Mesajı Okuyun
Old 26-07-2004, 00:35   #12
Nusret

 
Varsayılan Sahtekarlık mı, başka bir şey mi?

Keşide yeri veya başka bir unsuru yazılı olmadan verilip de takibe konmadan eksikliklerin giderilmesi yasaldır, ticaret kanununa göre. Takibe konmadan bu eksikliklerin giderildiğini bir şekilde ispatlasanız dahi, yasal olduğu için bir şey olmayacaktır.

Ama, bir kez yasal yola başvurup da sonuç alamadıktan sonra eksikliklerin giderilmesi yasal değildir. Bence burada sahtecilik suçundan ziyade (revize edilen senet artık kambiyo senedi değildir) görevi kötüye kullanma ve emniyeti suiistimal suçları sözkonusu olabilir.

Öte yandan, avukat açısından bu durumun büyük bir sahtekarlık olduğunu düşünmüyor ve "Vurun kahpeye" tarzı eleştirileri de doğru bulmuyorum. Bu olayda avukatın tavrı cahillik veya amiyane tabirle enayilik olarak adlandırılabilir.

Bononun teminat senedi olarak verilip verilmediğinden ve üzerinde yazılı borcun ödenip ödenmediğinden bağımsız olarak şunu söyleyebiliriz: Ülkemizde bono ile, hatta çek ile iş gören vatandaşların büyük bir çoğunluğu bunların zorunlu unsurları hakkında bilgi sahibi değildir. Bunlardaki bir eksikliğin bonoyu veya çeki kambiyo senedi olmaktan çıkaracağını bilmezler. Buna rağmen, yani örneğin üzerinde keşide yeri bulunmamasına rağmen bir çeki alan kişi onu çek olarak almıştır, veren de çek olarak. Sonradan üzerindeki keşide yeri kasten veya cahillikle yazılmamış bir çekin çek olmadığını iddia etmek (avukatlar için değil ama) müvekkiller için ne kadar etiğe uygundur? (Hatta belki, avukatlar için de!..)

Öte yandan, burada bir sahtekarlıktan ille de bahsedeceksek, belki de, bunları verenlerin sahtekarlığından bahsedebiliriz. Şöyle ki: Bonoyu veya çeki veren kişi, eğer bunların zorunlu unsurları hakkında bilgi sahibiyse, kasıtlı olarak dahi eksik bırakabilir, ya tutarsa diye! Değil mi? Bu nedenle avukatı değerlendirirken biraz daha insaflı olmakta fayda var. Eğer bu avukat, bononun teminat için verildiğini veya ödendiğini bile bile bunu yapmışsa, o zaman o tür sıfatları hakkeder diye düşünüyorum.

Av. Seyit Nusret Öztürk