Mesajı Okuyun
Old 28-06-2010, 09:05   #4
Durdu GÜNEŞ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Durdu GÜNEŞ
HAYATIN İÇİNDEN FIKRALAR

Av. Durdu GÜNEŞ







HAYRET BİR ŞEY YAA

Bir boşanma davasında karşı taraf tanık dinletti. Aleyhe beyanlarda bulundular.
Yaşlı hâkim genç bayan avukata tanık beyanları hakkında “bir diyeceğinin olup olmadığını” sordu. Genç bayan avukat “hayret bir şey yaa” deyince yaşlı hâkim birden öfkelenerek “kızım siz hukuk üslup ve edebiyatı dersi görmediniz mi” diye sorar. Avukat “hayır” deyince hâkim kızgınlıkla kâtibe hanıma seslenir.
“ yaz kızım yaz davalı avukatı hayret bir şey yaa” dedi. Gerçekten hayret edilecek bir şey yahuu!”


HUKUK İLMİ BİR HAFTADIR YERİNDE Mİ SAYIYOR


Avukatla bir şekilde bir araya gelenlerin hemen hukuki ihtilaflarını ayaküstü çözmek aklına gelir. Avukatların kanunları ezbere bildiği varsayılır. Olur, olmaz sorular sorulur. Eğer avukat kesin bir şeyler söylemezse o avukatın bir şey bilmediğine hükmedilir.
Ev sahibinin biri arkadaş ortamında tanışılan bir yerde hemen “kiracı evi boşaltmadan önce ne kadar sürede haber vermeli” diye sormuş. Avukat “bir ay” demiş.
Aradan bir hafta geçmiş avukat hızla adliyeye yetişmeye çalışırken aynı kişiyle karşılaşınca tekrar aynı soruyla karşılaşmış. Avukat bu kez “sözleşmenizde koyduğunuz süre geçerli” deyince adam geçen hafta “bir ay” demiştin diye itiraz edince, avukat kızgınlıkla “Hukuk ilmi bir haftadır yerinde mi sayıyor zannediyorsun.” demiş.


BİR DAHA İNMEZ DİYE KORKUYORUM

Mahkemenin birinde yaşlı adam duruşmada derdini tam anlatamaz, hâkim zaman kaybından bunalır. Yaşlı adama “Amca bu işi sen beceremiyorsun, bari bir avukat tutsaydın.” der. Yaşlı adam çaresiz bir eda ile “Hâkim bey zaten ben geçimizi zor sağlıyorum. Birde avukatın geçimini mi sırtlanayım. Sırtlanmayı düşünmedim değil ama sırtımdan inmezse diye korktum.” diye söylenir.

KOCA, KARISININ YERİNE DURUŞMAYA GİREBİLİR Mİ?

İş mahkemesi salonunda duruşmamızı bekliyorduk. Mübaşir duruşma sırası gelenlerin isimlerini yüksek sesle okuyordu. Davacı olarak çağırdığı bir bayan yerine yaşlı bir adam gelmişti.
Duruşma başlayınca yaşlı adam hâkime “hâkim bey karım hasta gelemedi. Onun için yerine ben geldim.” dedi.
Hâkim bir an tereddüt etti sonra salona dönerek “Avukatlar koca karısının yerine duruşmaya katılabilir mi?” diye sordu.
Salondan tereddütlü mırıltılar yükseldi. Kimi “giremez” dedi kimi “girer” dedi.
Hâkimin tereddüdü büstün artınca kâtibe hanıma seslendi. “yaz kızım yaz. Kocanın karısı yerine duruşmaya girip giremeyeceği hususunun incelenmesine, bu nedenle duruşmanın …/../……atılmasına karar verildi.”

TAKİPSİZLİK

Avukat bir arkadaşım anlatmıştı.
Tanıdığı yaşlı bir amca ateşli silahlar kanunu uyarınca savcılığa intikal eden bir meselesini anlatmış avukatın takip etmesini istemişti.
Avukat “Amca bundan bir şey olmaz takibe gerek yok.” demiş.
Yaşlı amca “ Ya ne olur ne olmaz gene de sen takip et” diye ısrar etmiş.
Avukat ikna edip göndermiş.
Aradan bir süre zaman geçtikten sonra yaşlı amca avukata gelip kızgınlıkla söylenmiş “Gördün mü yaptığını takip etmedin aha savcılıktan karar geldi. “ demiş. Avukat “merakla ne yazıyor yazıda ?“ deyince, yaşlı amca öfkelenerek “ Ne yazacak sen takip etmedin, savcılıkta takipsizlik kararı vermiş. Ben sana dememiş miydin takip et bunu diye. İşte korktuğum başıma geldi.” demiş.