Mesajı Okuyun
Old 22-06-2006, 23:43   #8
Tiocfaidh

 
Varsayılan

Açılan konunun öneminden dolayı, bizler tarafından bugüne kadar fark bile edilmeyen, bu meseleyi foruma taşıyan değerli üyeyi ben de tebrik ediyorum.

Kendi kanaatim, öncelikle savcının yargı mekanizması içerisindeki yerini saptamak gerektiği. Türkiye'de savcıların yıllardan beri (sadece)devleti temsil eden bir organ olarak görülmesi, sanık lehine olan delileri toplama görev ve yetkisine de sahip olmasına rağmen sadece devlet adına kamu menfaati amaçlı çalışması, savcılık makamının Türkiye'de kendine has bir krallık olarak kullanılageldiğinin açık bir kanıtı. Marangoz hatasından tutun, savcının kendisini devletin bizzat kendisi olarak görmesine kadar herşey; bizi Türkiye'de kendine has, yargılama makamı karşısında son derece güçlü ve hatta onunla eşit kabul edilen, dünyada bir eşine daha rastlanmayan bir kral savcılık mantalitesi olduğu sonucuna götürüyori.

Şimdi sorgulanması gereken şu, Türkiye'de halen bu zihniyet deam ediyor mu, etmiyor mu? Eğer savcıları hakim karşısında bir süperman yapan zihniyet halen devam ediyorsa kanunda "herkes ayağa kalkmalı" yazmasına rağmen kanun maddesinin ruhundan hareketle bir yorum yapılarak "tabiki savcı ayağa kalkmayacak, daha neler?" denilebilir. Ancak bir hukuk devletinin sahip olması gereken asgari şartlara sahip olmayı kabul etmişsek, 'yargılama makamı iddia makamından da, O'nun temsil ettiği devletten de hem üstün, hem de bağımsızdır' diyebiliyorsak, o zaman savcılar da herkes gibi ayağa kalkacaktır; istese de, istemese de