Mesajı Okuyun
Old 28-06-2002, 12:28   #2
m.cenik

 
Varsayılan

Avukatın en büyük düşmanı kimdir sorusuna ben "müvekkili" cevabını veriyorum. Karşı taraf zaten dava sebebi ile de olsa hasım. Karşıdan gelebilecek zararın hesabı bir şekilde yapılabilir. Ama müvekkili tarafından avukata verilebilecek zararların gerçekte tahmini bile çok güç.
Çoğumuzun başına gelmiştir. Uzun uğraşlardan sonra lehe sonuçlanan bir davada bile müvekkiller çoğu kez durumdan hoşnut olmazlar. Çünkü sonuç onun zaten hakkıdır. Sizin emeğinizin sonuca etkisi olmamıştır. Hele konusu para olan davalarda veya takiplerde tahsilat sonrasında düşülen durum; İlk başlarda gerek iyiniyetten ve gerek ihmalden ötürü yazılı bir sözleşmesi yapılmamış ise artık beklentisinin hayalden gerçeğe döndüğünü gören aç gözlü müvekkil yasal vekalet ücretinin kesilmesine dahi rıza göstermemekte ve bunu şikayet konusu yapabilmektedir.
Buna bir de düşmanlık seviyesine ulaşmasa da avukatlar arasındaki rekabeti eklemek gerekir. Avukat sayısının ihtiyacın çok üzerinde bulunduğu bir gerçek. Neredeyse her ile bir hukuk fakultesinin açılması, her yıl yığınla hukuk mezununun ülkeyi doldurması ve hukukla ilgili başka alanlarda tutunamayan insanların "hiç bir şey olamazsam avukat olurum" mantığı ile hareket etmeleri hem meslekte kaliteyi düşürmekte hem de mesleki rekabetin çirkinleşmesine neden olmaktadır. Bunun doğal sonucu arz-talep kuramı gereği avukatlık ücretinin arzuhalci ücreti sınırına dayanmasıdır.
Evet ucuza gidiyoruz, hem de çok ucuza...