Mesajı Okuyun
Old 17-12-2016, 13:28   #58
av__emrah

 
Varsayılan

Vekalet ücreti yönünden yeni tarihli bir karar;



T.C YARGITAY
5.Hukuk Dairesi
Esas: 2015 / 24737
Karar: 2016 / 13152
Karar Tarihi: 22.09.2016


ÖZET: Dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir.(2942 S. K. Geç. m. 6) (ANY. MAH. 13.11.2014 T. 2013/95 E. 2014/176 K.)

Dava ve Karar: Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazların bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmazların bedelinin tahsili istemine ilişkindir.

Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

1-Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilirken dava konusu taşınmaz ile emsalin zaruret olmadıkça yakın bölgelerde ve benzer yüzölçümlü olması ve değerlendirme tarihine yakın satışların emsal alınması gerekir.

Saray ilçesinde tapu müdürlüğünce bildirilen emsaller ayrı ayrı tartışılmadan ilçede incelenebilecek emsal bulunup bulunmadığı yeterli şekilde araştırılmadan Saray/merkez mahallesinde bulunan dava konusu taşınmaz için, Özalp/Kargalı mahallesindeki taşınmazın satışı emsal olarak incelenmek suretiyle taşınmaza değer biçildiğinden alınan rapor inandırıcı olmayıp hükme esas alınacak nitelikte değildir.

Bu durumda; taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve tapu müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen rayiç vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,

2- Davalı idare harçtan muaf olduğu halde yargılama giderleri arasında idareye harç yüklenmesi,

3- Davacı Y., Y., M. K.'nın ad ve soyadının karar başlığında gösterilmemesi,

4- 13.03.2015 gün ve 29294 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 gün ve 2013/95-2014/176 sayılı kararı ile; 04.11.1983 tarihinden sonraki döneme ilişkin el atmalarda nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

Doğru görülmemiştir.

Sonuç: Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 22.09.2016 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)