Mesajı Okuyun
Old 20-11-2007, 22:41   #6
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Sayın Ad-Hoc,

Sorunuz oldukça kapsamlı, bu nedenle yanıtımı biraz uzun tutmak istedim. Malumunuz olduğu üzere emre muharrer bono soyut borç ikrarı içerir ve kayıtsız şartsız niteliktedir.Ama bono soyut borç içerse de, temel bir düzenlenme nedenine (asıl ilişki) dayanır . Bono, yazılı olduğundan, bonodan kaynaklanan bir hakkın yokluğunu iddia eden tarafın (MK.6, davacı; HMUK 287 vd. senete karşı senet)bonodaki asıl ilişkiyi yazılı belge ile ispatlaması gerekir.

Taraflar arasında karşılıklı borçları havi bir sözleşme bulunmaktadır.(A) vereceği hizmet / mal karşılığında (B)'den bedel alacaklısıdır.Taraflar işbu bedelin karşılığı olmak üzere (temel ilişki) kambiyo anlaşması oluşturmuşlar ve işbu karşı edimi (bedel) farklı vade ve tarihli bonolar düzenlemek suretiyle senetleştirmişlerdir.BK 114/2'ye göre varolan bir borç için kambiyo senedi tanzimi, borcun yenilenmesi (tecdit) anlamına gelmez.Bir diğer deyişle, esas ilişkideki borç için senet düzenlenmiş olması asıl ilişkideki borcu düşürmez; daha da önemlisi bonodaki soyut borç ikrarı yeni bir borç sayılmaz(hakların yarışması).Hakların yarışması halinde alacaklı taraf tahsil için istediği hakka dayanmakta muhayerdir, ne var ki tahsilde tekerrür hukukça korunmaz.

Temel ilişkinin bulunduğu sözleşmeye de her bono vade ve bedelleri ayrı ayrı dercedilmek suretiyle taraflar bonoların ihdas nedenini yazılı olarak ortaya koymuşlardır.Senete karşı senet kuralına göre davacı açacağı "senetlerin bedelsizliği" davasında işbu sözleşmeyi "yazılı belge" olarak kullanabilecektir.Senetlerin bedelsiz olup olmadığı da sözleşmedeki hak ve yükümlülüklerin yargılama çerçevesinde tespiti ile ortaya çıkacaktır.

BK. m. 81'e göre karşılıklı borçları içeren bir sözleşmenin yerine getirilmesini isteyen taraf, sözleşmenin gereklerine ya da niteliğine göre bir vadeden yararlanma hakkı olmadıkça, kendi borcunu ödemiş ya da ödemeyi önermiş olması gerekir.(ödemezlik).

Bonoda yazılı borcun ifasını isteyen alacaklının her şeyden önce kendi borcunu yerine getirmiş veya teklif etmiş olması gerekir.Ayrıca borçlu davacı sözleşmeyifeshetmediğinden senetlerin iptalinin isteyemez , ancak ödemezlik define dayanarak bono bedelini ödemekten kaçınmak hakkına sahip olduğu gibi bono bedeli haksız olarak tahsil edilmiş olduğu oranda bunun istirdatı talebe hakkı vardır(13 HD, 6129 E. 6615 K.24.12.1986 T)

Menfi tespit davalarında kural olarak ispat yükü davacı borçludadır.Senetlerde "malen" kaydı bulunuyorsa, bu soyut borç mal teslimi için düzenlenmiş anlamına gelir ve taraflardan biri bu kaydı talil etmedikçe ispat yükü borçluya düşmektedir.Borçlu alıcı, işbu karinenin aksini kanıtlamalıdır.

Cebri icra tehdidi olmadan ödenen senet bedelleri konusunda keşideciye karşı sebepsiz zenginleşmeden dolayı, cebri icra tehdidi altında ödenenlerde ise süresi içinde istirdat davası açılmalıdır.Menfi tespit davasında senetler konusunda tedbir alınmaması veya alınan tedbirin kaldırılması nedeniyle borcun ödenmiş olması halinde menfi tespit davası otomatikman istirdat davasına dönüşecektir.Cirantaların iadeyle sorumlu olmaları ve aleyhlerine menfi tespit veya istirdat davası açılabilmesi için bonoyu borçlunun zararına kötüniyetle iktisap etmiş olmaları gerekldir.Ayrıca yalnızca lehdar (A) aleyhine açılan menfi tespit davasında alınan "tedbir" kararı davada taraf olmayan cirantaların elindeki senetler açısından geçerli değildir.