Mesajı Okuyun
Old 28-04-2017, 20:37   #42
antipersonel

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Mehmet Mustafa ÖZÜNVER
Kamulaştırmasız el atma davaları burada tartışıldığı için yeni başlık açmayı uygun görmedim. O sebep sorumu buradan yazacağım. Bilindiği üzere; iştirak halinde mülkiyetlerde şeriklerden her biri kamulaştırmasız el atma dosyalarından bedel tahsili davası açılabilme yetkisine haizdir. Ancak; kamulaştırmasız el atmalardan kaynaklı bedel tahsili davalarından Mahkeme aynı zamanda idare lehine tescil hükmü de kurmaktadır. Yani taşınmaz idare lehine kamulaştırılmaktadır.

İştirak halinde mülkiyette şeriklerden hiçbirinin payı belli olmadığından, mülkiyet payının belirlenmediği bu durumda hakim kamulaştırmasız el atma sebebiyle bedele hükmederken tescil hükmünü nasıl kuracaktır. Örneğin; .. ada .. parselde iştirak halinde malik olan ve 1/... miras payı bulunan A nın tapudan terkini ile idarenin tesciline diyerek mi hüküm tesis edecektir. Konuyu birkaç hakimle istişare ettiysem de bir sonuç alamadım. Yardımcı olacak meslektaşlara teşekkür ederim.


T.C.

YARGITAY

5. HUKUK DAİRESİ

E. 2003/12539

K. 2003/14510

T. 17.12.2003

• KAMULAŞTIRMASIZ ELATMA DAVASI ( Bu Sebeple Açılan Bedel Davalarında Taşınmazın Öncelikle Vasfının Belirlenmesi-Aynı Zamanda Elatmanın Önlenmesi Davası da Açılabilmesi )

• İŞTİRAK HALİNDE MÜLKİYET ( Bu Durumunda Zorunlu Dava Arkadaşlığının Olması-Her Paydaşın Bağımsız Dava Açabilmesi )

• DAVA ARKADAŞLIĞI ( İştirak Halinde Mülkiyet Durumunda Zorunlu Dava Arkadaşılığının Bulunmaması )

• KAMULAŞTIRMA DAVALARI ( Bu Davalarda Paydaşlar Arasında Zorunlu Dava Arkadaşlığının Olmaması-Her Paydaşın Bağımsız Olarak El Atmanın Önlenmesi ya da Bedelin Tahsili Davası Açabilmesi )

1086/m.43

4721/m.701

ÖZET : Kamulaştırmasız el atma nedeniyle bedelin tahsili davası açılabileceği gibi, el atmanın önlenmesi davası da açılabilir.
İştirak halinde mülkiyet durumunda zorunlu dava arkadaşlığı yoktur. Her paydaş bağımsız dava açabilir.
DAVA : Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir. Yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki;
1-Kamulaştırmasız el atma sebebiyle açılan bedel davalarında, taşınmazın öncelikle vasfının belirlenmesi gerekir. Taşınmazın arsa niteliğinde kabulü için, ilgili Belediye'den, belediye imar planı içerisinde olup olmadığının, olmadığı takdirde belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde bulunup bulunmadığının, belirtilen sınırlar içerisinde bulunması halinde, etrafının meskun olup olmadığının ve belediye hizmetlerinden yararlanıp yararlanmadığının sorulması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Taşınmazın, belirlenen vasfına göre arsa olması halinde, dava konusu taşınmaza yakın yerlerden benzer yüzölçümlü serbest alım satımı yapılan emsal taşınmaz kayıtlarını ibraz etmeleri hususunda taraf vekillerine mehil verilmesi ve ayrıca aynı özelliklere sahip satışlara ait emsal kayıtların ilgili Tapu Sicil Müdürlüğü'nden re'sen getirtilmesi ve emsal karşılaştırması suretiyle değerinin biçilmesi, taşınmazın arazi vasfında olması durumunda ekilebilecek ürünlere ait dekar başına verim miktarlarının ilgili İlçe Tarım Müdürlüğünden değerlendirme tarihindeki kg. satış fiyatlarının da Hl Müdürlüğünden getirtilip, ikisi teknik ve biri de mülk sahibinden teşkil olunacak bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması
3-Davacılar vekili, 12.05.2003 havale tarihli ıslah dilekçesi ile öncelikle, kamulaştırmasız el atma nedeniyle taşınmaz bedelinin tahsilini ve davacıların hisselerinin topudan terkinini, bu mümkün olmadığı takdirde, davalının taşınmaza vaki müdahalenin önlenmesi ile ecrimisil bedelinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
16.05.1956 gün 1-6 Esas ve Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararına göre, kamulaştırmasız olarak taşınmazına el konulan kişi, ilgili kamu tüzel kişisi aleyhine el koymanın önlenmesi davası açılabileceği gibi, bu eylemli duruma razı olduğu takdirde taşınmaz değerinin tahsili davası da açabilir.
Davacılar vekili ıslah dilekçesinde, İçtihadı Birleştirme Kararında yazılı her iki davayı terditli olarak açtığından, mahkemece davacıya mehil verilmek suretiyle davasını hangi sebebe hasrettiği, diğer bir deyişle, men'i müdahale mi? yoksa, taşınmaz bedelini mi? istediği açıklattırılmalı, daha sona yapılacak keşif sonucu alınacak rapora göre davanın hasredildiği neden yönünden, esastan incelenip karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
4-Kamulaştırma davalarında paydaşlar arasında zorunlu dava arkadaşlığı yoktur. İştirak halinde malik olsalar dahi, her paydaşın bağımsız olarak, kamulaştırmasız el atma nedeniyle, el atmanın önlenmesi ya da bedelin tahsili davası açabileceği gözetilmeden davanın reddine karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün açıklanan nedenle HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde ödeyene geri verilmesine, 17.12.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.



5. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/3693
K. 2005/5100
T. 28.4.2005
• EL ATILAN TAŞINMAZA EMSALLERE GÖRE FAZLA BEDEL TAYİNİ ( İsabetsiz Olduğu )
• KAMULAŞTIRMASIZ Davacılara Diğer Mirasçıların Davaya Katılmalarının Sağlanması Veya Miras Şirketine Mümessil Atanması Konusunda Süre Verilmesi Gereği )
• İŞTİRAK HALİNDE MÜLKİYET ( Diğer Mirasçıların Davaya Katılmalarının Sağlanması Veya Miras Şirketine Mümessil Atanması Konusunda Süre Verilmesi Gereği - Kamulaştırmasız El Atma Nedeniyle Taşınmaz Bedelinin Tahsili )
1086/m.43,44
ÖZET : Dava konusu taşınmazda pay sahibi olan murisin mirasçılarından bir bölümü tarafından açılan davada, mahkemece, iştirak halinde mülkiyet hükümleri uyarınca davacılara diğer mirasçıların davaya katılmalarının sağlanması veya miras şirketine mümessil atanması konusunda süre verilmesi ve sonucuna göre yargılamaya devam edilerek karar verilmesi gerekir.
Dava konusu kamulaştırmasız el atılan taşınmaz için emsallere göre fazla bedele hükmedilmesi yerinde değildir.
DAVA : Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atma nedeniyle taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, kamulaştırmasız el atma nedeniyle taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Taşınmazın arsa vasfında kabulü ile emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibariyle doğrudur. Ancak;
1- Dava, dava konusu taşınmazda 8/620 pay sahibi ölü Sefer mirasçılarından bir bölümü tarafından açılmıştır. Muris Sefer'in taşınmazdaki mülkiyeti iştirak halinde bulunduğundan davacılar vekiline davacıların dışındaki diğer mirasçıların davaya katılımlarının sağlanması veya miras şirketine mümessil tayin ettirilmesi hususunda süre verilmesi gerektiği gözetilmeden davaya devamla ve eksik inceleme ile hüküm kurulması,
2- Kabule göre de;
Dava konusu taşınmaza TEM otoyolu yapımı için kamulaştırmasız el atıldığından TEM otoyolunun dava konusu taşınmazın değerine olumlu bir etkisi olamayacağı gözetilmeden emsal taşınmazlara göre daha değerli olduğundan bahisle fazla bedele hükmedilmesi,
Doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'nın 428. maddesi gereğince ( BOZULMASINA ), peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde ödeyene geri verilmesine 28.04.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.


T.C.
YARGITAY
5. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/8927
K. 2005/12638
T. 24.11.2005
• KAMULAŞTIRMASIZ EL ATMA ( Taşınmazın İştirak Halinde Mülkiyete Tabi Bulunması - Diğer Paydaşların Davaya Katılmalarının Sağlanması veya Miras Şirketine Mümessil Tayin Edilmesi Gereği )
• İŞTİRAK HALİNDE MÜLKİYET ( Davacıların İştirak Halindeki Hisselerine Karşılık Tazminata Hükmedilemsinin Hatalı Olduğu - Taşınmazın Tümüne Malikmiş Gibi Taşınmazın Tapu Kaydının İptaline Karar Verilmesini Yasaya Aykırı Olduğu )
• ÜRÜN DEĞERİ ( Dekar Başına Alınan Ürün Miktarının İl Tarım Müdürlüğünce Bildirilenden Fazla Alınmasının Hatalı Olduğu )
• EL ATILAN TAŞINMAZIN BARAJ GÖLÜNDE KALMASI ( Tapudan Terkin Edilmesine Karar Verilmesi Gereği - Davalı İdare Adına Tescilne Karar Verilmesinin Yasaya Aykırı Olduğu )
• BARAJ GÖLÜNDE KALAN EL ATILAN TAŞINMAZ ( Tapudan Terkin Edilmesine Karar Verilmesi Gereği - Davalı İdare Adına Tescilne Karar Verilmesinin Yasaya Aykırı Olduğu )
2942/m. 11
3402/m. 16/c
ÖZET : El atılan taşınmaz, baraj gölü içinde kaldığından, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/C maddesi uyarınca tapudan terkinine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden davalı idare adına tesciline karar verilmesi yasaya aykırıdır.
DAVA : Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi yöntem bakımından doğrudur. Ancak;
1- Dava konusu Dereköy Köyü 126 cilt 14 sayfa 138 sıra noda kayıtlı taşınmaz Tırnova Mahacırlarından Hasan oğlu Mehmet, Mehmet kızı Ayşe, Hatice ve Mehmet oğlu Mustafa adına seviyen kayıtlı olup, tapu maliklerinden Mehmet Onbaşı oğlunun da ölmüş olduğu ve taşınmazın bu hissedarına ait kısmının halen iştirak halinde mülkiyete tabi bulunup müşterek mülkiyete çevrilmediği anlaşılmıştır. Bu nedenle bu tapu malikinin diğer mirasçı paydaşlarının davaya katılmalarının sağlanması, olmadığı takdirde miras şirketine mümessil tayin edilmesi yönüne gidilmesi düşünülmeden, davacıların iştirak halindeki hisselerine karşılık tazminata hükmedilmesi, ayrıca taşınmazın tamamına malikmiş gibi kabul edilerek tüm taşınmazın tapu kaydının iptaline karar verilmesi,
2- Bilirkişi kurulunca münavebe ürünü olarak alınan buğday, mısır, kuru fasulye ve biberin İl Tarım Müdürlüğü verilerine göre dekar başına ortalama sırası ile 328 kg., 590 kg., 100 kg. ve 1300 kg. ürün alınabileceği belirtilmiş olmasına rağmen bilirkişi kurulunca daha yüksek alınmak suretiyle fazla bedele hükmedilmesi,
3- Kabule göre de;
El atılan taşınmaz, baraj gölü içinde kaldığından, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/C maddesi uyarınca tapudan terkinine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden davalı idare adına tesciline karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde ödeyene iadesine 24.11.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.