırılamaz ve aynı kanunun 17/son maddesinin "İmar uygulaması sebebiyle bedel takdirleri ve bu bedellere itiraz şekilleri 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun hükümlerine göre yapılır."hükümleri ile birlikte 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun 37. maddesi uyarınca bedele dair ihtilafın adli yargıda çözülmesi gerekir." Bu durumda işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken, ... yönünden idari yargının görevli olduğundan;
"3194 Sayılı İmar Kanununun 17/son ve 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun 14/3 maddesinin “İştirak halinde veya müşterek mülkiyette, paydaşların tek başına dava hakları vardır.'' hükmü uyarınca bu kanun kapsamında açılan davalarda paydaşlar arasında zorunlu dava arkadaşlığı aranmayacağından mahkemece yine işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken davalı ... yönünden ise taraf teşkili sağlanamadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan;
Davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan sebeplerle sair hususlar incelenmeksizin H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 07/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.