Mesajı Okuyun
Old 15-09-2004, 00:23   #21
Ayfer Gökçen

 
Rahatsiz

Sevgili Refya,
Seni geçen yıl yaptığımız sohbetlerden az da olsa tanıyorum ve kendine haksızlık ettiğini düşünüyorum.Böyle bir yazını okuyuncada gerçekten çok üzüldüm.
Herşeyden önce bir insanın yüksek öğrenim yapıp iyi bir mesleğe sahip olmasıyla kültürlü olması çok ayrı konulardır.Her okuyan insan kültürlü olur diye bir şey yoktur.Gördüğü öğrenim sadece mesleğini kazanmak için yaptığı bir çalışmadır.Oysa kültürlü olmak bunun dışında kendini ne kadar geliştirdiği ve kendini ne kadar aşabildiğidir.28 yıllık öğretmenlik hayatımda öyle müdürlerle çalıştım ki bana bıraksalar o müdürü okulda hademe bile yapmam.Bunun yanında öyle hizmetliler de tanıdım ki çok öğretmeni ve müdürü cebinden çıkarır.İyi bir öğrenim görmeği tabiki her insan ister.Fakat bazen öyle şartlar oluşur ki çok istesen bile okul hayatına son vermek zorunda kalırsın.Maalesef ülkemizdeki eğitim eşitsizliği "ayakları baş,başları da ayak "yapabiliyor.
Tanıdığım kadarıyla sen kendini geliştirmeye çalışan bir insansın.Eğer eşin avukat kendin ev hanımısın diye komplekse kapılırsan kendine olan saygını yitirirsin.Kendisine saygı duymayan bir insana kimse saygı duymaz.Sen ki tanıdığım kadarıyla saygın bir insansın.Eğer yazında bahsettiğin duyguları sana eşin yansıtıyorsa suçlu odur bence.Eğer gerçekten kültürlü bir insansa seni geliştirmek içinde elinde geleni yapmalıdır.Eğer eşler hatta tüm insanlar kendilerindeki birikimleri paylaşamıyorlarsa bence hiç bir önemi yoktur.Sevginin ve mutluluğun yolu paylaşmaktan geçer.

Sevgili Refya,amacım kesinlikle sana akıl vermek değil.Sadece bir ablan olarak yukarıdaki yazını okuyunca çok üzüldüm ve düşüncelerimi yazmadan geçemedim.

Unutma canım.Biz önce kadınız sonra anneyiz.Dünya üzerinde gördüğün herşey iyisiyle kötüsüyle kadının eseridir.Çünkü o eserleri yaratan tüm insanları biz kadınlar yani anneler yetiştiriyoruz.Her insanın ilk öğretmeni annesidir.Bu yüzden biz bayanlara çok iş düşüyor.Bizler kuvvetli ve kişilikli olmalıyız ki yetiştirdiğimiz nesillerde bize benzesin.Öğrenmenin ve kendini geliştirmenin yaşı yoktur.Yeterki insan istesin.

Duygusallık konusunda sana katılıyorum.Fakat erkekleri bu konuda sanıyorum olduğu gibi kabul etmek gerekiyor.Çünkü biz kadınlar kadar duygusal olmaları doğalarına ters.Biliyorsun Tanrı biz kadınları "erkekleri evcilleştirsin" diye yaratmış Ama yazının son satırlarında belirttiğin gibi de sakın vurdum duymaz olma.Bu sadece kendini kandırmaktır.Acı da olsa her zaman gerçeklerle yüz yüze gel ve onları aşmasını bil.Çevrendeki evli insanları incelediğin zaman göreceksinki çoğunun evliliği maskeli...Mutluluk maskesi altında neler yaşandığını kimse bilemez.Bu yüzden hiç bir zaman umutlarını yitirmemelisin.Çünkü daha çok gençsin.Önünde çok güzel günler seni bekliyor.Aciz kalmak sana hiç yakışmaz.Kuvvetli olmalısın.

Sevgili Refya,seni seviyorum ve pes etmiyeceğini içeren yazılarını okumak istiyorum.Sevgilerimle...