Mesajı Okuyun
Old 09-12-2010, 11:48   #2
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Bahsettiğiniz dava soybağı davası değil,nüfus kaydının tashihi davasıdır. Davacı davayı doğru mahkemeye açmıştır.
Ancak gerçek anne babanın ve kayden anne babanın ölmüş olması karşısında hepsinin mirasçılarının davaya dahil edilmesi gereklidir.

Konu İle İlgili Birkaç Karar ;


"Yanlış kayıtta husumet,kayıtla ilgili bütün kişilere yöneltilmelidir. Mahkemece de,dava bütün ilgilelere yöneltilmiş,iddianın doğuruluğu ve dava kabul edilmiş,hatalı kaydın iptaline karar verilmiştir.Hatalı kaydın iptaline karar verildiğine göre doğru kaydın tesciline de karar verilmek icap ederken,tescilin idari işlem olduğundan bahisle bu istemin reddi isabetsizdir."
2 HD 23.9.1986 6987-7811
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
" Abdülkerim ve Aynur çocuğu olarak 10.3.1973 doğumlu Saadet ile Aynur ve İsmail Sefa adına kayıtlı 12.9.1972 doğumlu A.Saadet"in aynı kişi olduğu ve gerçekte Aynur ile İsmail Sefa"nın kızı olduğunda kuşku yoktur.O halde Abdülkerim tarafından açılan bu davanın neseble ilgili olmayıp çifte kaydın(mükerrer kaydın)iptali ile ilgisi vardır.Bir kimsenin birden fazla yerde nüfusa kayıtlı olması mümkün olmayacağına göre,davanın çifte kaydın iptali olarak değerlendirilmesi ve nüfus kaydı düzeltilmesi sözkonusu olmakla nüfus idaresi ve C.Savcısı huzuru ile görülmesinin gerekmesi dikkate alınarak sonucuna uygun karar verilmesi gerekir."
2 HD 8.3.1999 49/2022
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
"1-Nüfus Yasasının 46. maddesine göre nüfus kaydı düzeltme davası C.Savcısının huzuru ile görülür.C. Savcısının yokluğunda karar verilemez.
2- Davacılar Iraz"ın kendilerinden doğmadığını iddia etmektedirler. Bu durumda Iraz reşit olmadığından kendisine bir kayyım atanması ve bu kayyım tarafından davada temsil edilmesi gerekir. 2 HD 2.3.1998 943-2367
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
İsek babalığa yönelik olmayıp nüfustaki yanlış kaydın düzeltilmesine ilişkindir.
Bu dava süreye de tabi bulunmamaktadır.(NY m 46)Açıklanan hususlar nazara alınmadan mahkemece yazılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 2 HD 8.5.1998 4352-5583
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
" Davacı Perişan,İbrahim ve Faziletten olma Hakan"ın kendisinden doğduğunu ileri sürerek anne adının düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir.Bu durumda mahkemece davanın kayden anne olarak görülen Fazilet"e yöneltilip onun da göstereceği deliller toplanıp hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir."
2 HD 6.5.1991 4003-7537
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
YARGITAY
2.Hukuk Dairesi

Esas: 2003/5169
Karar: 2003/6783
Karar Tarihi: 08.05.2003

ÖZET: Nüfus kaydının iptali davasında;Husumetin davacının kardeşleri ile baba olduğu iddia edilen İ...'in kimliği belirlenip, sağ ise bu kişiye, ölü ise mirasçılarına yöneltilip, gösterdikleri takdirde delilleri de toplanıp, birlikte değerlendirilip sonucu uyarınca karar verilmesi gerekir.

(4721 S. K. m. 27, 39, 495, 575, 598) (1587 s. Nüfus K. m. 46)

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Dava nüfustaki kaydın düzeltilmesine ilişkindir.( NK. md.46) Husumetin davacının kardeşleri görülen Hamit, Ayşefatma, Gülhan, Muharrem, Ramazan, Kemal ile baba olduğu iddia edilen İsmail'in kimliği belirlenip, sağ ise bu kişiye, ölü ise mirasçılarına yöneltilip, gösterdikleri takdirde delilleri de toplanıp, birlikte değerlendirilip sonucu uyarınca karar verilmesi gerekir.Açıklana husus üzerinde durulmadan taraf teşkili yapılmadan işin esasının incelenmesi, usul ve yasaya aykırıdır.

Sonuç: Temyiz edilen hükmün gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre de diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, oybirliği ile karar verildi. (08.05.2003)

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
T.C. YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/4844 K. 2004/5920 T. 6.5.2004

• NESEP TASHİHİ ( Davacının Kardeşi Görünen Kişinin Oğlu Olduğunu İleri Sürmesi - Husumetin Cumhuriyet Savcısı Nüfus Müdürlüğü Ana-Baba Ölmüş İse Mirasçılarına Yöneltilmesi Gereği )

• NÜFUS KAYDININ DÜZELTİLMESİ ( Davacının Kardeşi Görünen Kişinin Oğlu Olduğunu İleri Sürmesi Nedeniyle )

1587/m. 46


ÖZET :Davanın kaynağı Nüfus Kanununun 46. maddesinden kaynaklanmaktadır. Husumetin Cumhuriyet Savcısı, Nüfus Müdürlüğü, kayden sağ görünen Ömer ve Halimi'ye ölmüş ise mirasçılarına yöneltilip gösterdikleri takdirde delillerin toplanıp birlikte değerlendirilmesi gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Davacı Ömer ve Halimi'den olmadığını kayden kardeşi görünen Süleyman'ın oğlu olduğunu ileri sürmüştür. Sonuç itibariyle ananın değişmesi de söz konusudur. Davanın kaynağı Nüfus Kanununun 46. maddesinden kaynaklanmaktadır. Husumetin Cumhuriyet Savcısı, Nüfus Müdürlüğü, kayden sağ görünen Ömer ve Halimi'ye ölmüş ise mirasçılarına yöneltilip gösterdikleri takdirde delillerin toplanıp birlikte değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamına göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 06.05.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
2. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/2274 K. 2004/3344 T. 17.3.2004



• NÜFUS KAYDININ DÜZELTİLMESİ DAVASI NİTELİĞİ ( Davalının Davacının Murisi Tarafından Gerçekte Kendi Çocuğu Olmadığı Halde Kendi Çocuğu Olarak Kaydedilmiş Olduğu İddiasıyla Açılan Tashih Davası )

• MİRASÇININ DAVA AÇMAKTA HUKUKİ YARARININ BULUNMASI ( Davalının Davacının Murisi Tarafından Gerçekte Kendi Çocuğu Olmadığı Halde Kendi Çocuğu Olarak Kaydedildiği İddiasıyla Açılan Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Davası )

• HUKUKİ YARAR BULUNMASI ( Gerçekte Murisin Çocuğu Olmayan Davalının Muris Tarafından Kendi Çocuğu Olarak Kaydedildiği İddiasıyla Mirasçının Açtığı Davada - Talebin Soybağının Reddi Davası Niteliğinde Olmaması )

• SOYBAĞININ REDDİ DAVASI NİTELİĞİNİN BULUNMAMASI ( Gerçekte Murisin Çocuğu Olmayan Davalının Muris Tarafından Kendi Çocuğu Olarak Kaydedildiği İddiasıyla Mirasçının Açtığı Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Davası )

1587/m.46 4721/m.39,286,291


ÖZET :Muris B.'in davalı Serhat'ı gerçekte kendi çocuğu olmadığı halde kendi çocuğuymuş gibi nüfusa kaydettirdiği ileri sürülerek, yanlış kaydın düzeltilmesi istenmiştir. İstek gerçek durumu göstermeyen yanlış nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olup, Türk Medeni Kanununun 286. ve 291. maddelerinde düzenlenen soybağının reddi ile ilgisi bulunmamaktadır. Davacı muris Bekir Y'un 2. eşi olup mirasçısı olduğuna göre mevcut kayıt nedeniyle mirasçılıktan doğan hakları zedelendiğinden böyle bir davayı açma hakkına sahiptir. Davanın kabulü halinde davalı Serhat'ın anasının yanında babasının da değişecek olması, isteğin soybağının reddi olarak nitelendirilmesine imkan vermez.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Olayları açıklamak taraflara, hukuki niteleme ise hakime aittir. ( HUMK. md. 76 ) İstek gerçek durumu göstermeyen yanlış nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olup, Türk Medeni Kanununun 286. ve 291. maddelerinde düzenlenen soybağının reddi ile ilgisi bulunmamaktadır. Muris B.'in davalı Serhat'ı gerçekte kendi çocuğu olmadığı halde kendi çocuğuymuş gibi nüfusa kaydettirdiği ileri sürülerek, yanlış kaydın düzeltilmesini istenmiştir. Davacı muris Bekir Y'un 2. eşi olup mirasçısı olduğuna göre mevcut kayıt nedeniyle mirasçılıktan doğan hakları zedelendiğinden böyle bir davayı açma hakkına sahiptir. Davanın kabulü halinde davalı Serhat'ın anasının yanında babasının da değişecek olması, isteğin soybağının reddi olarak nitelendirilmesine imkan vermez. Bu sebeple tarafların gösterecekleri delillerin toplanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanlış nitelendirme ile isteğin reddi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Temiz edilen kararın gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 17.03.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------




2. HUKUK DAİRESİ



E. 2006/3182

K. 2006/9332

T. 12.6.2006

• NÜFUS SİCİLİNİN DÜZELTİLMESİ ( Ana Adının - Davanın Hukuku Etkilenecek Olanlara Tevcihi Zorunluluğu/Annenin Nüfus Kaydı Getirtilerek Sağsa Kendisine Ölmüş İse Husumetin Mirasçılarına Yöneltilerek Taraf Teşkili Gereği )

• ANA ADININ DÜZELTİLMESİ ( Nüfus Kaydı Getirtilerek Sağsa Kendisine Ölmüş İse Husumetin Mirasçılarına Yöneltilerek Taraf Teşkili Gereği - Davanın Hukuku Etkilenecek Olanlara Tevcihi Zorunluluğu )

• TARAF TEŞKİLİ ( Nüfus Sicilinde Ana Adının Değitirilmesi - Annenin Nüfus Kaydı Getirtilerek Sağsa Kendisine Ölmüş İse Husumetin Mirasçılarına Yöneltilerek Taraf Teşkili Gereği )

1086/m. 73

ÖZET : Dava nüfus sicilinin düzeltilmesine ilişkin olup, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 73. maddesi uyarınca sonuçta hukuku etkilenecek olanlara tevcihi zorunludur. Mahkemece davacının annesi olduğunu iddia ettiği Hatice'nin nüfus kaydı getirtilerek sağ olması halinde kendisinin hasım olarak gösterilmesi, ölmüş ise husumetin mirasçılarına yöneltilerek taraf teşkilinin sağlanması suretiyle davanın görülüp sonuçlandırılması gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
KARAR : Davcının Niğde Nüfus Müdürlüğü aleyhine açtığı davada, nüfus kütüğünde Fatma olan ana adının Hatice olarak düzeltilmesine karar verilmesini istediği, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Dosya içinde mevcut nüfus kayıt örneğinin incelenmesinden davacının 10/4/1953 doğumlu olduğu, nüfusa 15/4/1953 tarihinde tescil edildiği, 15/4/1953 doğumlu olan ve nüfusa 29/4/1953 tarihinde tescil edilen Naciye Gümüştepe adlı bir kardeşinin bulunduğu görülmüştür.
Mahkemece ana olduğu iddia edilen Hatice Gümüştepe'nin nüfus aile kaydının getirtilmediği anlaşılmıştır.
Dosya içeriğinden davacının doğum tarihi ile nüfus kaydına göre baba bir kardeşi Naciye'nin doğum tarihleri arasında beş günlük bir sürenin bulunduğu, davacı ile Naciye'nin ikiz oldukları ve aynı gün doğdukları konusunda bir iddianın da ileri sürülmediği görülmüştür. Bir kadının beş gün ara ile çocuk doğurması mümkün olmadığı halde, davacının Fatma olan ana adının Hatice olarak düzeltilmesi nüfus kayıtlarında çelişki meydana getirmektedir.
Hakim, nüfus kayıtlarında düzeltme yapılmasına karar verirken, bu kayıtlar arasında çelişki meydana getirmemek ve hayatın olağan akışına ters düşecek durumlara yol açmamaya özen göstermek zorunda olup, bu hususa uyulmaması doğru bulunmamıştır.
Diğer taraftan, dava nüfus sicilinin düzeltilmesine ilişkin olup, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 73. maddesi uyarınca sonuçta hukuku etkilenecek olanlara tevcihi zorunludur. Mahkemece davacının annesi olduğunu iddia ettiği Hatice Gümüştepe'nin nüfus kaydı getirtilerek sağ olması halinde kendisinin hasım olarak gösterilmesi, ölmüş ise husumetin mirasçılarına yöneltilerek taraf teşkilinin sağlanması suretiyle davanın görülüp sonuçlandırılması gerekirken eksik hasımla hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, 12.6.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------