Mesajı Okuyun
Old 17-03-2017, 11:40   #2
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Sn.Katılımcı,

1- Sadakatsizlik veya zina şüphesiz boşanma ve tazminat sebebi olarak değerlendirilebilir. Bu eylem diğer eşe karşı bir kusurdur.

2-Velayet eşe karşı olan kusurdan doğrudan etkilenmez. Eylem sebebi ile çocuk bedensel veya ruhsal bakımdan zarar görmemiş veya böyle bir tehlike yoksa ,çocuğun görüşü/uzman görüşü de bunu destekliyorsa velayetin değiştirilmemesi gerekir.

3-Her sadakat yükümlülüğüne aykırılık haysiyetsiz hayat sürme olarak değerlendirilmez. Haysiyetsiz hayattan söz edilebilmesi ve bu sebeple boşanma kararı verilebilmesi için başkalarıyla ilişkinin bir yaşam tarzı olarak benimsenmiş olması ve bu şekilde yaşamanın az veya çok devamlılık göstermesi gerekmektedir.

4-Velayet konusunda verilmiş bir karar varken ve karar kesinleşmemişken ,velayetin yeniden yargılama konusu yapılamayacağı görüşündeyim.

5-Kusur durumu yoksulluk nafakasında önemlidir.Eşe verilen tedbir nafakası kusura göre değil ihtiyaçlara göre belirlenir.Mahkemece her zaman kaldırılabilir,değiştirilebilir.
Sonradan eş lehine belirlenen tedbir nafakasının kaldırılması kararı verilse dahi geriye doğru ödenen nafakaların istenemeyeceğini düşünüyorum.

Yine tedbir nafakası konusunda Mahkemece verilmiş bir kararın -halen yargılama konusu ise -başka bir mahkemede yargılama konusu
yapılamayacağı görüşündeyim.

Sn.Katılımcı,Yukarıda yapılan açıklamalar genel nitelikte olup dosyanızın bir avukat tarafından incelenmesi ile daha doğru görüşlerin oluşturulması uygun olacaktır.Bir avukattan doğrudan hukuki destek almanızı öneriyoruz.
KAHDEM'e gösterdiğiniz ilgi için teşekkürler..