Mesajı Okuyun
Old 28-07-2009, 16:17   #2
av.araf

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

11. HUKUK DAİRESİ

E. 1992/6461

K. 1992/11475

T. 18.12.1992

• ZAMANAŞIMI DEF'İNİN ISLAH YOLUYLA İLERİ SÜRÜLEBİLMESİ ( Sürastarya Ücreti İçin Yapılan Takibe İtirazın Kaldırılması Talebi )

• ISLAH YOLUYLA ZAMANAŞIMI DEF'İNDE BULUNULABİLMESİ ( Sürastarya Ücretinin Ödenmesi Talebi )

• SÜRASTARYA ÜCRETİNE İTİRAZIN KALDIRILMASI TALEBİ ( Zamanaşımı Def'inin Islah Yoluyla İleri Sürülebilmesi )

1086/m.83,84


ÖZET : Zamanaşımı definin ıslah yolu ile ileri sürülmesi mümkündür.
DAVA : Faros Maritime Enterprısos Co Ltd. ile Ponta Dış Ticaret AŞ. arasındaki davadan dolayı İstanbul 2.Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 22.11.1990 gün ve 89/693-1133 sayılı hükmü onayan dairenin 1.6.1992 gün ve 91/232-92/7321 sayılı ilamı aleyhine davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin davalı taşıtandan ( 43.254.710 )liralık sürastarya alacağı için yaptığı icra takibine davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptaliyle icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, cevabında iddiayı kabul etmemiş, ıslah dilekçesiyle de zamanaşımı def'inde bulunmuştur.
Mahkemece, zamanaşımı sebebiyle davanın reddine dair tesis edilen karar Dairemizce onanması üzerine davacı vekili bu defa karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay İlamında benimsenen gerektirici sebeplere ve mahkemede genel hükümlere dayanılarak açılan itirazın iptali davasında davalı tarafın icra takibindeki savunma ve def'ileri ile bağlı bulunmasına ve Dairemizin uygulamasına göre, zamanaşımı definin de ıslah yolu ile ileri sürülmesi usulen mümkün bulunmasına, kısmen ıslah işlemine karşı yargılama sırasında yatırılması gereken masraflar bakımından karşı çıkılmamış bulunulmasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen karar düzeltme itirazlarının reddi gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı davacı vekilinin karar düzeltme isteminin HUMK.442.maddesi gereğince REDDİNE, eksik alındığı anlaşılan 11.800 lira karar düzeltme harcı ve 3506 sayılı yasa ile değiştirilen HUMK.nun 442/3.madde hükmü uyarınca takdiren 50.000- lira para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak hazineye gelir kaydedilmesine, 18.12.1992 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

kazancı