Mesajı Okuyun
Old 03-10-2010, 23:20   #14
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Bülent Sabri Akpunar
Düzen değişti dediğiniz için soruyorum, KK md. 27/8 değişti mi? Uygulanmıyor mu?
KK 27/8 değişmedi. Uygulanıyor. Ama İmar Kanunu 42 değişti: İdari para cezası 10 iş günü içinde verilmek zorunda. Buna karşılık yıkım kararı ancak 30 gün sonra verilmek zorunda. Bir başka deyişle artık idari para cezasının yıkım kararıyla birlikte verilmesi mümkün değil. İdari para cezası ve yıkım iki ayrı kararla verilebilir. Bu nedenle bence KK 27/8'de yazan ''İdarî yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idarî yargının görev alanına giren kararların da verilmiş olması halinde; idarî yaptırım kararına ilişkin hukuka aykırılık iddiaları bu işlemin iptali talebiyle birlikte idarî yargı merciinde görülür.'' koşulu gerçekleşmemiş oluyor. İdari para cezası verilmesi ile yıkım kararı ayrı zamanlarda verilir ve ayrı ayrı verilir. Bu nedenle yıkım kararı ''yapılan işlem kapsamında'' sayılamaz.

Sizin sözünü ettiğiniz kararda bu nedenle vahim bir yanlışlık var. Yıkım kararı henüz verilmemiş olmalı. Ya da para cezası geç verilmiş olmalı.
Alıntı:
Olayda, Müvekkilin posta kutusuna Belediyenin Encümen Kararı bırakılmış (?) . Kararda 3194/md. 32 ve 5940 ile değişik md.42'ye göre "yıkım" ve "..-TL " para cezası "verilebilmesine " ("verilmesine" denmemiş! 5394 S. Belediye Yasası'nın 34/e maddesine göre Belediyelerde İPC'yi encümen vermiyor mu? Kelime yazım hatası mı yoksa İmar Müdürlüğü mü karar verecek??) ve kararın gereği için İmar Müdürlüğüne havalesine... şeklinde...
Karar yanlış yazılmış olmalı. Belediyelerde İPC'yi encümen verir. İPC miktarı belli olduğuna göre para cezası verilmiş demektir.
Alıntı:
1. KK. md 26 : " İdarî yaptırım kararı, 11.2.1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre ilgili kişiye tebliğ edilir. Tebligat metninde bu karara karşı başvurulabilecek kanun yolu, mercii ve süresi açık bir şekilde belirtilir." hükmüne göre, bu şekilde tesis edilen bir İPC kararı usule uygun mudur?Tebligat Yasası Hükümleri uygulanmaz mı? Dava süresi için ıttıla kesbetmiş olduk mu?
Posta kutusuna belediyenin encümen kararı bırakılmaz. Tebligat Kanunu hükümlerine göre ilgilisine tebliğ edilir.

Bu durumda belediye sanki tebliğ edilmiş gibi size ödeme emri çıkaracak. Ödeme emrine itiraz etmeniz gerekecek. Tebligat yapılmadan ödeme emri çıkarılamayacağına ilişkin itirazınız mahkemece kabul görmezse yapılacak bir şey kalmayacaktır. Bu yüzden hemen şimdi bu yanlış ve usulsüz encümen kararına usul ve esastan itiraz etmenizde yarar var. İşi ödeme emrine itiraz aşamasına bırakmamak daha doğru olur.
Alıntı:

Yaptırım Kararı velev ki 3194 'e göre verildi , o kararın dahi resmi tebliği gerekmez mi? ( Sübjektif idari işlemlerin ilgililer bakımından hukuksal sonuç doğurabilmesinin temel koşulu işlemin yöneldiği kişiye yazılı olarak tebliğ edilmesidir. Bu nitelikteki bir tebliğin yapılmaması durumunda işlemin o kişi bakımından hukuksal sonuç doğurduğundan bahsedilemez. Dan.8.D. 2003/5276 E.)
Gerekir. Encümen kararına itiraz ederken bu konu da dile getirilmeli.
Alıntı:
başvurulacak merci ve süresi gösterilmemiş
Encümen kararına itiraz ederken bu konu da dile getirilmeli.
Alıntı:
Ayrıca yaptırım kararına dayanak İPC tutanağı yok
İPC tutanağı her olayda gerekmez. İPC kararının dayanağı Yapı Tatil Tutanağı'dır. Yapı Tatil Tutanağı zaten tutulduğu gün yapı yerine asılmakla ve bir sureti muhtara bırakılmakla tebliğ edilmiş sayılır. (Bakınız İmar Kanunu m. 32) Yapı Tatil Tutanağı ayrıca kararla birlikte tebliğ edilmez. Öte yandan kararın gerekçesinde Yapı Tatil Tutanağı'nın tarih ve sayısının yer alması doğru olur. Aksi halde kararın dayanağı ve gerekçesi yok demektir.
Alıntı:

Ayrıca, idari işleme esas alınan "ruhsatsız yapı " eyleminin 42. maddenin değiştirilmesinden önce /sonra yapılıp yapılmadığı çok önemli ama kararda (tutanak) yok ve inşa tarihi de yazmıyor.
Encümen kararına itiraz ederken bu konu da dile getirilmeli.
Alıntı:

2. Bu durumda, KK md. 27/8 delaletiyle İdari Yargı Mercii görevli değil midir? Uygulamada bu kararlara karşı şu an Sulh Ceza Mahkemeleri bakmakta mı?Nereye başvurulmalı?
PARA CEZASIYLA BİRLİKTE YIKIM KARARI VERİLMEDİYSE: (verilemeyeceği yukarıda açıklanmıştı)
Sadece para cezası verilmesi halinde başvuru mercii başlı başına bir düğüm olarak uygulamacının baş ağrısıdır. Kanun koyucu on yıldan beri imar suçlarının sulh ceza mahkemesinde görülmesini istiyor ama yargı on yıldan beri imar suçlarının idare mahkemesinde görülmesini istiyor. Bu mücadele halen sürmekte olduğundan belirsizlik de sürmekte. Bence 15 gün içinde sulh ceza mahkemesine başvurulmalı, sulh ceza görevsizlik kararı verirse görevsizlik kararından 30 gün içinde (veya 30 günlük süre dolsa bile, 60 günlük süre henüz dolmamışsa encümen kararının tebliğinden itibaren 60 gün içinde) idare mahkemesine başvurulmalı.
PARA CEZASIYLA BİRLİKTE YIKIM KARARI VERİLDİYSE: (verilemeyeceği yukarıda açıklanmıştı) Bu durumda KK 27/8 gereğince doğrudan idare mahkemesine gidilmeli.
Alıntı:

3. İPC ile idari işlem "Yıkım" birlikte verilmiş.Yıkım hususu müvekkilin ihtiyariyle yerine getirilirse, idari işlem gereği yerine getirilmiş olacağından salt İPC için Sulh Cezaya gidilebilir mi?
Bence gidilmemeli: Mahkemelerin görevi Anayasa ile belirlenmiş bulunmakta. Yargı yolunu (kamu yararı yoksa) kanunla bile değiştirmek mümkün değil. İmar Kanunu 42 yıkım ile para cezasının birlikte verilmesi halinde idare mahkemesini görevli kılmış. Bu durumda kişilere kendi eylemleriyle yargı yolunu değiştirme hakkı tanınmamış demektir.

SONUÇ: Ben posta kutunuza bırakılan encümen kararının bir ceza kararı olmadığını, sadece bir uyarı yazısı olduğunu düşünmek istiyorum. Belediye memurlarının arada bir hata yapması mümkündür ama belediye encümeninin bu kadar hatayı aynı kararda yapması mümkün değildir.

Öte yandan belediye encümeninin görevi uyarıda bulunmak değil, kanun gereğini yapmaktır. O yüzden, neresinden bakılırsa bakılsın, posta kutunuza bırakılan kağıt kanuna aykırıdır.

Sevgilerimle Saygılarımla